TBMM (AA) – Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "Ek bütçemizde vergi adaletini zedeleyen dolaylı vergilerin payı azaltılırken, gelir adaletinin güçlendirilmesi kapsamında bilhassa kazançlar üzerinden alınan kurumlar vergisi artırılmaktadır." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasını taşıyan 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerinde görüşmeler tamamlandı.
Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, AK Parti hükümetleri döneminde, çalışanların ve emeklilerin her zaman yanında olduklarını, aylıklarda ve ücretlerde önemli iyileştirmeler sağladıklarını belirtti.
Bu yılın ocak ayında memurların ve memur emeklilerinin aylıklarında enflasyon zammı dahil yüzde 30,95 oranında, SSK ve Bağkur emeklilerinin aylıklarına ise yüzde 25,47 oranında artış yapıldığını aktaran Nebati, "Temmuz ayında söz konusu aylıklarda yapılacak artış, haziran ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla kesinleşecek olup yaklaşık yüzde 40 oranında artış olacağını öngörmekteyiz. Bu kapsamda 2022 yılında memurlarımız ve memur emeklilerimizin aylıklarında yapılacak kümülatif artış yaklaşık yüzde 83'e, SSK ve Bağkur emeklilerimizin aylıklarında yapılacak kümülatif artış ise yaklaşık yüzde 76'ya ulaşacaktır." bilgisini verdi.
Bakan Nebati, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"2002 Aralık-2022 Temmuz döneminde gerçekleşecek enflasyon yaklaşık yüzde 998 olacakken aile yardımı dahil ortalama memur maaşı yüzde 1758 oranında artarak 578 liradan 10 bin 737 liraya, aile yardımı dahil en düşük memur maaşı yüzde 2 bin 193 oranında artarak 392 liradan 8 bin 986 liraya, en düşük SSK emekli aylığı yüzde 1701 oranında artarak 257 liradan 4 bin 631 liraya, en düşük tarım Bağkur emekli aylığı yüzde 4 bin 908 oranında artarak 66 liradan 3 bin 296 liraya, en düşük esnaf Bağkur emekli aylığı yüzde 2 bin 689 oranında artarak 149 liradan 4 bin 147 liraya, en düşük memur emekli aylığı ise yüzde 1495 oranında artarak 370 liradan 6 bin 500 liraya yükselmiş olacaktır."
– "Bazı ülkeler ikinci kez ek bütçeye gitti"
Ek bütçe kanunu hazırlanması ihtiyacının sadece Türkiye'ye mahsus bir durum olmadığını belirten Nebati, bu yılın olağan dışı gelişmelerinden dolayı Almanya, Güney Kore, Japonya ve Finlandiya gibi ülkelerin de yer aldığı pek çok ülkenin şu anda benzer ek ücret süreçlerine, bazı ülkelerin ise ikinci kez ek bütçeye gittiğine dikkati çekti.
Dünyanın, belirsizliğin yüksek olduğu tarihi ve zorlu bir dönemden geçtiğini vurgulayan Nebati, "Dünyada makro ekonomik denge çok hızlı değişmesi nedeniyle tahminler de sıklıkla güncellenmek durumunda kalıyor. Örnek vermek gerekirse, son bir yıl içinde IMF ABD, Avrupa Birliği, Brezilya, Rusya gibi önemli ülkelerin 2022 yılı büyüme oranını 4 kez güncellemiştir, önümüzdeki ay tahminlerini tekrar değiştirmesi beklenmektedir. Dünya Bankası, sadece bu yıl içinde önde gelen tüm ülkelerin büyüme tahminlerini 2 kez güncellemiştir, diğer tüm uluslararası kuruluş ve yatırım bankalarında da benzer durum gözlenmektedir. Fitch, 2020-2021 yıllarında ülkemize yönelik 2021 büyüme tahminini tam 11 kez değiştirerek yüzde 11'e kadar yükseltmiştir. Moody's, 4 defa değiştirerek yüzde 0,8'den yüzde 11,2'ye kadar yükseltmiştir. Standard&Poor's ise 4 defa değiştirerek yüzde 4,2'den yüzde 11'e kadar yükseltmiştir. 2022 yılı için de yüzde 2,5-5 arasında değişiklik yapmaktadırlar." ifadelerini kullandı.
– "Enflasyon tahmini, küresel koşullar da göz önünde bulundurularak yapılmaktadır"
Orta vadeli programda (OVP) kur ve faiz hedeflerinin yer aldığını, programın makro çerçevesini oluşturabilmek için döviz kuru varsayımı yapıldığını dile getiren Nebati, OVP'de kullanılan döviz kuru seviyelerinin bir varsayım olduğunu, kur seviyesinin ise serbest piyasa ekonomisi içinde yurt içi arz ve talebe göre şekillendiğini aktardı.
Bu varsayımların hazırlık döneminde var olan veriler kullanılarak ve piyasa beklentileri göz önüne alınarak yapıldığını belirten Nebati, "Enflasyon tahmini, kur varsayımına ek olarak o günkü küresel koşullar da göz önünde bulundurularak yapılmaktadır. 2022-2024 OVP'si 2021 yılı eylül ayında yayımlanmıştır. Bu tarihten sonra küresel koşullarda önemli ölçüde değişiklikler yaşanmıştır. Söz konusu değişiklikler de tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de öngörülerde sapmalara sebep olmuştur." dedi.
Kişi başına düşen milli gelire ilişkin ise Bakan Nebati, "Ülkeler arası karşılaştırmalarda sıkça kullanılan ve karşılaştırmalı alım gücünü göstermesi açısından daha iyi bir gösterge olarak kabul edilen satın alma gücü paritesine göre hesaplanan kişi başı gayrisafi yurt içi hasıla 2002 yılında 9 bin 279 dolar iken 2021 yılında 32 bin 872 dolar seviyesine yükselmiştir. Satın alma gücü paritesine göre gayrisafi yurt içi hasılanın dünyadan aldığı pay bakımından Türkiye 2002 yılında yüzde 1,3'le 18'inci sırada iken 2021 yılında yüzde 2'yle 11'inci sıraya yükselmiştir. Satın alma gücü paritesine göre gayrisafi yurt içi hasıla büyüklüğü 2002 yılında 730 milyar dolar iken 2021 yılında 2 trilyon 943 milyar dolara yükselmiştir." açıklamasını yaptı.
Gelire endeksli senetler hakkında da genel bilgi veren Nebati, "Gelire endeksli senetlere vatandaşlarımızın önemli seviyede ilgi gösterdiğine şahit olduk. Vatandaşlarımıza Türk lirası cinsi yeni bir tasarruf aracı olanağı sağlayan gelire endeksli senetlerle 6,6 milyar liralık ihraç tutarına ve 83 bin 816 bireysel yatırımcının yer aldığı geniş bir yatırımcı kitlesine ulaşmış bulunuyoruz. Başarılı GES ihraçları sayesinde finansal enstrümanların tabana yayılmasıyla sermaye piyasalarının geliştirilmesi ve özellikle vatandaşımızın lira varlıklara olan ilgisinin arttırılması amacına önemli bir ölçüde katkıda bulunmuş olduk." diye konuştu.
– "Savunma alanında çok önemli yerli ve milli projeleri hayata geçirdik"
Bütçenin güvenlikçi bir bütçe olduğu eleştirilerine de yanıt veren Nebati, şunları kaydetti:
"Ek bütçe kanunuyla savunma ve güvenlik birimlerinin bütçesinde öngörülen ödenekler ile personelin maaş ve ücretlerinde yapılan artışlar, elektrik, doğal gaz, akaryakıt ve döviz kuruna bağlı maliyet artışları sonucunda kurum ihtiyaçlarının karşılanması amaçlanmaktadır. Gittikçe karmaşık hale gelen küresel jeopolitik riskler, bölgemizde karşı karşıya kaldığımız jeopolitik güvenlik meseleleri ile iç ve dış kaynaklı terör tehditleri savunma ve güvenlik birimlerimizin ihtiyaçlarının süratle ve etkin şekilde karşılanmasını, yerli ve milli savunma sanayimizin geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Türkiye olarak bu alanda çok önemli yerli ve milli projeleri hayata geçirdik ve geçirmeye devam ediyoruz. 2002 yılında savunma ve güvenlik birimleri için Savunma Sanayii Destekleme Fonu dahil ayrılan ödeneklerin merkezi yönetim bütçesi içerisindeki payı yüzde 10,9 iken ek bütçe kanunuyla bu oran yüzde 10,6 olarak öngörülmektedir."
Bakan Nebati, "Fakirlerden alıp zenginlere veriyorsunuz." eleştirisine ilişkin ise "2022 yılı Ocak-Mayıs gelir gerçekleşmeleri incelendiğinde en büyük artışın kazançlar üzerinden alınan kurumlar vergisinden olduğu görülmektedir. Bu dönemde 881 milyar lira vergi topladık. Bunun 376 milyar lirasını gelir ve kazançlardan aldık yani toplanan verginin yüzde 43'ünü gelir ve kurumlar vergisinden aldık. Yüzde 43'lük bu payın yüzde 34'ünün kurumlar vergisinden alınması ise dikkat çekicidir. 2021 yılında topladığımız her 100 liralık verginin 64 lirası dolaylı vergilerden alınmaktayken 2022 yılı ek bütçemizde bu oran 60,4'e düşmektedir. Bu başarı, asgari ücrete yönelik gelir ve damga vergisi istisnası, basit usul mükelleflerimize yönelik kazanç istisnası, tarımsal destek ödemelerine ilişkin gelir vergisi istisnası, hane halkının tüketim sepetinde önemli yer tutan gıda, temizlik, hijyen malzemeleri gibi belirli ürünlerde, yeme-içme hizmetlerinin tamamında, meskenlerde kullanılan elektrikte, çiftçimizin sulamada kullandığı elektrikte KDV indirimine rağmen elde edilmiştir. Görüldüğü üzere, ek bütçemizde vergi adaletini zedeleyen dolaylı vergilerin payı azaltılırken gelir adaletinin güçlendirilmesi kapsamında bilhassa kazançlar üzerinden alınan kurumlar vergisi artırılmaktadır." ifadelerini kullandı.