ANKARA (AA) – Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca "Afet İletişim Çalıştayı" kapsamında, "Afet Sahalarında Habercilik" başlıklı panel düzenlendi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığında düzenlenen panelin moderatörlüğünü yapan İletişim Başkanlığı Basın-Yayın Dairesi Başkanı Büşra Karaduman Aktuna, afet sahalarında yapılan habercilikte tam ve hızlı koordinasyonun önemine dikkati çekti.
Afet ve savaş sahasında yapılan haberciliğin benzerliğine işaret eden Aktuna, "Afet sahalarında objektif habercilik yapmak çok değerli fakat bir o kadar da zor. Bir yandan mesleğin etik kurallarına uymaya çalışacaksınız diğer yandan sağlıklı haber verebilmek için kendi sağlığınızı korumaya gayret edeceksiniz." değerlendirmesinde bulundu.
Küresel iklim değişikliğine de değinen Aktuna, şunları kaydetti:
"Bu artık hayatlarımızın orta yerine oturmuş kocaman bir gerçeklik ve biz bundan kaçamayız. Bu sebeple pek çok afet artık eskisine göre daha güçlü bir şekilde geliyor. Tabi bu bizi paniğe sevk etmemeli ama aksiyon almaya yönlendirmeli. Günlük hayat pratiklerimizi buna göre değiştirebilmek için haberciler tarafından sahadan çok güçlü çok kareler paylaşılıyor."
– "Uzaktan afet haberciliği olmaz"
Anadolu Ajansı Görsel Haberler Yayın Yönetmeni Fırat Yurdakul da konuşmasına, "Gördüklerinize mi, duyduklarınıza mı, okuduklarınıza mı daha çok inanıyorsunuz?" diye sorarak başladı. Yurdakul, "Biz buradan yola çıkıyoruz. Savaş muhabirliği için de afet muhabirliği için de aynı şeyi söyleyebilirim." dedi.
Gazetecilerin, afetzedelerle okuyucu ve izleyici arasındaki en güçlü enformasyon kaynağı ve doğru bilgiyi vermekle yükümlü olan kişiler olduğunu belirten Yurdakul, afet alanlarındaki habercilik sırasında ana odak noktalarını, "mevcut yıkıcı durumu göstermek, mevcut duruma rağmen devam eden hayatı göstermek, mevcut durumu düzeltmek için yapılan çalışmaları göstermek" olarak sıraladı.
Savaş ve afet muhabirliğinin uzaktan yapılmasının mümkün olmadığını vurgulayan Yurdakul, şöyle devam etti:
"Görsel habercilikte hiç değişmez bir kural vardır, olay yerine ne kadar yakınsanız, afeti veya savaşı yaşayan kişi kadar yakınsanız izleyiciye de oradaki atmosferi o kadar güçlü hissettirebilirsiniz. Yakın olmanız gerekiyor. Uzaktan afet haberciliği olmaz. Bunları iyi bir ön hazırlık içerisinde, iyi bir ulaşım planı ve iyi bir mihmandarla yapmanız gerekiyor. İyi bir mihmandarla çalışmazsanız insanlara haber ulaştırmakta zorlanırsınız."
Afet habercisinin en önemli ve ilk vazifesinin kendisini korumak olduğunu, aksi durumda insanlara doğru enformasyonu ulaştırma imkanının olmayacağını ifade eden Yurdakul, görevi sırasında yaşamını yitiren Sebahattin Yılmaz, Cem Emir ve Abdülkadir Nişancı'ya rahmet diledi.
Yurdakul, gazetecinin, habercilik sırasında "etki, yakınlık, duygu, sıra dışılık, zamanındalık" gibi başlıklara odaklandığını kaydetti.