Bazı bölgelerde açılan ocakların mermer sektörünün imajını olumsuz etkilediğini belirten Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, turizm ve tarım bölgelerinde rastgele iş yapılmaması gerektiğini dile getirerek, “Mermer, suyun geri dönüştürüldüğü, kimyasal atığı olmayan bir sektördür ve birçok alana göre çevre dostu sayılacak bir sektördür” dedi.
ATSO; Antalya, Burdur ve Isparta illeri arasında ticareti geliştirmek amacıyla gerçekleştirilen ve büyük katılıma sahne olan Batı Akdeniz Ticaret Buluşması’ndan sonra üç komşu ili kapsayan sektörel bazlı toplantılara başladı. İlk buluşma “mermer” sektörüne yönelik düzenlendi. “Batı Akdeniz Mermer Sektörü Buluşması, İş Görüşmeleri, Sektörel Değerlendirme ve Tanışma Toplantısı” ATSO Atatürk Konferans Salonu’nda geniş katılımla gerçekleşti.
“Blok mermerde dünya lideriyiz”
Mermer sektörünün sorunlarını yakından takip ettiklerini dile getiren Davut Çetin şunları kaydetti: “Ekonomide sorunların arttığı bir dönemdeyiz. Mermer sektörünün sorunlarını komitemiz sayesinde yakından izliyoruz. Ruhsatlandırma, devlet hakkı, maliyet artışları, navlun maliyetleri gibi sorunları arkadaşlarımız dile getiriyor, biz de TOBB kanalıyla Bakanlıklara iletiyoruz. Mermer sektörü ülke ekonomisi için olduğu kadar Bölgemiz için de büyük bir öneme sahip. Ülke olarak blok mermerde dünya lideriyiz, dünya rezerv varlığının yüzde 30-40 kadarı bizde. 2010’lu yıllarda ihracatımız arttı ve yüzde 60’ı tabakalı işlenmiş halde olmak üzere 2 milyar doları geçti. İşlenmiş mermerde İtalya ve Çin bizden önde olsa da bu alanda da gelişme var. Antalya üzerinden ihracat geçen yıl 260 milyon dolara çıktı, bölge olarak yarım milyar doları geçtik, bölge olarak ihracatımızın dörtte birine yakını bu sektörden. TOBB sanayi kapasite raporu verilerinde bölgemizde mermer sektörü ilk sırada yer alıyor. Üç ilde bine yakın işyeri var.”
“Yeni adımlar gerekiyor”
Sektörde katma değer adına yapılacak çok iş olduğunu vurgulayan Başkan Çetin, “Biz blok mermeri 20 cent, tabaka mermeri 40 cent civarında satıyoruz, İtalya işlenmiş mermeri ortalama 2 dolara, Çin 1,5 dolara yaklaşıyor. Sorunlara rağmen sektörde ürün işleme ve kalite de artıyor, ihracat yapılan ülke sayısı artıyor. Sektörün gidecek daha uzun bir yolu olduğu açıktır. Türkiye ekonomisinde şu anda en önemli sorun cari açık ve döviz ihtiyacıdır. Doğal taş ve mermer en hızlı şekilde ihracata dönüşebilecek üründür. Birçok sektörde ihracat ithal girdiye bağlı kalmaktadır, mermer ihracatında bu sorun yoktur. Hükümetin bu konunun farkında olduğuna inanıyorum” diye konuştu.
“Nerede ruhsat verileceğini en iyi biz biliriz”
Sektörün kamuoyunda olumsuz bir imajı olduğunu kaydeden Davut Çetin sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bazı bölgelerde açılan ocakların sektörün imajını olumsuz etkilediği açıktır. Turizm ve tarım bölgelerinde rastgele iş yapılmamalıdır. Diğer taraftan mermer suyun geri dönüştürüldüğü, kimyasal atığı olmayan bir sektördür ve birçok alana göre çevre dostu sayılacak bir sektördür. Mermerde bu algıyı düzeltmenin, ayrıca sektörde karlılığı artırmanın bir yolu, yerel ve bölgesel ölçekte planlamadır. Bir ilde veya bölgede ruhsat verirken, ocak koşullarını belirlerken yerel yönetimlerin, buradaki sektörün, yani bizlerin mutlaka bir söz hakkımız olmalıdır. Bölgede yeni ruhsat ihtiyacının olup olmadığını, nerede ruhsat verilebileceğini en iyi biz biliriz. Bölgenin ve sektörün talep ve ihtiyaçları dikkate alınarak en doğru karar burada verilir. Bu olmayınca hem arz planlaması olmuyor hem de kamuoyunda olumsuz imaja sebep olunuyor. Artık sadece kendi içimizde konuşmak çözüm olmuyor. Bu konuları kamuoyu gündemine taşımak, yetkilileri, siyasetçileri, yerel yönetimleri ve halkı daha fazla aydınlatmak gerekiyor.”
“Mermer tozu tarımda verimi artırıyor”
Toplantıda söz alan sektör temsilcileri ve akademisyenler, çevreyi kirlettiği gibi bir algı oluşturulan tarım ve bazalt tozunun dünyanın birçok yerinde tarım alanlarında, toprağı ve bitkiyi besleyen bir ürün olarak kullanıldığına dikkat çekti. Antalya’nın tarım potansiyeline işaret eden katılımcılar, mermer ocak ve tesislerindeki tozlardan bu alanda yararlanılmasının ekonomik olarak önemli bir kazanç sağlayacağını vurguladı.
Toplantıda sektörde yüksek üretim ve işletme maliyetleri ve kamuya ödemeler nedeniyle yatırım ortamının elverişsiz hale geldiği en çok vurgulanan konu oldu. Katılımcılar ruhsat harcı, devlet hakkı, orman hakkı gibi ödemelerin düşürülmesi ve ertelenmesi, çok sayıda bakanlığın dâhil olduğu bürokratik süreçlerin azaltılması, mermer taş atıklarının inşaat sektöründe girdi olarak kullanılması, üniversitelerin nitelikli eleman ihtiyacını karşılaması, navlun ve lojistik alanında devlet desteği verilmesi gibi sorunların çözümü için yıllardır uğraştıklarını, ancak sonuç alamadıklarını dile getirdiler.
Toplantıda platform oluşumu çalışmalarının devam etmesi, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) ile birlikte mermer sektörüne yönelik bir bölgesel master planı hazırlanması, mermer sektörü proje pazarı düzenlenmesi konularında görüş birliğine varıldı.
Toplantıya; ATSO Meclis Üyesi Ahmet Tekin, ATSO Meclis Üyesi Fatih Tekin, ATSO 3. Grup Meslek Komitesi (Madencilik) Üyesi Ayten Kılıç Kaya, Bucak Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Yalçın Meçikoğlu, BAİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Isparta Mermerciler ve Madenciler Derneği (IMMAD) Başkanı Mustafa Küçükyaman, Burdur Doğaltaş Madenciler ve Mermer Makineleri Üreticileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (BURDOĞTAŞ) Başkanı Nasuh Ekinci, Bucak Mermerciler Derneği Başkanı Hasan Kurt, Q Terminals Antalya Genel Müdürü Özgür Sert, Antalya, Burdur, Isparta’dan iş insanları, akademisyenler ve sektör paydaşları yoğun ilgi gösterdi.