Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan ağustos ayı enflasyon verilerine ilişkin değerlendirmesinde başta enerji olmak üzere temel girdilerde maliyetleri düşürecek sektörel reformların Orta Vadeli Programda (OVP) açıklanan hedefleri tamamlayıcı şekilde hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ve Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV) Başkanı Davut Çetin, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan ağustos ayı enflasyon verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
2022 Ağustos ayı enflasyonunun bir önceki aya göre TÜFE’de yüzde 1,46, Yİ-ÜFE’de yüzde 2,41 olarak açıklandığını hatırlatan Çetin, “Yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 80,21, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 143,75 olmuştur. TÜFE’de grup bazında en yüksek aylık artış yüzde 7,01 ile ’sağlık’ ve yüzde 6,55 ile ’eğitim’ gruplarında gerçekleşmiştir. Ağustos ayında, endekste kapsanan 144 mal ve hizmet kaleminin 123’ünde artış görülmüştür. En yüksek aylık artış yüzde 34 ile posta hizmetlerinde, yüzde 24,24 ile üniversite eğitiminde olurken bu ürünü yüzde 16,72 ile ilaçlar ve yüzde 14,21 ile meyve sebze suları izlemiştir. En fazla düşüş ise yüzde 8,00 ile tavuk eti ve yüzde 7,79 ile akaryakıtta gerçekleşmiştir” ifadelerini kullandı.
Ağustos ayında İTO Geçinme Endeksi yıllık artışı yüzde 99,91 olarak açıklandığını ve İTO endeksi gıda grubunda yıllık artış yüzde 107,2 Türk-İş gıda sepeti yıllık artışı yüzde 119,1, TÜİK gıda sepeti yıllık artışının yüzde 90,25 olduğunu aktaran Çetin, TÜİK ve İTO endekslerinde gıda dışında, konut, ev eşyası, giyim gibi alanlarda da benzer farklılıkların devam ettiğini kaydetti.
“Yıllık YFE yüzde 144’den döndü”
Üretici fiyatlarında aylık artışın yüzde 2,41 olurken yıllık artışın önceki aya göre gerilediğini, önceki ayın yüzde 144’lük zirve düzeyinden dönüş ortaya çıktığını ifade eden Davut Çetin, “Petrol ve demir-çelik fiyatlarında gerileme üretici enflasyonunda yavaşlama sağlamıştır. Buna karşılık aylık bazda dayanıklı tüketim grubunda yüzde 4,55, dayanıksız tüketim grubunda yüzde 3,69, tütünde yüzde 14,74, madencilik ürünlerinde yüzde 9,31, ecza ürünlerinde yüzde 6,92, kağıt ürünlerinde yüzde 6,28, içeceklerde yüzde 5,90, elektronik ürünlerde yüzde 5,60 gibi yüksek fiyat artışları görülmektedir. Döviz kurunda sıçrama yaşandığı Kasım 2021’den sonra enflasyonda mevsimlik etki kaynaklı da olsa ilk kez yavaşlama eğilimi görülmüştür. Bu yavaşlamada küresel resesyon endişesiyle emtia fiyatlarında gerileme, akaryakıt indirimleri, meyve ve sebze fiyatlarında yaz dönemi düşüşleri, et fiyatlarında ve giyimde indirimler etkili olmuştur. Ancak, enflasyonda düşüş trendinin başladığını söylemek için erkendir. Elektrik tarifelerindeki son artış henüz endekse yansımamıştır. ÜFE’de elektrik-doğal gaz fiyatında yıllık artış yüzde 400’lere gelmektedir. Dünyada petrol ve metal fiyatları düşse de kömür, doğal gaz, gübre, yem, pamuk, mısır, patates gibi ürünlerde fiyat artışları devam etmektedir” dedi.
“Vergilerde enflasyon düzenlemesi”
Yüksek enflasyonun firmaların fiyatlama davranışlarını, maliyet-kar hesaplarını bozduğunu öne süren Çetin, “Enflasyon muhasebesine geçilmemesi ve vergilerde enflasyon düzeltmesinin yetersiz kalması enflasyon vergisini yüksek boyuta taşımıştır. Enflasyon gelir dağılımı adaletsizliği gibi katma değer, kar dağılımında da adaletsizlik oluşturmakta, büyük işletmelerle KOBİ’ler arasındaki uçurum büyümektedir. Bu nedenle enflasyonda tünelin sonundaki ışığı görmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz” dedi.
“Soru işaretleri giderilmeli”
Çetin, dün açıklanan Orta Vadeli Program’ın (OVP), enflasyon hedeflerini ortaya koyması bakımından olumlu bir adım olduğunun altını çizdi.
OVP’de yılsonunda yüzde 65, gelecek yıl yüzde 24,9, 2024’de yüzde 13,8, 2025’de yüzde 9,9 şeklindeki enflasyon hedeflerinin Merkez Bankası tarafından geçen ay açıklanan hedeflerin üzerinde olması, enflasyonla mücadele kararlılığı noktasında soru işaretlerine yol açtığını belirten Çetin, “Gerek bu konuda gerekse OVP’de büyüme, cari açık, kur tahmini ve enflasyon hedefi arasında uyum hususunda ekonomi yönetiminin açıklamalar yapacağını tahmin ediyorum. Avrupa’da enerji krizinin ülkemize yatırım ve ihracat açısından yeni fırsatlar oluşturabileceği bir dönemde, enerji başta olmak üzere temel girdilerde maliyetleri düşürecek sektörel reformları hızlandırmamız gerekiyor. Dolayısıyla sektörel ve kurumsal reformların da OVP’yi tamamlayıcı biçimde gündeme gelmesini ümit ediyorum” açıklamalarında bulundu.