TBMM (AA) – Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Uluslararası Ödemeler Bankası veri tabanına göre, 2022 yılı ilk çeyreği itibarıyla Türkiye'nin hanehalkı borcunun gayrisafi yurt içi hasılasına oranı yüzde 13,3 iken gelişmekte olan ülke ağırlıklı ortalaması yüzde 50,7'dir.” dedi.
Oktay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'ni sunumunda, Kovid-19 salgını sonrasında piyasalarda oluşan arz talep dengesizliğinin küresel düzeyde enflasyonist bir dalga yarattığını belirtti.
Küresel enflasyonist dalga nedeniyle yükselen fiyatlara ve hayat pahalılığına karşı vatandaşları enflasyon altında ezdirmediklerini ifade eden Oktay, “Vatandaşlarımızın satın alma gücünde kayıp yaşamamalarını teminen ücretlerde proaktif bir yaklaşım izledik.” diye konuştu.
Oktay, 2021 yılında ihracatta birçok rekorun ve ilkin yaşandığını dile getirerek, “2018 yılından bu yana ve küresel salgın sonrasında da hızla büyüyen ihracatımız 2018 yılında 177,2 milyar dolardan 2021 yılında 225,2 milyar dolara ulaşarak Orta Vadeli Program hedeflerimizi aşmıştır. Ayrıca, küresel ihracattan aldığımız pay, yıl genelinde ilk kez hükümetimiz döneminde yüzde 1'in üzerine çıkmıştır. Aynı değer 2002'de yüzde 0,55 ve 2018'de yüzde 0,91 iken 2022'nin ikinci çeyreği itibarıyla yüzde 1,04'e yükselmiştir.” bilgisini verdi.
2021'de cari işlemler dengesinde ciddi iyileşme olduğunun altını çizen Oktay, “2003-2021 arası dönemde ihracatta elde ettiğimiz performansın gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler ortalamasının üzerinde olması sevindiricidir. Bu dönemde Türkiye'nin reel mal ihracatı ortalama yüzde 6,9 artarken, gelişmiş ülkelerin yüzde 3,6, gelişmekte olan ülkelerin ise yüzde 6,1 yükselmiştir.” dedi.
– “Eylül ayı itibarıyla yıllıklandırılmış ihracatımız 252 milyar doların üzerine çıktı”
Bölgede yaşanan jeopolitik gerilimler, küresel resesyon beklentileri ve parite etkisine rağmen ihracatı artırmaya devam ettiklerini vurgulayan Oktay, şöyle devam etti:
“2022 yılı eylül ayı itibarıyla yıllıklandırılmış ihracatımız 252 milyar doların üzerine çıkarak bir eşiği daha geride bırakmıştır. Bu başarının elde edilmesinde ihracatçılarımızın ve ihracatçılarımıza destek verip önlerindeki engelleri kaldıran uygulamalarımızın payı büyüktür. OVP'de belirlediğimiz 2023 yılı için ihracat hedefimiz olan 265 milyar dolar ve 2024 yılı hedefimiz 285 milyar dolar için ve hatta bu hedefleri de aşmak üzere, yeşil dönüşüm ve dijitalleşme gibi küresel ticaretteki yeni gelişmeleri yakından takip ederek çalışmalarımızı proaktif bir şekilde sürdürmekteyiz.”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, seyahat gelirlerindeki artışın cari işlemler dengesine katkısının devam ettiğine dikkati çekerek, “Turizm sektörünün güçlü performansı sürerek 2022 yılı sonunda turizm gelirlerimizin 40 milyar doları aşması sürpriz olmayacaktır.” ifadesini kullandı.
Eylül ayı itibarıyla bankacılık sektörünün tahsili gecikmiş alacaklar oranının yüzde 2,3 ile oldukça düşük bir riskliliğe işaret ettiğini dile getiren Oktay, ağustos ayı itibarıyla yüzde 18,7 olan sermaye yeterlilik rasyosunun ise sektörün güçlü bir sermaye yapısının olduğunu gösterdiğini anlattı.
– Hanehalkı borçluluk oranı
Hanehalkı ve reel sektör borçluluğu bakımından Türkiye'nin düşük bir riskliliğe sahip olduğunu söyleyen Oktay, şöyle konuştu:
“Uluslararası Ödemeler Bankası veri tabanına göre, 2022 yılı ilk çeyreği itibarıyla Türkiye'nin hanehalkı borcunun gayrisafi yurt içi hasılasına oranı yüzde 13,3 iken gelişmekte olan ülke ağırlıklı ortalaması yüzde 50,7'dir. Finansal kesim dışındaki firma borcunun gayrisafi yurtiçi hasılasına oranında da Türkiye 2022 yılı ilk çeyreği itibarıyla yüzde 72,6 oran ile düşük riskliliğe sahiptir. Aynı dönemde gelişmekte olan ülke ağırlıklı ortalaması yüzde 112,6'dır.”
Türkiye ekonomisinin hedeflenen güçlü ve istikrarlı büyümeyi sağlaması için yurt içi tasarruflarının önem arz ettiğini belirten Oktay, 2020 yılında yüzde 26,7 olan yurt içi tasarruf oranının 2021 yılında yüzde 30,3 olarak gerçekleştiğini kaydetti. Fuat Oktay, “Bu oranın güncel tahminlerimize göre 2022 yılında yüzde 30,7’ye çıkmasını beklemekteyiz. Uluslararası kıyaslamalar açısından önemli bir gelir dağılımı göstergesi olan ve azaldıkça gelir dağılımının iyileştiğini gösteren Gini katsayısı 2006 yılında 0,428 iken 2021 yılında 0,401’e düşmüştür.” diye konuştu.
Kamu maliyesinde oluşturulan bütüncül ekosistemle kaynakları etkin ve verimli kullanarak mali disiplini kalıcı hale getirdiklerinin altını çizen Oktay, “Nitekim 2002 yılında yüzde 11,1 olan merkezi yönetim bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılasına oranını göreve geldikten sonra önemli oranda düşürdük ve bugüne kadar yaşadığımız küresel ve bölgesel krizlere, ülkemize yönelik ekonomik ve siyasi saldırılara, salgın koşullarına rağmen sürdürülebilir düzeyde kalmasını sağladık.” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, bir taraftan mali disipline kararlılıkla devam ederken diğer
taraftan da bütçeyi faiz bütçesi olmaktan çıkararak hizmet bütçesi haline getirdiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2002 yılında bütçenin yüzde 43,2'si faize harcanırken, 2021 yılsonu itibarıyla bu oranı yüzde 11,3'e düşürdük. Benzer şekilde, 2002 yılında toplanan 100 liralık vergi gelirinin 85,7 lirası faiz ödemelerine gidiyorken 2021 yılı itibarıyla sadece 15,5 lirasının faiz ödemelerine gitmesini sağladık. Bu sayede elde ettiğimiz mali alanı eğitime, sağlığa, sosyal kesimlere ve ülkemizin büyüme potansiyeline katkı sağlayacak yatırım alanlarına aktardık.”
– Asgari ücrette yüzde 94,6 oranında kümülatif artış
AK Parti hükümetleri döneminde hiçbir çalışan ve emekliyi enflasyona ezdirmediklerini ve bundan sonra da ezdirmeyeceklerini vurgulayan Oktay, bu yıl, asgari ücrette yüzde 94,6 oranında, kamu görevlilerinin ve memur emeklilerinin ücret ve aylıklarında yüzde 85,5 oranında, SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarında ise yüzde 78,6 oranında kümülatif artışlar yaptıklarını kaydetti.
Salgın ve doğal afetlerin yaşandığı zor koşullarda her zaman vatandaşların yanında olduklarını dile getiren Oktay, 2021 yılında salgının vatandaş üzerindeki etkilerini sınırlandırmak ve enflasyon ile mücadeleye katkı sağlamak amacıyla 154,2 milyar lira vergi gelirinden vazgeçtiklerini söyledi.
Oktay, “2022 yılında da enflasyonla mücadele kapsamında 276,8 milyar lira vergi gelirinden vazgeçiyoruz. 2022 yılında ihtiyaç duyulan tüm alanlara yönelik desteklerimizi sürdürürken, bütçe açığımızı yüzde 3,5’in altında tutarak kamu maliyesi göstergelerinin sürdürülebilirliğine önem veriyoruz.” ifadelerini kullandı.