İSTANBUL (AA) – AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Memur emeklileri dahil olmak üzere enflasyon farkını üstüne koyarak yüzde 40 civarında bir artışın, biraz eksik, biraz fazla olabilir. Bunlar çalışılıyor." dedi.
Kurtulmuş, Habertürk TV'de canlı yayınlanan programda gündeme dair soruları yanıtladı.
Ekonomik anlamda dünyanın zor bir dönemden geçtiğini, Türkiye'nin de bu dalgalanmadan etkilendiğini vurgulayan Kurtulmuş, Türkiye'nin vaktinde tedbirlerini alarak zorlukları aşmaya gayret ettiğini söyledi.
Kurtulmuş, dövizdeki oynaklık ve enflasyon konusunda gerekli çalışmaların yapıldığına işaret ederek, "Bunun için kurumlarımız gereken mesailerini veriyorlar. Bunlar yapılırken vatandaşımızın karşı karşıya kaldığı bir süreç var. O da hayat pahalılığı. Bu hayat pahalılığını azaltmak için gayret sarf ediyoruz. Enerji fiyatları döviz bazında Türkiye'de arttı ama dünyadan daha fazla artmadı. Hayat pahalılığı konusunda dengeleri bozmadan tedbirleri alıyoruz. Bu yaz aylarıyla birlikte bir rahatlamayı, ondan sonraki dönemde baz etkisiyle daha kalıcı bir rahatlamayı hissedeceğiz."diye konuştu.
– "Yüzde 40'lara varan dokunuş olacak"
Numan Kurtulmuş, hane halkının alım gücünün desteklenmesi gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Daha çok tarım alanında üretim yapmalıyız. Düşük gelirli ailelere devletin destek vermesini temin etmemiz lazım. Temmuz ayıyla birlikte işçi emeklileri de dahil olmak üzere emeklilerimizin, çalışanlarımızın alım gücünü daha yukarıya çıkarmak için yüzde 40'lara varan bir dokunuş olacak. Memur emeklileri dahil olmak üzere enflasyon farkını üstüne koyarak yüzde 40 civarında bir artışın, biraz eksik, biraz fazla olabilir. Bunlar çalışılıyor. Asgari ücretle ilgili Bakanlığın önünde farklı seçenekler var, bunlardan birine karar verilir ve uygulanır. Söylediğimiz memur-işçi emeklileriyle ilgili düzenleme hakkındadır."
Kurtulmuş, Türkiye'nin 2013'ten bu yana bir tercihte bulunduğunun ve ekonomide yeni bir yönelişe girdiğinin altını çizerek, bunun üreten, istihdamı artıran, yatırımı teşvik eden, ihracatı artıran bir Türkiye modeli olduğunu söyledi.
Türkiye'nin yıllardır ambargolara maruz kaldığını, buna rağmen üretimde ve ihracatta bir ivme kazanıldığını, önemli olanın bunu kalıcı hale getirmek olduğunu aktaran Kurtulmuş, döviz ve enflasyondaki oynaklık giderildiği takdirde bu ivmenin daha da artacağını belirtti.
– "Erken seçimin sayısal ve siyasal şartları yok"
Kurtulmuş, gündemlerinde kesinlikle erken seçim olmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Erken seçimin olmasının siyasal ve sayısal şartları gerekir. Böyle bir ortam yok. Vatandaşlarımızın ekonomik şartlar içinde daha iyi noktada tutulması hükümetin vazifesidir. Erken seçim söylemi muhalefetin konsolidasyon sağlama çabasıdır. Seçimlere 2023 Haziran'da gidilecek. Bizim adayımız belli. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 2023'te milletimizin oylarıyla yeniden cumhurbaşkanı seçilecek. Bizim siyasi geleneğimizde erken seçim üzerinden ya da herhangi bir seçim üzerinden seçim popülizmi yapmak yoktur."
Kurtulmuş, 6'lı masanın bugüne kadar dağılmadan gelmesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun çok önemli bir payı olduğunu belirterek, "Siyaset bir yarış işidir, yarışta da iddia gerekir. Yarış tek başına olmaz. Cumhurbaşkanımız şu anda yarışta tek kaldığı için, 'Adayınız kim, çıksın karşıma' diyor. 'Seçim tarihi belli olmadan adayımızı açıklarsak, adayımız yıpranır.' diyorlar. Bence 6'lı masanın en büyük problemi kimi aday göstereceği değil, hangi politikalarla Türkiye'yi yönetmeye talip olduğudur." değerlendirmesini yaptı.
Kurtulmuş, EYT ile ilgili çalışmaların yapıldığını ancak tarih söyleyip beklentiye yol açmak istemediğini, konunun hükümetin masasında olduğunu dile getirdi.
– "Kamuoyunun kahir ekseriyetini yaralamış bir karardır"
Pınar Gültekin davasında alınan kararın kendisinin de bir insanlık suçu olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Hakikaten hepimizin böyle içine oturmuş bir karardır, tahammülü zor bir durum. Bunu kabul etmek asla mümkün değil. Kamuoyunun kahir ekseriyetini yaralamış bir karardır, asla kabul edilemez, izah edilemez. Hiçbir şekilde makul görülemez." dedi.
Sosyal Medya Yasası'na yönelik eleştirilere değinen Kurtulmuş, şöyle konuştu.
"Burada amaç, yalan haberlerin engellenmesi. Bu sansür değildir. Ana fikir, sosyal medya, özellikle internet siteleri üzerinden manipülatif haberlerin yayılmasını engellemektir. Burada kesinlikle bir sansür söz konusu değildir. Sosyal medyanın insaflı, ahlaklı kullanılabilmesi amaçlanmaktadır. Özellikle internet siteleri üzerinden birtakım manipülatif haberlerin yayılması son derece kontrolsüzdü. Bizim amacımız, bu alanların amaç dışı kullanımı ya da insanlara hakaret etmek, itibar suikastı yapmak, yalan haberlerle toplumsal dayanışmayı bozmak, toplumda bazı gruplar arasında çatışma ya da gerilim ortaya koymak isteyenlere yönelik bir düzenlemedir. "
– "Dış politikada yol haritasını belirleyen stratejik yönelimdir"
Kurtulmuş, "HDP eşittir Kürt seçmen" demenin son derece yanlış olduğunun altını çizerek, "Kürt kardeşlerimiz sadece Türkiye'nin belli bölgelerinde değildir, Türk toplumunun içindedir. Özgür, eşit, birinci sınıf ana direklerinden birisidir. Meseleyi böyle görmek mecburiyetindeyiz. Biz insanların kendi dilleri, kültürleri konusundaki bütün engel ve yasakları ortadan kaldırmış olan bir siyasi hareketiz." diye konuştu.
Suudi Arabistan'dan Türkiye'ye yapılan ziyarete ilişkin bir soruyu Kurtulmuş, "Dış politikada yol haritasını belirleyen stratejik yönelimdir. Türkiye ile Suudi Arabistan, Mısır halkı kardeş iki halktır. Zaman zaman siyaseten çatışırlar, çelişirler ama bu onların kardeşliğini, davranışlarını uzun vadeli olarak değiştirmez. Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün halkları ile Türk halkı arasında bir husumet, bir düşmanlık yok." diye yanıtladı.Sığınmacı ve göç politikasına ilişkin soru üzerine Numan Kurtulmuş, "Dünyanın hiçbir ülkesi bu kadar misafirperverlik yapamazdı. Bizim Batı ülkeleri gibi ırkçılık üzerinden, ötekileştirerek bu meseleyi çözme durumumuz yok. Türkiye bu konuda gereğini yapıyor. Bu ülkenin genlerinde 'bana yardım elini uzat' diyen herkese yardım eli uzatıldı. Akıl ve ferasetle bu işi çözeriz." ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğiyle ilgili Türkiye'nin çekinceleri konusunda kararlı olduğunu vurgulayarak, "Türkiye, 50 yıldır kendi içinde ve yakın bölgesinde terörle canhıraş bir mücadele veriyor. Biz terör örgütlerinin bu ülkelerde boy göstermesine ve bunlara siyasal imkanlar sağlanmasına asla rıza göstermeyiz. Türkiye'nin kuyusunu kazan birtakım terör örgütlerine destek olmak, Türkiye'nin artık kaldırabileceği bir durum değildir. Türkiye, İsveç ve Finlandiya üzerinden aslında NATO üyesi müttefiklerine bir mesaj da veriyor." şeklinde konuştu.
– "Bugün 50'nin üzerinde uçağımız var"
Marmaris'teki orman yangınının büyük oranda kontrol altına alındığı bilgisini veren Kurtulmuş, bunu siyasi polemik konusu yapmanın doğru olmadığını dile getirdi.
Yangının hemen ardından ilgili bakanların olay yerine gittiğine işaret eden Kurtulmuş, "Tarım ve Orman Bakanımız ve Sayın İçişleri Bakanımızı tebrik ediyorum. Orada hemen müdahale ekipleri kuruldu. 20 uçak, 14 helikopterle yangına anında müdahale edilmeye çalışıldı. Türkiye 150 tane uçak alabilecek ülkedir. Bugün 50'nin üzerinde uçağımız var. Türkiye, 50 tane değil, 150 tane de uçak alabilecek bir ülke." dedi.
Kurtulmuş, 20 yıldır iktidar olduklarını hatırlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Benim gördüğüm şu, vatandaş bizi ekonomik konjonktür dolayısıyla eleştiriyor, biz de dinliyoruz ama sonuçta karşı taraftan çözüm beklemiyor, 'yine yaparsa bunlar yapacaktır' diye düşünüyor. Vatandaş gönlünde AK Parti'den kopmuş değil. Hiçbir şekilde yaşlımızın, gençlerimizin yaşam tarzına müdahale etmemiz söz konusu değildir. Çapa Tıp Fakültesinin mezuniyet töreninde Merve kızımız mükemmel konuşma yaptı. 'Biz hem bu diyardan gitmeyeceğiz, hem bu deveyi güdeceğiz' dedi. Özgürlük, eşitlik içerisinde, ekonomik gelişmeyi sağlayacağız. İki temel reformumuza kimse bir şey söyleyemez. Birincisi, insanların ana dilleri, ana kültürleri dahil olmak üzere birtakım tabuları ortadan kaldırmış olan bir partiyiz. Ben genç doçent iken gencecik kızlarımızın başörtüsü takıyorlar diye kapının önüne konulduğunu unutmadık. İkincisi, biz ekonomik olarak kalkınacağız, büyüyeceğiz, güçleneceğiz, özgürlükler ve serbest pazar içerisinde kalkınmayı sürdürerek."