Kars, Ardahan, Iğdır Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası (VHO) Başkanı Ercan Ödül, Türkiye ve bölgede görülen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı ile ilgili açıklama yaptı.
Kars, Ardahan, Iğdır Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası (VHO) Başkanı Ödül, KKKA’nın keneler tarafından taşınan virüsle hayvanlardan insanlara bulaşan bir hastalık olduğunu söyledi.
Ödül, “Ülkemiz ve bölgemizde görülen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı (KKKA), keneler tarafından taşınan bir virüsle oluşan ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır durumlarda kanama gibi bulgular ile seyrederek ölümlere neden olabilen zoonotik (hayvanlardan insanlara bulaşan) karakterli bir enfeksiyon hastalığıdır” dedi.
“Hayatlarını devam ettirebilmek için konak adı verilen canlılardan türlere göre değişen düzeylerde kan emmek zorunda olan eklem bacaklılar olan kenelerin tüm dünyada 200’ün üzerinde hastalık etkenine vektörlük yaptığına dikkat çeken Ercan Ödül, “Bu hastalıklar arasında yer alan Kırım Kongo kanamalı ateşi (KKKA) 2002 yılından itibaren ülkemizde özellikle Kelkit Vadisi diye adlandırılan Giresun, Gümüşhane, Bayburt, Sivas, Tokat, Amasya ve Çorum illerinde insan sağlığını tehdit etmekle birlikte ülkemizin yedi coğrafi bölgesinde de tespit edilmiş bir tür olduğu unutulmamalıdır. KKKA ülkemizde ilk tespit edildiği 2002 yılından sonra 2008 yılında en yüksek düzeye ulaşmış sonraki yıllarda ise benzer vaka sayıları ile devam etmiştir ve 2022 yılında normal seyrine göre henüz erken dönemlerinde önceki yıllara göre artan vaka oranları KKKA hastalığı konusunda kamuoyunun dikkatini çekmektedir” diye konuştu.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının önlenmesinin temelini alınabilecek bireysel tedbirler ile evcil hayvan zinciri ve yakın çevresinde kene mücadelesinin etkin bir biçimde yapılmasının oluşturduğunun altını çizen Başkan Ödül, “Bireysel önlemler çerçevesinde; özellikle riskli bölgelerde bulunan vatandaşların park, bahçe, tarla gibi her türlü araziye çıktıklarında açık renkli elbise giyinmeleri, çorapları paçalarının üzerine çekmeleri, elbiselerine repellent (kene uzaklaştırıcı etkenli ilaç, kimyasallar vs.) uygulamaları ve ev dönüşlerinde tüm vücudun kene yönünden kontrol edilmesi yer alır. Vücut üzerinde kan emen kene tespit edilmesi halinde kenenin en kısa sürede çıkarılması önem taşımakla birlikte çıplak elle dokunulmadan çıkarılması ve kene çıkarıldıktan sonraki süreçte kişinin kendini takip etmesi, ateş, baş ağrısı ve diğer gribal belirtiler görülebilmesi ihtimali göz önünde bulundurulması gerektiğinden ivedilikle en yakın sağlık kuruluşu ile irtibata geçilmelidir. Kırım Kongo Kanamalı ateşinde erken teşhis ve tedavinin hayati öneme sahip olduğu unutulmamalıdır. Bireysel önlem yöntemlerini içeren eğitim faaliyetleri ve toplumsal bilincin oluşumuna katkı sağlayacaktır. Evcil hayvan zincir ve yakın çevresinde kene mücadelesine yönelik yapılacak uygulamaların en önemlisi konak canlılarda kimyasal mücadeledir. Hayvanların üzerinde veya çevresinde bulunan kenelerin akarisitler ile kontrol altına alınması anlamına gelen bu yöntem, kene kaynaklı hastalıkların ortadan kaldırılması için insan-evcil hayvan temas riskinin de azaltılacaktır. Sonuç olarak; Kırım Kongo Kanamalı Ateşi bakımından kene mücadelesinin temelini; alınabilecek bireysel tedbirler ile evcil hayvan zinciri ve yakın çevresinde kene mücadelesi amacıyla veteriner hekimler tarafından yürütülecek bilinçli paraziter mücadele uygulamaları ile mümkündür.”