ANKARA (AA) – Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, "Kanal İstanbul ile ilgili önce ulaşım yollarını yapıyoruz. Ulaşım alternatiflerini sağladıktan sonra da ana ihaleyi yapıp ana işe başlayacağız." dedi.
Bakan Karaismailoğlu, medya kuruluşlarının temsilcileriyle The Ankara Otel'de düzenlenen toplantıda bir araya gelerek, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Karaismailoğlu, son yıllarda Türkiye'nin çok ciddi afetlerle karşı karşıya kaldığına işaret ederek, afetlerde ciddi tahribatlar oluştuğunu ancak söz konusu tahribatların son 20 yıl içinde yapılan projelerde olmadığını söyledi. Yapılan yeni yatırımların bu afetlere son derece dayanıklı olduğunu dile getiren Karaismailoğlu, bunların hepsinden ders aldıklarını, planlamalarını ona göre yaptıklarını ifade etti.
Türkiye genelinde yapımı devam eden 5 bin şantiye olduğunu belirten Karaismailoğlu, bunların hepsinin mühendis ve müşavirlerle çalışılan projeler olduğunu dile getirdi.
Karaismailoğlu, "Yeni projelerin afetlerden etkilenmesi çok zor, hatta mümkün değil diyebilirim. Yaşanan afetlerden ders alarak projelerimizdeki güvenlik kat sayılarını daha da artırdık. Depreme, afetlere dayanıklı yapılar üretmeye devam ediyoruz." diye konuştu.
Bakan Karaismailoğlu, dünyadaki ticaret hacminin artmasıyla bunlara lojistik olarak cevap verilebilmesi ve Boğaz trafiğinin rahatlatılması için Kanal İstanbul projesinin çok önemli olduğunu belirterek, "Kanal İstanbul Türkiye için olmazsa olmaz." ifadesini kullandı.
Kanal İstanbul ile ilgili önce ulaşım yollarını yapmayı sürdürdüklerini söyleyen Karaismailoğlu, şöyle devam etti:
"Ulaşım alternatiflerini sağladıktan sonra da ana ihaleyi yapıp ana işe başlayacağız. Şu an kara yolu Başakşehir-Hadımköy-Ispartakule bağlantısındaki işimiz devam ediyor. Sazlıdere Köprüsü'ndeki imalatlarımız da devam ediyor. Orası da yaklaşık 45 kilometrelik bir yoldur. Hem Kanal İstanbul'a ait köprülerin birini imal ediyoruz hem de Mahmutbey TEM Otoyolu gişelerindeki sıkışıklığı ortadan kaldıracak alternatif bir yol olan yolumuzu yapmaya devam ediyoruz. Demir yolunda da Kanal İstanbul'a uygun bir şekilde boğazın altından geçecek şekilde Halkalı-Ispartakule arasındaki ihalemizi yaptık, orada da imalatlarımız devam ediyor. Bu dünyanın en büyük altyapı projelerinden biri."
– "Önümüzdeki 2 yıl içinde yatırımlardaki demir yolu payı yüzde 65'e çıkacak"
Bakan Karaismailoğlu, demir yolu ağırlıklı bir yatırım dönemine başladıklarını ifade ederek, "Önümüzdeki 2 yıl içinde yatırımlardaki demir yolu payı yüzde 65'e çıkacak, kara yolu da yüzde 30'larda devam edecek. Bizim bugün 13 bin 50 kilometrelik demir yolu ağımız var, 1400 kilometresi hızlı tren ama 2053 hedefimiz, tam 28 bin kilometre demir yolu hattına sahip olacağız." dedi.
Şu an Türkiye genelinde 4 bin 500 kilometre yapımı devam eden demir yolu hattı bulunduğunu dile getiren Karaismailoğlu, Halkalı-Ispartakule-Çerkezköy-Edirne-Kapıkule demir yolu hattının 220 kilometre uzunluğunda olduğunu, bunu da 2024 yılı sonunda hizmete açmayı hedeflediklerini bildirdi.
Karaismailoğlu, Ankara-İzmir hızlı tren hattının ihalelerini de tamamladıklarını, çalışmaların hızlı bir şekilde devam ettiğini belirterek, 2025 yılı sonu itibarıyla da 500 kilometre uzunluğundaki Ankara-İzmir hızlı tren hattını faaliyete alacaklarını söyledi.
Ankara-Sivas hattında da imalatların son aşamaya geldiğini, Ankara ile Kırıkkale arasında sıkıntılar olduğunu, buna karşın imalatların yoluna girdiğini dile getiren Karaismailoğlu, 2023 yılı başlarında da Ankara-Sivas hızlı tren hattını hizmete alacaklarını bildirdi.
Karaismailoğlu, 220 kilometre uzunluğunda Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep hattındaki çalışmaların da 2024 yılı sonu itibarıyla faaliyete geçeceğini belirterek, yapılan yatırımların sadece yolcu taşımacılığı için değil lojistik açıdan maliyetlerin düşürülmesi anlamında çok kıymetli olduğuna dikkati çekti.
– "Haberleşmede yerlilik oranı yüzde 30'lara ulaştı"
Karaismailoğlu, 2053 yılına kadar 190 milyar dolarlık yatırım planladıklarını, bunun önemli bir kısmını demir yolu ve haberleşme sektörüne ayırdıklarını dile getirdi.
Şu anda kırsal kesimdeki internet ihtiyacı konusunda çok önemli bir ihaleyi yaptıklarını belirten Karaismailoğlu, 1000 köyde sabit baz istasyonu konusunda çalışmaların sürdüğünü, gelecek aydan itibaren işletmeye almaya başlayacaklarını ifade etti.
Karaismailoğlu, 5G ile ilgili çok ciddi çalışmalarının olduğunu vurgulayarak, yerli ve milli olması için Ankara'da bir haberleşme kümesi kurulduğunu, onların yaptığı işleri de takip ettiklerini bildirdi.
Haberleşmede yerlilik oranının yüzde 30'lara ulaştığını söyleyen Karaismailoğlu, bunun artarak devam edeceğini belirtti.
Bir taraftan 5G ihalesi bir taraftan mevcut imtiyazların yenilenmesi bir taraftan da makinalar arası iletişimde kullanılan 2G'nin gelecek yıl bitiyor olması ve bunun uzatılmasının gündemdeki konular olduğunu anlatan Karaismailoğlu, "Türk Telekom, Turkcell, Vodafone ile sürekli iletişim halindeyiz. Dünyadaki gelişmeleri de bir taraftan takip ediyoruz. 29 Temmuz'da İstanbul Havalimanı'nda çok önemli bir toplantıyla lansman yapacağız. 5G'li bir havalimanı olacak İstanbul Havalimanı. Onunla ilgili de hazırlıklarımız devam ediyor." dedi.
Bakan Karaismailoğlu, siber güvenlik konusunda da Türkiye'nin güçlü altyapısı bulunduğunu ifade etti.
– "Türkiye YİD modelini dünyada en başarılı kullanan ülkelerden biri"
Karaismailoğlu, Yap-İşlet-Devret (YİD) projeleriyle ilgili bir soruya şu yanıtı verdi:
"37,5 milyar dolarlık işi öz bütçeden yapmış olsaydık, bugün 28 bin 664 km bölünmüş yol uzunluğu var, bunu tahminen 10-15 yıl sonra tamamlayabilecektik. Bunun sonucunda ne olacaktı? Yakıt, zaman masrafı var, kaza maliyetleri olacaktı. Bunları devlet bütçesinden yapsaydık somut olarak örnek vermek gerekirse Tokat Havalimanı'nı yapamayacaktık. Rize-Artvin Havalimanı'nı yapamayacaktık. YİD projelerinin bütçeye kaynak sağlama açısından, kısa zamanda bitmesi ve kamuya kısa zamanda geri dönüş sağlaması açısından katkısı, yaptığımız ve harcadığımız paranın çok ötesinde. Dolaylı olarak da üretimde, sanayideki tarımdaki, istihdamdaki artışlar bunları da izleyip fayda maliyet analizlerine ekliyoruz."
"Zafer Havalimanı'nı devlet olarak yapmış olsaydık 50 milyon dolar direkt devletin bütçesinden harcayacaktık, her yıl 7 milyon dolar işletme masrafı yapacaktık." diyen Karaismailoğlu, şu anda Adıyaman Havalimanı'na da 7 milyon dolar işletme masrafı harcadıklarını söyledi.
Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
"Zafer Havalimanı'na karşı çıkmak ayrı konudur, finans modeli olarak YİD modeline karşı çıkmak ayrı bir konudur. 'Çanakkale Köprüsü'ne de karşıyım ihtiyaç değil' diyebilirsiniz. Ama 'Bu projeyi pahalı yaptınız, yanlış modelle yaptınız' demek ayrı bir şeydir. Bunları açıklamaya devam edeceğiz. Kütahya Bölgesel Havalimanı olarak Zafer Havalimanı o bölgenin ihtiyacı olarak planlanmış ve yatırım maliyeti belli olan bir işte finansal model olarak YİD modeli tercih edilmiştir. 37,5 milyar dolarlık YİD projeleri içinde sadece 50 milyon dolarlık bir projedir, o da fizibil bir projedir, bölgenin ihtiyacı olarak yapılmıştır. Oradaki yolcu sayıları söyleniyor. 2 yıldır Kovid-19 süreci var evlere kapandık, havalimanlarını kapattık. Tabii ki yolcular düşecektir. Yolcu inmemiş olabilir ama askeri uçaklar, ambulans uçaklar orayı kullanıyor. Bunlar gözükmüyor yolcu sayılarında. Bizim Anadolu'da günde 1-2 uçak inen havalimanları da var ama her gün 1 uçak inse o havalimanı bölge için kıymetlidir. Zarar ediyor diye orayı kapatacak mıyız? Ona bakarsanız hastaneler de zarar ediyor kapatalım mı? Adalet sarayları da zarar ediyor. Ama biz kamusal yükümlülük olarak belli hizmetleri vatandaşımızın ayağına getirmek için yapmak zorundayız. Direkt kamu bütçesinden yaptığımız harcamalar, YİD olarak yaptığımız harcamalar, dış kredi olarak yaptığımız harcamalar… Bunların hepsi bir fizibilite sonucunda karar verilmiş yapım modelleridir. Bugün bunların sıkıntısını bazı projelerde çekiyoruz ama hava, deniz ve kara yolu projeleri birbirini destekliyor. Hele Kovid-19 salgını olmasaydı bunları belki hiç konuşmayacaktık. Bunlardan ne kadar gelir geldi? Onları sorgulayacaktık. Ama 2030'a geldiğimizde bırakın projelere destek vermeyi, biz 2040'lara geldiğimizde devletten bir kuruş almadan Bakanlık bütçesini bu projelerden gelen gelirler sayesinde üreteceğiz. Bunlar uzun soluklu bir planlamanın sonucu. Bunların hepsi 3-5 yıllık fizibilite değil. Cumartesi günü Osmangazi Köprüsü'nün gişelerindeydim. Vatandaşlarımızın o yolu kullandığında yoldan aldıkları keyfi, konforu, güvenliği, ülkesine duyduğu güveni ben hepsinin gözlerinde gördüm. Sosyal medya başında, oturduğu yerden keyif yapmak için bu projeleri karalamayın, bu projeleri en çok kullananlar bu tezviratları yapıyorlar. Ama hakikaten bunlardan vatandaşlarımız memnun. Hem vatandaşın hayatını kolaylaştırdı hem de yıllarca hizmet edecek bu projeler. Türkiye YİD modelini dünyada en başarılı kullanan ülkelerden biri."
(Sürecek)