İSTANBUL (AA) – Filistin meselesini masaya yatırmak üzere düzenlenen 13. Beytülmakdis Kanaat Önderleri Forumu başladı.
İstanbul'da bir otelde düzenlenen ve 23 Aralık'a kadar sürecek foruma, Türkiye ve 50'yi aşkın ülkeden çok sayıda aydın, siyasetçi, aktivist ve kanaat önderi katılıyor.
Açılışta Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından, Filistin ve özellikle İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'teki ihlallerine ilişkin çeşitli videolar izlettirildi.
Kudüs ve Filistin Dayanışma Federasyonu Başkan Yardımcısı Said Talal es-Dahşan, burada yaptığı konuşmada, Filistin'in özgürlüğü için ümmetin birliğine ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Aynı zamanda 13. Beytülmakdis Kanaat Önderleri Forumu Hazırlık Komitesi Başkanı Dahşan, 2011 yılından beri Filistin ve Kudüs meselesi için onlarca ülkeden katılımcıya davetiye gönderdiklerini belirtti.
Mescid-i Aksa'daki gelişmelerle ilgili bir dizi oturum ve çalıştayın yer alacağı forumun 3 gün süreceğini aktaran Dahşan, böyle bir etkinli Kudüs'ü yalnız bırakmayan 50'den fazla ülkeden katılım sağlandığını bildirdi.
– Filistin'e destekleri için Türkiye'ye teşekkür
Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Karadaği de çocuk ve gençler başta olmak üzere her Müslümanın, Filistin davasını kalbine yerleştirme yönünde çaba göstermesi gerektiğini söyledi.
"Kudüs esir olduğu sürece gülmeyi unutan" Selahaddin Eyyubi'nin gençlere daha fazla anlatılmasını isteyen Karadaği, Kudüs ve Filistin'in özgürlüğü için medyanın daha iyi kullanılması çağrısında bulundu. Karadaği, İsrail’in medyayı çok iyi kullanarak "Filistin topraklarının kendilerine ait olduğu" iddiasını dünyaya kabul ettirmeye çalıştığına dikkati çekti.
Ali Karadaği, Filistin davasına destekleri için Türkiye ve Türk hükümetine teşekkür etti.
– "Filistin'i savunma görevi tüm Müslümanlardadır"
Kudüs ve Filistin Dayanışma Uluslararası Federasyonu Başkanı Hemmam Said de Hz. Muhammed'in Miraç'a çıkmadan önce Kudüs'te tüm peygamberlere imamlık yaptığını hatırlatarak, bunun da tarihi kentin önemini gösterdiğini vurguladı.
Filistin'in İslam coğrafyasının merkezi konumunda olduğunu dile getiren Said, "Bu nedenle de her Müslüman Filistin davası ve Kudüs için çalışmakla yükümlüdür" dedi.
Aslında her milletin kendi ülke sınırlarını savunmakla yükümlü olduğunu ancak Filistin'i savunma yükümlüğünün tüm Müslümanlarda olduğunu söyleyen Said, Filistin davasına destek için bu foruma farklı birçok ülkeden gerçekleşen katılımın da bunun kanıtı olduğuna vurgu yaptı.
Cezayir merkezli El-Bereke Derneği Başkanı Ahmed İbrahimi de konuşmasında, işgale karşı zorlu bir dönemden geçen Müslümanlara daha fazla destek çıkması gerektiğinin altını çizdi.
– "Filistin davası, Arap-İsrail çekişmesinden Filistin-İsrail çekişmesine dönüştü"
Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkan Yardımcısı İsam el-Beşir de Filistin davasının önce "Arap-İsrail çekişmesi olarak gündemde" tutulduğunu, daha sonra çemberin daha da daraltılarak "Filistin-İsrail çekişmesine" dönüştürüldüğünü söyledi.
İsrail'in yenilmez bir güç diye tanıtılmaya çalışıldığı ancak bunu aynı şekilde Haçlılar için de kullanılmasına rağmen Selahaddin Eyyubi'nin gelmesiyle Haçlıların yenilgisine tanıklık edildiğini hatırlatan Beşir, Filistin davasını savunmanın her Müslüman için temel görev olduğu ve bunun için Müslümanların birlik olması gerektiğini ifade etti.
– "Kadınlar Filistin davasının gerçek destekçileri"
Kudüs ve Filistin Dayanışma Federasyonu Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Umeyme et-Ticani ise kadınların Filistin davasına desteklerinin önemini vurguladı.
Filistinli kadınları, "davanın gerçek destekçileri" olarak tanımlayan Ticani, "Tüm zorluklarla yetiştirdikleri çocuklarını Filistin için feda ediyorlar." diye konuştu.
El-Aksa Vakıf ve Miras Akademisi Başkanı Şeyh Nacih Bukeyrat da bir zamanlar Fransız ve Belçikalıların çocuklarının Kudüs’te eğitim alabilmeleri için uğraştıklarını ifade ederek, güçlü medeniyetlerin zayıflara boyun eğmek zorunda kaldığına işaret etti.
İsrail'in 1967’den beri kendilerini tehdit ve saldırılarla yıldırmak istediğini söyleyen Bukeyrat, "Askeri olarak düşmana (İsrail) karşı daha üstün olmasak da geçmiş yıllardan bu yana daha da güçlendik. Şükürler olsunda ki 1970’li yıllarda Mescid-i Aksa’da sabah namazını 10-15 kişi kılıyorken şu anda 15 bin olarak kılıyoruz." şeklinde konuştu.
Bukeyrat, Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın Filistinliler ve Müslümanlarla her daim canlı ve diri olacağını vurguladı.
AK Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı Adem Yıldırım da tüm şehirlerin özgürlüğü ve bağımsızlığını konuşmak üzere Hz. Muhammed'in müjdelediği İstanbul'da bir araya geldiklerini söyledi.
Kudüs'ün sadece Filistinlilerin değil tüm Müslümanların olduğunu dile getiren Yıldırım, "İstanbul, Peygamber Efendimizin müjdesi Sultan Mehmet Fatih tarafından fethedilmiş, fetih edilmekle birlikte karanlık bir çağ kapatılarak aydınlık bir çağ açılmıştır." dedi.
Fetih olarak Ayasofya'nın Müslümanlara ibadethane olarak hediye edildiğini aktaran Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak; bir müddet sonra Ayasofya Müslümanların ibadethanesi olmaktan uzaklaştırılmış ve kapatılmıştır. Ama şimdi yeniden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Ayasofya İstanbul fethinin sembolü olarak tekrar ibadethaneye açılmıştır. Tüm dünya insanlık çağına muhtaçtır. Nasıl ki Ayasofya yeniden açılmışsa aynı şekilde aynı ruhla aynı inançla Kudüs de yeniden özgür olacak ve yeniden bağımsız olacak ve yeniden tüm Müslümanların olacaktır."