İSLAMABAD (AA) – MUHAMMET NAZIM TAŞCI – Afganistan'da 40 yılı aşkın süredir devam eden savaş ve şiddet ortamından ötürü can korkusu ve daha iyi yaşama fırsatı için Pakistan'a gelen Afgan sığınmacılar, hastanelerde tedavi olma, okullarda eğitim alma ve uygun şartlarda barınma arayışını sürdürüyor.
Başkent İslamabad'daki Basın Kulübünün önünde yaklaşık 2 bin Afgan, 2 ayı aşkın süredir çeşitli talepleri için sessiz protesto düzenliyor.
AA muhabiri, İslamabad'da protesto düzenleyen Afganların taleplerini ve hikayelerini araştırdı.
Basın Kulübü önündeki yeşillik alana ve buradaki parka yerleşen Afganlar, sıcaklığın 40 dereceyi aştığı yaz aylarında kurdukları derme çatma çadırlarda yaşamaya çalışıyor.
Alana girildiğinde ilk dikkati çeken şey, sığınmacıların üzerlerine giydiği ve etrafa astığı "Bizi öldür", "Çocuklarımızın hayatı değerlidir" yazılı pankartlar.
Çadırların arasında biraz yürüyünce ellerinde yelpaze olan annelerin sıcak hava altında çocuklarını serinletmeye çalıştığı görülüyor.
– Grubun büyük kısmı Hazaralar'dan oluşuyor
Buradaki Afganların büyük kısmı Şii Hazara topluluğuna mensup. Onun dışında Tacik, Özbek ve ülkenin farklı etnik yapılarından da sığınmacılar mevcut.
Bu kişilerin arasında her yaştan insan görmek mümkün. Aralarında eğitimli kişiler de bulunuyor.
Gelenlerin büyük kısmı Taliban yönetiminin ardından can tehlikesiyle karşı karşıya kaldıkları için ülkeden ayrılmak zorunda kaldıklarını söylüyor. Bir kısmı da daha iyi yaşama fırsatı için Afganistan'dan ayrıldığını belirtiyor.
– Arafta bekleyiş
Sığınmacılar, içlerinde iki ülke arasındaki Torkham sınırını kullanarak yasal yollardan gelenler gibi Pakistan vizesi alamadıkları için dağlık bölgelerden kaçak girenlerin de olduğunu söyledi.
Vizeyle gelenlerin birçoğunun da vize süreleri sona ermiş durumda. Ne Afganistan'a geri dönebiliyorlar ne de Pakistan'dan başka yere gidebiliyorlar.
Adeta arafta kalan bu kişiler, son çare olarak protesto düzenlemeye ve seslerini duyurmaya karar veriyor.
– "40 yıllık savaş ve şiddetin kurbanlarıyız"
Sığınmacıların yaşadığı alana girer girmez etrafı saran Afganlar ile konuşmaya çalışırken grubun önde gelenlerinin oturduğu çadırdan ağlama sesleri yükseldi.
Çocukları Pakistan polisi tarafından gözaltına alınan Fahima Afroz, günlerdir evlatlarının arkasından gözyaşı döküyor.
Afroz, Taliban'ın gelmesinin ardından Mezar-ı Şerif'ten Tacikistan'a gittiğini ancak sınır kapalı olunca Pakistan'a geldiğini belirtti.
Afroz, daha iyi hak ve hukuk için buraya geldiğini ifade ederek, "Polis, çocuklarımı gözaltına aldı. Mutlu bir yaşantımız yok. Suçumuz yok. Rüzgarın ve yağmurun altında protestomuzu sürdürüyoruz." dedi.
Dünyaya ve tüm kurumlara kendilerini bu durumdan kurtarmaları için seslenen Afroz, "Biz 40 yıllık savaş ve şiddetin kurbanlarıyız." diye konuştu.
– "İnsan hakları yoksa bizi öldürün"
Dört çocuğu, anne babası, kardeşleri ve onların da çocuklarıyla Afganistan'ı terk eden Lina Mehrabzada, Taliban'ın gelişiyle ülkeden ayrılmaya karar verdiklerini anlattı.
Mehrabzada, Taliban'ın Kabil'e girdiği gün polis olan annesinin 2 kişi tarafından dövüldüğünü ve ardından Afganistan'dan apar topar kaçtıklarını söyledi.
Yol güzergahında yaşlı babasının da polis kontrol noktalarında dövüldüğünü kaydeden Mehrabzada, Afganistan'dan çıkana kadar babası ve erkek kardeşinin saklanarak Pakistan'a gelmeye çalıştıklarını belirtti.
Mehrabzada, vize için gerekli parayı bulamadıklarını ve Pakistan'a kaçak yollardan girdiklerini dile getirdi.
Pakistan'da ise sıcak hava, yetersiz beslenme ve çeşitli zor şartlarla imtihan olduklarını ifade eden Mehrabzada, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğine (UNHCR) başvurduklarını ancak kendileri için bir şey yapılmadığını söyledi.
Mehrabzada, Pakistan polisinin birkaç gün önce aralarında liderlerinin ve 2 çocuğun bulunduğu 11 kişiyi gözaltına aldığını anlatarak, İslamabad yönetiminden kendileri için harekete geçmelerini talep etti.
Hastanelere gidemediklerini, çocuklarının eğitim alamadığını belirten Mehrabzada, "Çocuklarımız burada ziyan oluyor. Ekmek yok, ev yok, hava çok sıcak. Çadırlar plastikten, sıcak havayı çok çekiyor. Çocuklar çok zorlanıyor." ifadelerini kullandı.
Mehrabzada, Afgan oldukları için bu cezayı çektiklerini ve diğer Afganların da aynı şeyi yaşadığını belirterek, "Afgan olduğumuz için yaşamaya hakkımız yok. Eğer insan hakları varsa biz de insanız. Eğer öyle bir şey yoksa bizi öldürün." dedi.
Çocuklarının eğitim almasını, hastaneye gidebilmeyi, iş ve uygun barınma ortamına sahip olmak istediklerini dile getiren Mehrabzada, dünyaya kendilerine yardım etmeleri çağrısında bulundu.
– "Ukraynalılara kapılar açık, Afganlara kapalı"
Hak arayışını sürdüren Afganlardan Navid de Afganistan'dan Pakistan'a göç etmenin hiç kolay olmadığını belirterek, "Bizim Afganistan’dan ayrılmak dışında bir seçeneğimiz yoktu. Komşu ülkeler sınırlarını kapattı. Bazılarımız vize alarak, bazılarımız ise eşleri ve çocuklarıyla zor şartlar altında dağlardan buraya geldi." diye konuştu.
Navid, vizeyle gelmenin dahi çeşitli zorluklarının olduğunu kaydederek, vizesi bulunmayanların yasa dışı yolları kullandığını ve bunun daha tehlikeli olduğunu söyledi.
Rusya-Ukrayna savaşı başladığında tüm sınırların Ukraynalılara açıldığını ifade eden Navid, "Fakat Afganlar için ise sınırlar kapalıydı. Afgan ile Ukraynalı mülteciler arasındaki fark nedir?" dedi.
Navid, havaların sıcak olduğunu ve camiler aracılığıyla ihtiyaçlarını gidermeye çalıştıklarını belirterek, "UNHCR'den kimse gelmedi buraya. Onlar sessizler ve gözlerini kapatmayı sürdürüyorlar. Afganistan’ın buradaki büyükelçiliğinden de kimse gelmedi." ifadelerini kullandı.
Navid, gerek Pakistan gerekse başka ülkelerden kendilerini mülteci olarak kabul etmelerini istediğini kaydetti.
– Polisin tavrına tepki
Grubun önde gelen isimlerinden Farahnaz Sabori de yaşadıkları sıkıntılar bir yana Pakistan polisinin kendilerine yönelik tavrını eleştirdi.
Sabori, polisin gruptakilere Pakistan'a neden kaçak yollarla girdiğini sorduğunu ifade ederek, "Suçumuz adalet aramak ve meşru haklarımızı talep etmek. Uluslararası toplum ve Pakistan hükümeti, bizi dinlemeyi ve sorunlarımızı çözmeyi reddediyor." dedi.
– UNHCR, Pakistan hükümetini işaret etti
Yaklaşık 2 aydır İslamabad'da bekleyişleri süren Afgan sığınmacılar ile ilgili AA muhabiri, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Pakistan Ofisine ulaştı.
UNHCR Pakistan Sözcüsü Kayser Han Afridi, Pakistan'ın paylaştığı verilere göre Ağustos 2021’den bu yana ülkeye 250 binin üzerinde Afgan vatandaşının geldiğini söyledi.
Afridi, UNHCR'nin imkanlarının sınırlı olduğunu ve mevcut olanaklarla daha savunmasız kişilerle ilgilenebildiğini ifade ederek, Basın Kulübü önünde bekleyen sığınmacılara mülteci statüsü verilip verilmeyeceği konusunda Pakistan hükümetinin karar alması gerektiğini belirtti.
Afridi, UNHCR ile İslamabad yönetimi arasında Afganistan’dan gelen sığınmacıların kayıt ve belgelendirilmesi için görüşmelerin sürdüğünü kaydetti.