ANKARA (AA) – Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye'de yapılan AR-GE harcamalarının parasal değerinin 2002’den bu yana 30 kat artışla 55 milyar liraya ulaştığını belirterek, "Bu harcamaların milli gelire oranını da iki kat artırarak binde 5’ten yüzde 1,09'a çıkarmayı başardık." dedi.
Varank, ASO Teknopark'taki Lova İnovasyon Merkezi'nin açılışında yaptığı konuşmada, teknoparkın bünyesindeki 51 teknoloji firmasıyla Türkiye'nin AR-GE ve inovasyon ekosistemine güç katan önemli merkezlerden biri olduğunu söyledi.
Yazılımdan bilişime, enerjiden savunma sanayisine kadar birçok alanda 60’dan fazla AR-GE projesinin ASO Teknopark'ta yürütüldüğü bilgisini veren Varank, Lova İnovasyon Merkezi'nin de buraya dahil olmasıyla bu katkının çok daha ileri noktaya taşınacağını dile getirdi.
Varank, ASO Teknopark'ın bu alanda tek olmadığını kaydederek, "Bugün 59 ilimizde, 81'i aktif 13'ü yapım aşamasında olan toplam 94 teknopark bulunuyor. 2002 yılında Türkiye'de 2 teknopark vardı. Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde yaptığımız devasa yatırımlarla bu sayıyı katbekat artırıp bugünkü değerine ulaştırdık. Teknoparklarımız o kadar güzel işler yapıyor ki iş insanlarımız canlı yayında teknoparklardan yer istiyorlar. Şu anda 8 bin 200 firma ve 85 bin AR-GE personeli teknoparklarda ülkemizin teknolojik bağımsızlığı için ter döküyor, çok önemli işlere imza atıyor." diye konuştu.
Benzer bir durumun AR-GE ve tasarım merkezleri için de geçerli olduğuna işaret eden Varank, geçmiş iktidarların aklına, firmaların kendi bünyelerinde AR-GE ve tasarım merkezleri açmaları, bunların devlet tarafından desteklenmesi ve bunun katma değerli çıktılarla ekonomiye katkı sağlayacağının hiç gelmediğini anlattı.
Varank, dünya bu konuda mesafeler alırken geçmiş iktidarların böyle bir ihtiyacı hissetmediğini vurgulayarak, "O kadar uzaklar yani bu konulara ya da insanların giyimiyle, kuşamıyla, değerleriyle uğraşmaktan bu işlere ayıracak vakit bulamıyorlardı, bilemiyoruz." ifadelerini kullandı.
– "20 yılda sıfırdan devasa bir AR-GE inovasyon ekosistemi inşa ettik"
2008'de çıkardıkları kanunla özel sektörün AR-GE ve tasarım faaliyetlerini yerinde desteklemeye başladıklarını anımsatan Varank, şunları kaydetti:
"Bugün itibarıyla firmaların kendi bünyesinde kurup AR-GE veya tasarım çalışması yaptığı 1559 merkez bulunuyor. Buralarda da 80 bin AR-GE personeli aynı teknoparklarda olduğu gibi sayısız teknoloji geliştirme projesine imza atıyor. İşte bu örnekler AR-GE inovasyon alanında yaptığımız çalışmaların sadece iki başlığı. Daha 81 ilimizin tamamına yaygınlaştırdığımız üniversitelere, kurduğumuz araştırma altyapılarına, bilim insanı yetiştirmeye yönelik kapsamlı programlarımıza, teknoloji tabanlı girişimciliğin geliştirilmesine yönelik verdiğimiz desteklere değinmedim bile. Biz bu ülkede, 20 yılda adeta sıfırdan devasa bir AR-GE inovasyon ekosistemi inşa ettik."
Varank, oluşturulan bu ekosistemin, küresel rekabetçiliği artıracak sayısız teknolojik ürün ve hizmetin geliştirilmesine imkan sağladığını belirterek, bu durumun, son dönemde üretimde, ihracatta ve ekonomik büyümede elde edilen başarılara büyük katkı sunduğunu bildirdi.
Bazı kesimlerin "Bundan önce hiç mi AR-GE yok" dediğine dikkati çeken Varank, "Dalga geçenler bile oluyordu ama gerçekten AR-GE inovasyonun önemini kavrayıp, bu alanlara yatırım yapan ve ciddi kaynakları bu alanlara yönlendiren bir iktidar olduk. Bunun meyvelerini alıyoruz. Bize 'Sizin döneminizde fabrika mı açıldı, sanayiyi bitirdiniz' diyorlar ama gelin görün ki Türkiye 252 milyar dolar ihracat yapan bir ülke. Peki biz petrol satabiliyor muyuz, gaz çıkarıp satabiliyor muyuz? Hayır. Biz ancak ürettiğimiz ürünleri satabiliyoruz." diye konuştu.
– "AR-GE harcamalarının parasal değeri 55 milyar liraya ulaştı"
Varank, Türkiye ihracatının yüzde 95'inin sanayi ürünleri olduğuna işaret ederek, "Yaklaşık 5 milyar dolarlık mobilya ihracatının 600 milyon dolarını yatak oluşturuyor. Bunlar son 20 senede oldu. Türkiye'de yapılan AR-GE harcamalarının parasal değeri, 2002'den bu yana tam 30 kat artarak 55 milyar liraya ulaştı. Bu harcamaların milli gelire oranını da iki kat artırarak binde 5’ten yüzde 1,09'a çıkarmayı başardık." bilgisini paylaştı.
Varank, kamunun ve üniversitelerin AR-GE alandaki yol gösterici rolü çok kıymetli olduğunu ancak özel sektörün elini taşın altına koyduğunda AR-GE sonuçlarının ticarileşmesinin ve ekonomiye kazandırılmasının daha hızlı ve verimli olduğunu dile getirdi.
Sağlanan teşvikler sayesinde, özel sektörün AR-GE faaliyetlerindeki payının giderek arttığını anımsatan Varank, "2002 yılında AR-GE harcamalarının sadece yüzde 30'unu özel sektör gerçekleştirirken bugün bu harcamaların yüzde 65'ini özel sektör yapıyor. Lova İnovasyon Merkezi de ekosistemin özel sektör öncülüğünde yaşadığı bu dönüşüme önemli katkılar sunacak." diye konuştu.
– "Yerli patent başvuru sayımızı 20 kat artırdık"
Varank, AR-GE çalışmalarının en önemli unsurunun nitelikli insan kaynağı olduğunu dile getirerek, Türkiye'de tam zamanlı çalışan AR-GE personeli sayısının 2002'den bu yana yaklaşık 7 kat artarak 200 bine ulaştığını aktardı.
Türkiye'nin bilim insanları için çok ciddi bir cazibe merkezi haline geldiğini ifade eden Varank, yurt dışındaki en prestijli üniversitelerde, araştırma kurumlarında çalışan yüzlerce öncü bilim insanının, açılan programlara başvurarak çalışmalarını Türkiye'ye taşıdığını anlattı.
Varank, AR-GE çalışmalarının en somut göstergesinin patent verilerinde kaydedilen artış olduğuna belirterek, "2002'den bu yana yerli patent başvuru sayımız tam 20 kat artarak yıllık 8 bin 500’e ulaştı. Kısacası, yaptığımız yatırımların, uyguladığımız politikaların, harcadığımız emeğin katkısıyla Türkiye, AR-GE ve inovasyon alanında sayılı ülkeler arasındaki yerini aldı." değerlendirmesinde bulundu.
Gençlerle yaptığı konuşmalarda da söz konusu yapılan çalışmalarla ilgili bilgi paylaşımında bulunduğunu belirten Varank, şöyle devam etti:
"Gençler, 'Biz sizin iktidarınızda doğduk, geçmişi bilmiyoruz, kıyaslamalarınız bizim için bir şey ifade etmiyor' diyorlar. Ben de onlara vizyon karşılaştırması yapmaları gerektiğini söylüyorum. Sizin önünüze alternatifleri kim sunuyor, Milli Uzay Programı'nı bu ülkede kim gündeme getiriyor, kimler de başka işlerle uğraşıyor, gençler bu karşılaştırmayı yapabilir."
Teknoparkları gençlerin çalışması, yüksek teknolojiyle uğraşmaları için inşa ettiklerini kaydeden Varank, "Ama muhalefet lideri diyor ki 'Ben işsizliği bitireceğim.' Nasıl bitireceksin? 'Türkiye'de 50 bin muhtar var. Bunların yanına bir tane sekreter atarsam işsizlik biter.' İşte iki vizyonu gençler karşılaştırabilir." dedi.
Yeni gelişmeleri takip eden ve yatırımın hangi konuda yapılması gerektiğini bilen bir iktidar olduklarını vurgulayan Varank, "Türkiye neden insansız hava araçlarında başarılı çünkü doğru zamanda, doğru teknolojiye yatırım yapıp çığır açıcı bir işe imza attığı için. ASO ile küçük modüler nükleer tesisleri nasıl yapabiliriz, onu konuşuyoruz. Biz bu alanda başarı elde edebilirsek dünya bizle söz konusu alanda çalışmak için talepte bulunacak." diye konuştu.
– "Bu merkezin dünyada başka örneği yok"
Varank, bu gelişmeleri çok daha ileri noktalara taşıyacak yatırımları yapmaya, projeleri desteklemeye aralıksız devam edeceklerini aktararak, AR-GE ve inovasyon ekosistemine çok önemli bir aktör daha kazandırmak için Doğanlar Holding Grubu bünyesindeki Lova Yatak markasına ait İnovasyon Merkezi'ni açtıklarını belirtti.
Bilim insanlarıyla birlikte basınç ve hareketleri ölçüp analiz eden özel bir sistem tasarlandığını ve buradaki AR-GE merkezinde konumlandırıldığını ifade eden Varank, burada yürütülecek bilimsel çalışmalarla omurga, kas-iskelet sağlığına, kişiye özel ihtiyaçlara uygun ürünler geliştirileceğini anlattı.
Varank, 25 milyon lira bütçeyle kurulan merkezde 40 kişilik AR-GE ekibinin çalışacağını kaydederek, bu projenin Türkiye Fizyoterapistler Derneği ile iş birliği içinde geliştirildiğini ifade etti.
Merkezin yatak sektöründe teknoloji geliştirip, dünyaya ihraç edecek bir yer olacağını dile getiren Varank, bunun bir örneğinin bulunmadığını belirtti.
Varank, çalışan aktif firmaların yurt dışında açılabilmeleri için yoğun çaba gösterdiklerini, firma adına pazarlıklar yaptıklarını belirterek, "Bundan hiç gocunmuyoruz. Elin ABD ve Fransız büyükelçileri, firmaları kollarından tutup bizim makamlarımıza getiriyor, neden? Ülkem kazansın diye. Biz de özel sektörün öncülüğünde ülkemizi kalkındırmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından Bakan Varank, merkezi gezdi.