TBMM (AA) – TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Cevdet Yılmaz, terörle mücadeleyi "Kürtlerle mücadele" gibi sunmanın her şeyden önce "Kürtleri terörle özdeşleştirme" anlamına geleceğini, bunun da Kürtlere yapılan en büyük haksızlık olduğunu söyledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşların 2023 yılı bütçesinin görüşmeleri sürüyor.
Bütçeler üzerinde söz alan CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı ile bütçe kanun teklifinin maddelerinin aynı gün görüşülmesinin doğru olmadığını öne sürdü.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhuriyetin yüzüncü yıl bütçesinin ayrı bir anlam ifade ettiğini dile getirdi.
Gelecek yıl yapılacak genel seçimlere işaret eden Özel, "Seçim bu sefer bir kez daha kaçamayacağınız bir şekilde karşılıklı referandum niteliğinde. Çünkü o seçime gidenler, iki farklı söyleme, iki farklı ittifaka, iki farklı okumaya, iki farklı niyete sahip. Sayın Erdoğan, geminin yönünü, 1808'den beri gidilen demokratikleşmeden başka bir tarafa çevirdi. Katetmek istediği yolun sonunda Şanghay İşbirliği Örgütünden bahsediyor. O örgütün üyeleri ortada. Bir de 'muasır medeniyetleri yakalayın, geçin' diyen Birinci Cumhurbaşkanı'nın verdiği vasiyet ortada." diye konuştu.
AK Parti'nin anayasa değişikliği çalışmalarını anımsatan Özel, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'a "Sizin tarafta kim çalışıyor bunu? Adalet Bakanlığı. Her gün kim gününü söylüyor, müjdeliyor, Bekir Bozdağ. Yürütmede mi, yasamada mı? Var mı milletvekilliği görevi? Hangi yetkiyle, hangi cüretle? Bir partinin atadığı bakan o artık. Münhasıran siz yapacaksanız, elinizi tutan mı var? Bu partide bu işi yapabilecek, konuşabilecek, gruplara getirebilecek milletvekili yok mu?" sorularını yöneltti.
Özel, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ekonomiye, işsizliğe, enflasyona, kadın cinayetlerine, çocuklara, gençlere, istihdama iyi gelmediğini" öne sürdü.
– "Bu sistemin fetvaya ihtiyacı var"
HDP Van Milletvekili Sezai Temelli, Savunma Sanayi Başkanlığının "militarist sanayi merkezli bir büyüme modelinin teknoloji üssü olduğunu" öne sürdü.
"Ancak otoriter bir sistemde teknoloji bu kadar toplum yararından uzağa kaçabilir" ifadesini kullanan Temelli, "Kürt düşmanlığı, sistemin adeta bir beka meselesine gelmiş durumda. Sürekli ayrımcılık ve nefret söylemiyle ayakta durmaya çalışıyorsunuz. Bu anlayışla sistematik ayrımcılığı, Kürt düşmanlığını ve savaşı besleyerek bir iktidar modelini yaşatmaya çalışıyorsunuz." ifadelerini kullandı.
"Kürt meselesi" başta olmak üzere topyekun bir memleket meselesiyle karşı karşıya olduklarını iddia eden Temelli, "Eğer bu seçimleri, gerçekten demokratik, şiddetten arındırılmış bir biçimde, şeffaf ve herkesin güvende hissedebileceği bir ortamda gerçekleştirebilirsek çözüm için belki de Türkiye'nin demokratikleşmesi adına en sağlıklı, en güçlü adımı hep birlikte atmış olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
– Komisyon Başkanı Yılmaz'dan tepki
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Cevdet Yılmaz, Temelli'nin konuşmasındaki bazı ifadelere tepki göstererek, şunları kaydetti:
"Türkiye Cumhuriyeti bir savaşta değil. Meclisimizin verdiği demokratik yetkiyle, ortaya koyduğu demokratik iradeyle ve uluslararası hukuk çerçevesinde sınır ötesi terörü hedef alan operasyonlar yapmaktadır. Başka ülkelerin toprağında gözümüz yoktur ama başka ülkelerin topraklarının, ülkemize dönük terör saldırılarında kullanılmasına da hiçbir devlet müsaade etmeyeceği gibi bizim devletimiz de müsaade etmemektedir, etmeyecektir. 'Kürt düşmanlığı' kavramını da kabul etmemiz hiçbir şekilde mümkün değil. Terörle mücadeleyi 'Kürtlerle mücadele' gibi sunmak, her şeyden önce 'Kürtleri terörle özdeşleştirme' anlamına gelir ki bu Kürtlere yapılan en büyük haksızlıktır."
– "Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı açığı var"
İYİ Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın "21. Yüzyıl Türk yılı olacak" ifadelerini hatırlatarak, "Türk yüzyılı veya Türkiye Yüzyılı, Türkiye'nin potansiyelini harekete geçirmekle olur, iktidarın devamı için bu potansiyeli harcamakla olmaz." dedi.
Tatlıoğlu, 30 üyesi olan Plan ve Bütçe Komisyonunda AK Parti'nin üye sayısının 15 olduğunu belirterek, "Burada MHP'nin elleri kalkarsa AK Parti'nin elleri sayılıyor. Bu matematiksel hesapla, milletin Genel Kurulda bir partiye vermediği iradeyi, matematiksel hesaplarla burada vermek, ne kadar anlamlı, vicdani ve demokrasiye uygun?" diye sordu.
Bugün Türkiye'de "cumhurbaşkanlığı açığı" olduğunu öne süren Tatlıoğlu, "Evet, seçtik bir cumhurbaşkanımız var. Ama bu sistemde soruyorum; yürütmenin faaliyetlerinden memnun olmayan muhalif kitlelerin cumhurbaşkanı var mı? Onlar dönüp de 'Devletimizin bir cumhurbaşkanı var, bizim derdimize çare olur' diyorlar mı, diyemiyorlar." ifadelerini kullandı.
Tatlıoğlu, bu sistem devam ederse ve bir başka kişi cumhurbaşkanı olursa "AK Parti'nin de cumhurbaşkansız kalacağını" iddia etti.
– "Milletin baş tacı haline geldi"
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, parlamenter sistem döneminde Plan ve Bütçe Komisyonunun 40 üyesinin 25'inin iktidar grubu ya da gruplarına aitken, yeni sistemde komisyonun oluşumunun demokratik hale getirildiğini söyledi.
İttifak sistemi getirilerek, yasa dışı, merdiven altı ittifak oluşumlarının önüne geçildiğini anlatan Kalaycı, "Demokratik bir adım atılmıştır. Bunları görmeden değerlendirme yapanların demokrasi anlayışını öğrenmiş oluyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin 4 buçuk yıllık döneminin muazzam icraat ve atılımların hayalden gerçeğe dönüşmesine sahne olduğunu kaydeden Kalaycı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, yönetim hayatına istikrar, güçlü bir irade, etkin ve hızlı karar alma mekanizması kazandırdığını, köklü bir reform olarak milletin baş tacı haline geldiğini dile getirdi.
"Güçlendirilmiş parlamenter sistem önerisi güçsüzleştirilmiş Türkiye'ye çağrıdır" diyen Kalaycı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin 9 Temmuz 2018'de hayata geçmesine kadar 72 yıllık zaman diliminde 51 hükümet değiştiğini, 17 koalisyon hükümeti, 3 darbe hükümeti, 2 de geçici hükümet kurulduğunu anlattı.
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metninde uzlaşılan tek noktanın "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi karşıtlığı" olduğunu dile getiren Kalaycı, "Metinde terörle mücadeleye dair tek bir kelime yoktur. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının derhal uygulanacağı, merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki vesayet uygulamalarına son verileceği, yerel yönetimlerde kayyum uygulamalarına son verileceği ve seçilmiş yöneticilerin görevlerine yargı kararı olmadıkça son verilmeyeceği önerilerinin kimlerin talebi olduğu ve muhatabının kimler olduğu bellidir." değerlendirmesinde bulundu.
– "Türkiye, bağımsız dış politika için bütün şer güçleri karşısına aldı"
AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, Tatlıoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine yönelik sözlerini eleştirdi.
Cemal Öztürk, "Bugün Türkiye, bağımsız bir dış politika, bağımsız bir ekonomik politika izlemek için bütün şer güçleri karşısına almıştır. Bu yeni bir olay değil. 1946'da Türkiye demokrasiye geçti ama 1947 ile beraber Amerikan uzmanları Türkiye'ye çöktü." diye konuştu.
Öztürk, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dik duruşu ve liderliği sayesinde Türkiye'nin artık bağımsız ekonomi politikası, bağımsız dış politika izlemeye başladığını söyledi.