TBMM (AA) – TBMM Genel Kurulunda, Antalya Diplomasi Forumu Vakfı Kanunu Teklifi'nin geneli üzerindeki gruplar adına yapılan görüşmeler tamamlandı.
Teklifin tümü üzerindeki İYİ Parti Grubu adına söz alan Antalya Milletvekili Feridun Bahşi, düzenlemeyle Antalya Diplomasi Forumu'nun "Cumhurbaşkanı'nın vakfına dönüştürüldüğünü" savundu.
Forumun daha esnek, bağımsız ve Türkiye'nin tamamını temsil eden bir yapıya kavuşturulması gerektiğini belirten Bahşi, dünyaya hitap eden bu kurumun üyelerinin milletvekillerinden seçilmesi gerektiğini söyledi.
Meclisin, dış ilişkilerde önemli bir konum olması gerektiğini dile getiren Bahşi, "Bunun için atılabilecek adımlardan biri Antalya Diplomasi Forumu için kurulacak vakfın yönetimine TBMM'den yani iktidar ve muhalefet partilerinden üye seçilmesiydi. Bu kadar önemsenen bir inisiyatifin daha sağlam şekilde kurumsallaşabilmesi için buna milli bir boyut kazandırmak gerekiyordu. Bari bu konuda milli olabilseydiniz. Meclisin ve muhalefet partilerinin bu vakıftan dışlanmasını, milli iradenin bu oluşuma yansıtılmamasını büyük bir yanlış olarak görüyoruz." diye konuştu.
– "Dünyayı kendisine hayran bıraktı"
MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, Antalya Diplomasi Forumu'nun vakıflaşmasının önemli olduğunu ifade ederek, hariciyenin son yıllarda gösterdiği performansın, ulusal ve uluslararası düzeyde takdiri hak eden sonuçları da beraberinde getirdiğini kaydetti.
Doğa harikası yerleri, tarihi ve kültürel değerleriyle dünyanın tanıdığı Antalya'nın dünya diplomasisine verdiği yönle de insanlığa hitap ettiğini belirten Başkan, "Antalya Diplomasi Forumu, sıkışan diplomasi çarkını döndürdü; yanlı, yanlış ve samimiyetsiz temennilerle hiçbir yere varılamayacağını tüm dünyaya gösterdi." dedi.
Batı'nın, Rusya-Ukrayna krizinde sınıfta kaldığını, dünyanın ciddi bir öz eleştiriye ihtiyacının bulunduğunun gözler önüne serildiğini ifade eden Başkan, "Onlarca yıldır felaketlerin gölgesinde varoluş mücadelesi veren insanların yaşadığı bir coğrafyanın tam ortasında, kendisini çevreleyen ateş çemberine meydan okuyan bir cesaretle olaylara müdahil olan Türk aklı ve Türkiye, yakın coğrafyasında bulunan ülkelerin umudu haline geldi." değerlendirmesinde bulundu.
Antalya Diplomasi Forumu'nun, özgün dinamikleriyle varlığını devam ettirebilmesi, kurumsal bir yapıya kavuşturulması, tüzel kişiliğe sahip hale getirilmesi gerektiğini söyleyen Başkan, Antalya Diplomasi Forumu Vakfının kurulmasıyla başarı ihtimali çok daha yüksek stratejilere yaşam alanı açılacağını, kurumsallaşan Antalya Diplomasi Forumu'nun kabiliyetinin pekiştirileceğini; daha etkin ve verimli hale geleceğini kaydetti.
HDP Adana Milletvekili Tulay Hatımoğulları Oruç, Rusya-Ukrayna savaşı üzerinden iç siyasette güven tazelemeye çalışmanın, Antalya Diplomasi Forumu'nun temel amaçlarından olduğunu savundu.
AK Parti'nin kurduğu bütün vakıflarda "yolsuzluk ve liyakatsizlik olduğunu" iddia eden Oruç, "Size bütün bunlar için niye onay verelim? Bu tür forumların uluslararası ölçekteki rolünü gayet iyi biliyoruz. Bu forumlar doğru çalıştırılırsa uluslararası ilişkilere sunacağı katkıları da iyi biliyoruz ama AK Parti bunları yapmaktan oldukça uzak. Çünkü vakıflar konusunda sicili oldukça negatif ve kabarık durumda. Bu nedenle bu kanun teklifine 'hayır' diyeceğiz." dedi.
– "Bütün partilerin imzası olsun"
CHP İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz, henüz iki kez toplanan Antalya Diplomasi Forumu'nun alelacele bir vakıf haline getirilmesini erken bulduğunu söyledi.
Davos Ekonomik Forumu ile Münih Güvenlik Konferansı'nın vakıfa dönüşmesinin 50 yıl aldığını aktaran Çeviköz, Antalya Diplomasi Forumu'nu vakıf haline getirmenin abartılı olduğu görüşünü dile getirdi.
Antalya Diplomasi Formu Kanunu Teklifi'nin altında Mecliste temsil edilen tüm partilerin imzasının olması gerektiğini belirten Çeviköz, bu konunun AK Parti'nin dış ilişkileriyle ilgili değil Türkiye'nin dış politikasıyla ilgili bir konu olduğunu kaydetti.
Eski dışişleri bakanlarından hangisinin Antalya Diplomasi Forumu'na daimi üye olacağını merak ettiğini ifade eden Çeviköz, şunları kaydetti:
"Kanun teklifinde Dışişleri Bakanlığının adının çok az geçiyor olması insanı rencide ediyor. Dışişleri Bakanlığı neredeyse yalnızca bir ödeme kurumu olarak düşünülmüş. Türkiye'nin dış politikasında aslında Dışişleri Bakanlığının görevi olan birçok konu bu vakfın da görevi olarak sıralanıyor. Diplomasi alanında Türkiye'nin bölgesel ve küresel değerlerine katkıda bulunmak için düzenli olarak tekrarlanacak forumla yıl içinde toplantı, konferans, seminer, sempozyum, kurs, çalıştay benzeri etkinlikler düzenlenecekmiş. Dışişleri Bakanlığı yani paralel bir Dışişleri Bakanlığı mı kuruluyor? Herhangi bir şekilde özgür bir fikir ve düşünce kuruluşunu temsil etmek için değil, Dışişleri Bakanlığını bir şekilde ipotek altına almak için önerilen bir kanun teklifi. Bunu onaylamamız mümkün değil."
– İki uluslararası anlaşma kabul edildi
TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, teklifin tümünün görüşmeleri sırasında birleşime ara verdi. Komisyonun yerinde olmaması üzerine, uluslararası anlaşmaların onaylanmasını uygun bulan kanun tekliflerinin görüşmelerine geçildi.
Genel Kurulda, Türkiye ile Moldova Arasında Karşılıklı Kültür Merkezlerinin Kuruluşu ve Faaliyetlerine İlişkin Anlaşmanın Notalarla Birlikte Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi ve Türkiye ile Polonya Arasında Savunma Sanayinde Gizlilik Dereceli Bilgilerin Karşılıklı Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi kabul edildi.
Bilgiç, kanun tekliflerinin kabul edilmesinin ardından, birleşimi, 5 Aralık Pazartesi günü 12.00'de toplanmak üzere kapattı.