TBMM (AA) – İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Dün olduğu gibi bugün de aziz vatanımızın üzerindeki planlarını terör üzerinden uygulamaya çalışanlar şunu iyi bilsin ki biz, devlet ve millet olarak bölücü terörle 40 yıldır sarsılmaz bir iradeyle mücadele ediyoruz. Değil 40, 140 yıl olsa da teröre asla teslim olmayacağız." dedi.
Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasına Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, 39. kuruluş yıl dönümünü kutlayarak başladı.
Parti olarak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınması ve erkin bir devlet olarak geleceğe taşınması için kararlı olduklarını vurgulayan Akşener, "İktidarımızda hayata geçireceğimiz Türk Dünyası Bakanlığımız ile hem bunu başaracağız hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kendi karar ve politikalarıyla, halkının inanç ve sorumluluğuyla yükselmesine imkan tanıyan bir yönetim ve ilişki modelini hakim kılacağız." diye konuştu.
İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısına değinen Akşener, PKK/PYD/YPG terörünün bombasının ateşinde, tertemiz hikayelerin yarım kaldığını belirtti.
Saldırıda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Akşener, "Terör kandan, acıdan, şüpheden beslenir. Amacı her zaman aynıdır. Devleti baskılayıp millet iradesini endişe ve korkuyla teslim almak ister. Ama biz büyük Türk milletiyiz. Tarihimizin her döneminde böyle kirli emellere karşı el ele, omuz omuza verip direndik. Kimden ve nereden gelirse gelsin, kimlerin ve neyin mesajını taşırsa taşısın, hangi güç odağının planı olursa olsun asla korkmadık, yılmadık, boyun eğmedik, sinmedik ve hep dimdik durduk." ifadesini kullandı.
– "Teröre asla teslim olmayacağız"
Akşener, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihi boyunca uluslararası terörle mücadele konusunda takdir toplayan ve teröre karşı duruşu her daim son derece net olan güçlü bir devlet olduğunu söyledi.
Milletçe çok ağır ve çok acı hatıralara sahip olduklarına işaret eden Akşener, kadim devlet geleneğine sahip bu fedakar milletin, her türlü belayı savuşturmayı başardığını vurguladı. Akşener, "Dün olduğu gibi bugün de aziz vatanımızın üzerindeki planlarını terör üzerinden uygulamaya çalışanlar şunu iyi bilsin ki biz, devlet ve millet olarak bölücü terörle 40 yıldır sarsılmaz bir iradeyle mücadele ediyoruz. Değil 40, 140 yıl olsa da teröre asla teslim olmayacağız." açıklamasında bulundu.
Milletin teröre karşı her daim dik durduğunu, güvenlik güçlerinin görevlerini yapacaklarına inandığını, devletinin yanında olduğunu ve bunun en gurur duyulacak özelliklerden biri olduğunu hatırlatan Akşener, "Ancak devletimizin yanında dururken 'Devlet benim' diye ortalıkta gezenlerin işlerini yapıp yapmadıklarını en çok da böyle acılı zamanlarımızda gözden geçirmek zorundayız. Millete yaptıkları hizmetin lütuf olmadığını, bir vatan, namus borcu olduğunu söylemek zorundayız." sözlerini sarf etti.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, terörle mücadelede sınır güvenliğinin de çok önemli olduğunu, devletin, hudutları namus bilerek sahip çıkmakla görevli olduğunu, bir teröristin mülteci kılığına girerek 4 ay kaçak bir şekilde ülkede yaşamasına göz yummaması gerektiğini dile getirdi.
Devlet terör korkusunu defederken, milletini asla karanlıkta bırakmaması gerektiğini belirten Akşener, "Evet, şüphesiz ki dezenformasyonla mücadele de terörle mücadelenin ilk şartlarından biridir. Ancak dezenformasyonla mücadele medya karartmasıyla değil, doğru ve sürekli bilgilendirmeyle yapılır. Çünkü devlet yönetiminde şayet özgürlüğü güvenliğe ya da güvenliği özgürlüğe tercih ederseniz sonunda her ikisinden de olursunuz." görüşünü paylaştı.
– "Devlet ciddiyeti beklemek doğal hakkımızdır"
Türk devlet geleneğinde ülkeye yönelik saldırıları siyasete malzeme etmeye yer olmadığını vurgulayan Akşener, "Devleti idare edenler bilir ki mevcut iktidar özelinde ise bilmelidir ki bu saldırılar şahısların makam ya da koltuklarını değil, milletimizi ve devletimizi hedef alır. Meseleye bu ciddiyette yaklaşmak, buna göre önlemler almak, bunu bilerek konuşmak lazımdır. Ülkeyi idare edenlerin görevi devletin ciddiyetini, milletin hürriyetini muhafaza edecek adımlarla terörün amacına ulaşmasını engellemektir." diye konuştu.
Ülkeye yapılan saldırıları şahsına yapılmış gibi algılayarak yanılanların, sonrasında attıkları adımlarda da yanılmaya ve yanıltmaya mahkum olduğunu dile getiren Akşener, iktidardan, en az aziz ve cefakar millet kadar dikkatli, sağduyulu ve aklıselim davranmasını beklediklerini kaydetti.
Meral Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mesela Sayın Erdoğan'ın yurtdışı seyahatini iptal etmesini ya da en azından milletçe yas tutarken kendisini dans gösterisiyle karşılatmamasını beklemek en doğal hakkımızdır. Yayımlanan taziyeyi reddedip terör saldırısından ABD'yi sorumlu tutan İçişleri Bakanının, grup konuşmasında Amerika'yı müttefiklikten çıkartan Cumhur İttifakı ortağının ve tüm bunlar olurken de dostu Biden ile Bali'de sohbete oturup taziyeleri kabul eden Sayın Erdoğan'ın kendi aralarında bir ortak anlayış ve dille hareket etmelerini beklemek de en doğal hakkımızdır. Sayın Erdoğan'ınki doğruysa diğerlerinin ki nedir? Ezcümle her alanda yalpalamaları ve zikzaklarıyla artık başımızı döndüren bu iktidardan hiç olmazsa böylesine acı bir terör olayında biraz devlet ciddiyeti, biraz disiplin, biraz da ilkeli bir duruş beklemek en doğal hakkımızdır."
– "Bu acı olayın bir de kaçak göç boyutu var"
Saldırının üzerinden 24 saat geçmeden faili bulup etkisiz hale getiren emniyet güçlerini kutlayan Akşener, teröristin terör örgütü PKK/PYD/YPG elinde eğitim gören Suriye uyruklu olduğunun ve Afrin üzerinden Türkiye'ye kaçak giriş yaptığının ortaya çıkarıldığını anımsattı.
"Bu acı olayın bir de kaçak göç boyutu var" diyen Akşener, Türkiye'nin 11 yıldır yaşadığı sığınmacı meselesinin bir milli güvenlik sorunu olduğunu her fırsatta söylediklerini belirtti.
Meral Akşener, daha önce konuyla ilgili "Milli Göç Doktrini ve Stratejik Eylem Planını" kamuoyu ile paylaştıklarını ancak yaptığı uyarıların dikkate alınmadığını, hükümetin "ensar edebiyatı" ile tehlikeli ve kontrolsüz göçü meşrulaştırmak istediğini savundu.
Bu vahim tablo karşısında iktidarın, sınırların kevgire dönmesine karşı önlem almak yerine, o sınırlardan ülkenin kalbine kadar sızarak estirilen terörden sızlanmayı tercih ettiğini iddia eden Akşener, "Sirk yönetmiyorsunuz, devlet yönetiyorsunuz. Türkiye'yi yönetenlerin işi sızlanmak değildir. Türkiye'yi yönetenlerin işi bank tartışmaları açıp siyasi yakan top oyunlarından medet ummak da değildir. Türkiye'yi yönetenlerin işi sorumluluk alarak planları bozmak, milletimizin güvenliği için ne gerekiyorsa onu yapmaktır. Bay kriz, hamasi konuşmalarla, nutuklarla bırakın sorunu çözmeyi daha da büyüttüğünü artık görmelidir." dedi.
Hakikatlere gözünü kapatan bir iktidarın ülkeye verecek bir şeyinin olamayacağını ifade eden Akşener, "yalanı yol, talanı da düstur edinenlerin Türkiye'yi daha fazla aşağı çekmesine müsaade edilemeyeceğini" söyledi.
Akşener, "Saraylıların gününü gün ettiği, insanımızın ancak yaşadığına şükredebildiği bu düzen, eğri bir düzendir. Bir dolu vatansızı, kendi öz vatandaşına üstün tutan bu düzen bir hıyanet düzenidir. 'Faiz haramdır' diye tefecilerin davulunu çalan bu düzen bir haram düzenidir. Terör örgütleri arasında tercih yapabilecek kadar şirazesinden çıkan bu düzen bir yıkım düzenidir. Bir müstevliyi bir başka müstevliye, bir emperyalizmi bir başka emperyalizme, bir uşaklığı da bir başka uşaklığa tercih eden bu düzen bir ihanet düzenidir." düşüncesini dile getirdi.
– Ağıralioğlu soruları cevapladı
Öte yandan toplantı öncesinde, İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, gazetecilerin daha önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığına ilişkin yaptığı açıklamalar hakkındaki sorularını cevapladı.
Türk siyasetine nezaket getiren bir parti olduklarını söyleyen Ağıralioğlu, "İstanbul ve Ankara seçimlerini nasıl yönettiysek Cumhurbaşkanı seçimini de öyle yönetmekten bahsediyorum. Klasik olarak siyasi oy kalıplarının dışında davranarak İstanbul seçimlerini aldık. İYİ Parti burada lokomotif oldu. Bu seçimin çok önemli olduğunu, seçmen davranışlarının çok iyi analiz edilmesi gerektiğini söylüyorum." dedi.
Sadece seçmen davranışının doğru analiz edilmesine dair görüş belirttiğini anlatan Ağıralioğlu, "Kemal Bey üzerinden geliştirilecek fitnelere malzeme vermiyorum. Ben dahil bu partide Kemal Bey'in meşrebine, mezhebine, aidiyetine itiraz eden hiç kimse yoktur. Biz böyle bir şeyi milletimize de inancımıza da haksızlık sayarız. Ne Kemal Bey'in şahsına nezaketsizlik ediyorum ne de ittifak hukukuna halel getirecek bir şey söylüyorum." ifadesini kullandı.
Ağıralioğlu, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın kendisi hakkındaki açıklamalarına ilişkin soruya ise "Biraz nezaket sınırlarının dışında bir açıklama. Ben kraldan çok kralcı değilim. Sadece doğruları söylemek zorundayız. Kral da kralcı da değiliz." yanıtını verdi.