ANKARA (AA) – Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Adayımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır, adaylığı anayasaldır, yasaldır, hiçbir içtihatla yorumla bu gerçeği kimse değiştiremeyecektir. Aziz milletimiz de onu yeniden cumhurbaşkanı seçecek." dedi.
Bakan Bozdağ, Necmettin Erbakan Kongre Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Mamak İlçe Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı.
Bozdağ, konuşmasında, bugün Türkiye'de siyasi istikrar, güçlü iktidar, iyi bir yönetim ve bundan kaynaklanan sağlıklı bir ortam varsa, bunun 81 ildeki vatandaşlar sayesinde olduğunu söyledi.
Marmaris'te çıkan orman yangına karşı devletin bütün birimlerinin, Tarım ve Orman Bakanlığının, İçişleri Bakanlığının ve ilgili bütün birimlerin seferberlik halinde olduğunu belirten Bozdağ, bundan hiç kimsenin şüphesinin olmaması gerektiğini vurguladı.
Türkiye'nin neresinde bir yangın, bir acı varsa bunları dindirmek ve söndürmek için gece gündüz gayret eden AK Parti iktidarının, bütün imkanlarıyla Marmaris'teki yangınla mücadeleyi de en kısa sürede sonuçlandıracağını ifade eden Bozdağ şunları kaydetti:
"Maalesef Türkiye'de çok kötü alışkanlıklar ortaya çıktı. Bugün ülkemizin dört bir yanında bir felaket olsa, bir yangın çıksa, ormanlar cayır cayır yansa, büyük depremler olsa, hatta 'Savaşlar çıksa Türkiye yenilse de Recep Tayyip Erdoğan'dan kurtulsak.' diyen, kendi siyasal ikballerini ve istikballerini bu ülkenin felaketinde arayan zavallılar türedi. Bir yandan yangınla mücadele eden helikopterleri, uçakları üstünde görüp koşuşan insanları, araçları görüp öte yandan utanmadan milletin gözünün içine baka baka 'Devlet nerede?' diye soran nice kendini ve haddini bilmez, milleti aldatmak için çalışan gayretkeşleri de gördük. Bunlar alemi kör, herkesi sersem sanıyorlar. Bilesiniz ki alem kör değil, herkes sersem değil. Kör olan, sersem olan sizsiniz."
AK Parti 2002'de iktidar olduğunda, Türkiye'de ekonominin çökmüş, adeta ülkenin "stop etmiş", IMF'den transfer edilen bakana ekonominin teslim edilmiş durumda olduğunu belirten Bozdağ, iktidarlarında, Türkiye'de yüksek enflasyon ve faizi indirdiklerini, IMF'yi gönderdiklerini, Türkiye'nin dört bir yanında eş zamanlı yatırımlar başlattıklarını anlattı.
Türkiye'nin darlıkları, zorlukları, yoklukları, yasakları, yolsuzlukları aşa aşa bugünlere geldiğini vurgulayan Bozdağ, "Şu anda ekonomide yaşanan bazı sorunları hep birlikte görüyor ve bu sorunların ortadan kaldırılması için büyük gayret içerisindeyiz. Türkiye'nin 20 yılda geldiği nokta ortada." dedi.
– "Enflasyondan da bu ülkeyi yine biz kurtaracağız"
"Nasıl 2008 dünya finans krizi sırasında ülkemizi bundan en az maliyetle kurtardıysak, nasıl Gezi'de ve darbe anında yapılan ekonomik saldırılar sırasında Türkiye'yi en az maliyetle buradan çıkardıysak, yaşanan pahalılık ve enflasyondan da bu ülkeyi yine biz kurtaracağız." ifadesini kullanan Bozdağ sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü biz dün yaptık bunu. Dün çökmüş olan Türkiye'yi ayağa kaldırdık, dün yatırımları durmuş olan Türkiye'nin dört bir yanını biz şantiyeye çevirdik. Dün IMF'ye muhtaç Türkiye'yi, IMF'nin boyunduruğundan hep birlikte kurtardık. Onun için yarınları ayağa kaldıracak bir kadro varsa, o da yine Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki AK kadrolardır. Umut, hepimizin geleceği bakımından son derece önemli. Eğer insanlar yarına dair umudunu korur ve büyütürse, o zaman yarınları daha güzel yapmak için birlikte daha büyük enerjiyle çalışırlar. Türkiye'nin geleceğine ilişkin umudun adresi de ümidin adresi de 'Türkiye daha iyi olacak.' algısının adresi de yine AK kadrolardır. Bunların ortaya koydukları sadece 'cek, cak" edebiyatıdır. Konuşuyorlar. 'Şunu yapacağız, bunu yapacağız, şöyle yapacağız'. Nasıl yapacaksınız bir de onu söyle."
Muhalefetin "Asgari ücreti biz gelince şu kadar yapacağız." dediğini hatırlatan Bozdağ, "Asgari ücreti devlet belirliyor, azamisini işveren belirliyor. Ben şimdi soruyorum, Kılıçdaroğlu sen madem öyle yapacağım diyorsun şu anda belediyelerinde çalışan işçilerin ücretlerini asgari haddin üstünde niye belirlemiyorsun? Sen belirle, örnek ol. 10 bin lira mı 7 bin lira mı vereceksin ne vereceksen ver, sonra da çık 'İktidar niye böyle yapıyor?' diye eleştir. Biz de sana hak verelim." diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Şanlıurfa'da elektriği bedava yapacağını" söylediğini anımsatan Bozdağ, "Tamam İzmir, Ankara sende, elektriği bedava mı alıyoruz? İstanbul, Adana, Mersin, Antalya sende, niye buradaki vatandaşlarımıza yapmıyorsunuz da Urfalılara özel diyorsunuz ki 'Ben gelirim, size yaparım'. Diğerleri bizim vatandaşımız değil mi? Elini tutan mı var?" dedi.
Bakan Bozdağ, muhalefetin, Türkiye'de vatandaşların ekonomik konularda yaşadıkları sorunlarla ilgili alanı istismar ederek vatandaşları etkilemek istediğini söyledi.
– "Ortada yeni bir adam var mı?"
Türkiye'nin bugün yaşadığı sıkıntıların çözümünün yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yine AK Parti ve Cumhur İttifakı'nda olduğunu vurgulayan Bozdağ, "Ortada yeni bir adam var mı? Yok. Kılıçdaroğlu genel müdürdü. İşte SSK hastaneleri ortada. Öbürü İçişleri Bakanıydı, öbürü belediye başkanıydı. Bunların içinde yeni olan kim? Yok. 'Eskiye rağbet olsaydı bit pazarına rahmet yağardı.' derler. Eskiyle geleceği kuramayız. Gelecek yeniyle kurulabilir. Türkiye'de yeni olan yegane siyasi hareket, yeni umutlar, yeni sözler söyleyen tek siyasal hareket AK kadrolardır, Cumhur İttifakı'dır." ifadesini kullandı.
Muhalefetin "Parlamenter sisteme dönüleceği" sözlerinin eski olduğunu, şimdiden koalisyon görüntüleri verildiğini belirten Bozdağ, muhalefetin daha ellerinde güç yokken ayrıştığın söyledi. "Şimdi Türkiye'nin hakimi gibi masa etrafında toplanmış, orada birtakım değerlendirmeler yapıyorlar. Türkiye'nin patronu masadakiler falan değil, Türkiye'nin patronu 85 milyon aziz Türk milletidir." diyen Bozdağ, Türkiye'de kimin cumhurbaşkanı olacağına, kimin ülkeyi yöneteceğine masadakilerin değil, sandığa ve seçime iradesini koyan Türk milletinin karar vereceğine işaret etti.
Bozdağ, ABD Başkanı Joe Biden'ın daha seçim kampanyası sırasında, "Biz, Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan'ı iktidardan indirmek için muhalefete açıktan destek vermeliyiz ve bu konuda çalışmalıyız." dediğini aktararak şöyle konuştu:
"Niye Amerika Tayyip Bey'in gitmesini istiyor da 'Onun dışında kim gelirse gelsin.' diyor? Çünkü Tayyip Bey Türkiye'nin birliğini, dirliğini koruma, güvenliğini sağlama, savunma sanayini ayağa kaldırma, ekonomiyi bağımsızlaştırma, milli geliri artırma, Türkiye'yi şantiyeye dönüştürme konusunda ortaya koyduğu iradeyle Türkiye'nin ve Türk milletinin boyunduruk kabul etmeyeceğini bir dünyaya ilan etti. Amerika'sı, Avrupa'sı gözünü kırptığı zaman oturacak, ayağa kalkacak kukla liderler, güdecek adamlar arıyor. ABD'nin ya da Avrupa'nın, başkalarının güdeceği birini bu millet bırakın cumhurbaşkanı, çoban dahi seçmez. Amerika 'S-400 alma.' dedi aldık, 'Suriye'ye girme.' dedi girdik, 'Doğu Akdeniz'de gaz, petrol arama.' dedi aradık, 'Libya'ya asker gönderme.' gönderdik, 'Terör koridoruna engel olma.' engel olduk, 'Savunma sanayini güçlendirme' güçlendirdik, 'Benim politikalarıma karşı dik durup, dünya 5'ten büyüktür deme.' her gün dedik. Bizi, Cumhurbaşkanımızı, AK kadroları sever mi?"
– "Türkiye'nin hali nasıl olurdu?"
"Daha iktidara gelmeden 'S-400'ü verin, Kıbrıs'ta, Doğu Akdeniz'de, Mavi Vatan'da ne işiniz var?' diye konuşuyorlar. Suriye'de Esad'la konuşacaksınız? Belki terör koridorlarına geçit verecekler." ifadesini kullanan Bozdağ, Ankara'nın huzurunun Suriye'nin, Irak'ın, Kıbrıs'ın, bütün komşuların huzur, güven ve istikrarından geçtiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin siyasi istikrar sağladığının altını çizen Bozdağ, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olmasaydı, Türkiye'nin hali pandemide, ekonomide, diğer alanlarda yaşananlar nedeniyle nasıl olurdu?" diye sordu.
Bu sistemde, istikrarı halkın kurduğunu ve güçlü iktidarın ortaya çıktığını belirten Bozdağ, 1991'den 18 Kasım 2002'ye kadar Türkiye'de 9 hükûmetin kurulduğuna dikkati çekti.
Muhalefetin, Türkiye'nin bu hazinesi yok etmek, yeniden iktidarları parçalı hale getirmek, parlamenter sistemle, koalisyon pazarlıklarıyla ülkenin geleceğini yeniden karartmak istediğini ifade eden Bozdağ, Türk milletinin tarihte ilk defa 2014'te doğrudan devletin başı olan cumhurbaşkanını seçtiğini, bu reformu AK Parti iktidarlarının Cumhur İttifakı ile beraber yaptığını anımsattı.
Muhalefetin yayımladığı "prensipler" içinde cumhurbaşkanının nasıl seçileceğinin yer almadığına dikkati çeken Bozdağ sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk tarihinde, Türk milleti doğrudan iktidar seçme hakkını ilk defa 24 Haziran 2018'de kullandı. Ondan önce bizim anayasamız Türk milletine iktidar seçme yetkisi vermiyor. Şimdi çarpıtacaklar bunu. Veriyorsa biri çıksın, Anayasa'yı açıp maddelerini bana göstersin. Biz de seçim yaptık, başbakan seçimi yaptık mı hiç? Yok, milletvekili seçimi yapıyoruz. Başbakan kim? Vekiller arasından cumhurbaşkanı seçiyor. Başbakan, bakanları nasıl seçiyor? Vekiller arasından ya da vekil seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından belirliyor, cumhurbaşkanı onarsa bakan oluyor. Görevden alacak, cumhurbaşkanı onarsa görevden alıyor. Bir demokrasi düşünün, orada halkın yürütme organını seçme hakkı ve yetkisi yok."
– "Siz bugünü bırakın, yarına bakın"
Eski sistemde bir cumhurbaşkanının bütün düzeni tek bir mühürle elinde tuttuğunu belirten Bozdağ, AK Parti'nin bu mührü Türk halkına verdiğini söyledi.
"Şimdi kalkıp 'tek adam' teranesini türetiyorlar. Biz gücü millete aktardık. Ankara'da otel odalarında oturan ağababalara, sermaye sahiplerine değil, aziz Türk milletine aktardık." diyen Bekir Bozdağ şunları kaydetti:
"Allah'ın izniyle ne yaparlarsa yapsınlar ne ederlerse etsinler, hangi masaları kurarlarsa kursunlar, değil Biden'den, nice bayıldıkları adam varsa onlardan destek görsünler, alayı bir araya gelsinler içeridekiler, dışarıdakiler vallahi billahi başaramayacaklar. İnanarak söylüyorum, 'Muhtar bile olamaz.' dedikleri, 'Siyasi hayatı sona erdi.' diye manşet döşedikleri Cumhurbaşkanımızın yolunu kesmeye muvaffak oldular mı? Olamadılar. Neden? Kaderin üstüne kader koyan Rabb'imin takdiri var, gönüllere muhabbet koyan Allah'ımız var ve o muhabbetle sandığa oy veren aziz milletimiz var. Yolları sonuna kadar açtınız, engelleri sonuna kadar kaldırdınız. Vekil de oldu, başbakan da oldu, cumhurbaşkanı da oldu, yürütme organı da oldu Allah'ın ve aziz Türk milletinin sayesinde.
Şimdi kalkmışlar 'İkinci defa aday olamaz.' diye kendi seçimlerini Tayyip Bey'in adaylığını engelleme umuduna bağlamışlar. Umutları ona kalmış. Anayasa'ya göre bir engel var mı? Yok. Çok açık. Anayasal, yasal hiçbir engel yok. Allah'ın izniyle adayımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır, adaylığı anayasaldır, yasaldır, hiçbir içtihatla yorumla bu gerçeği kimse değiştiremeyecektir. Aziz milletimiz de onu yeniden cumhurbaşkanı seçecek. Siz bırakın ikinci defa adaylığını engellemeyi, Anayasa'nın ilgili hükmünü 2028'de nasıl engelleyeceğinize kafa yorun. Yarın Anayasa üçüncü defa adaylığına imkan veren şartları da düzenliyor. Bu millet öyle bir irade ortaya koyduğunda, milletin iradesi karşısında nasıl duracaklar? Siz bugünü bırakın, yarına bakın."
– "Karşısına çıkma cesaretini gösteremiyor"
"Cumhurbaşkanımızı bir dünya bir araya gelse yenemeyecek. Neden? Cumhurbaşkanımızın dayısı çok kuvvetli. Ama Cumhurbaşkanımızın dayısı ne Biden, ne terör örgütleri. Cumhurbaşkanımızın dayısı aziz Türk milletidir." diyen Bozdağ, dayısı Türk milleti olanın sırtının asla yere gelmeyeceğini vurguladı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Televizyona çıkalım." dediğini hatırlatan Bozdağ şunları kaydetti:
"Siyasetin başpehlivanı, televizyonda laf ebeliği yapmakla değil, siyaset meydanında, halkın önünde kispet giyip halkın hakemliğiyle birinci olmakla tescil edilir. İki defadır, 2014'te cumhurbaşkanlığı seçimi oldu, cumhurbaşkanlığı adaylığı kispetini giyip milletin önüne çıkma yürekliliğini, cesaretini gösteremedin. Şimdi 2023 seçimleri var hala 'Kispeti ben giydim, ben adayım başpehlivanlığa, varım.' diye Tayyip Bey'in karşısına çıkma cesaretini gösteremiyor, 'Gel televizyona.' diye meydan okuyor. Olacak iş değil. Tayyip Bey, korkaklarla yol yürümedi hiçbir zaman, yürekli adamlarla yol yürüdü. Arkasına bakanlarla değil, önüne bakıp hedefe koşanlarla yol yürüdü, aziz Türk milletiyle yol yürüdü."
Türkiye'de yasakları kaldıran anlayışın AK Parti olduğunu ifade eden Bozdağ, "Ayasofya yıllar yılı mahzundu. Ayasofya'nın hürriyetine kavuşması için nice mücadele verildi. AK Parti ve Cumhurbaşkanımız hiçbir şey yapmamış olsa dahi, bu vatanın Türk vatanı, bu devletin Türk devleti, buraların tapusunun Türk milletine ait olduğunun sembolü olan Ayasofya'yı müzeden ibadethaneye çeviren, aslına döndüren, ecdadının vasiyetine sahip çıkan adımı atması yeter de artar bile." dedi.