ANKARA (AA) – BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, "15 Temmuz, küresel emperyalizmin, yaşadığımız toprakların, milletimize ait değerlerini yağmalamak için piyonları aracılığıyla yaptığı ve yine milletimiz tarafından bertaraf edilen operasyonlardan biridir. Üzülerek ifade ediyorum, sonuncusu da olmayacaktır." ifadelerini kullandı.
Destici, yaptığı yazılı açıklamada, 15 Temmuz 2016'daki hain FETÖ darbe girişiminin 6. yılında, milli iradeye kasteden tüm darbeleri, darbeci hainleri ve arkasındaki güçleri lanetledi.
Devletin varlığını, milletin bağımsızlığını korumak için hiç tereddüt etmeden hayatlarını feda eden şehitleri rahmet ve minnetle anan Destici, şunları kaydetti:
"Anayasamız, 'Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.' cümlesiyle başlar. Manevi çatımız olan devletimiz, milletimizindir. Millet, devlet gücünü, seçtiği temsilcileri aracılığıyla kullanır. Devletimizin, nasıl ve kimler aracılığıyla yönetileceğini, istikametini, sadece milletimiz, milletimizin iradesi belirler. Devletin üç temel erkinden yasama, yürütme ve yargı, kararlarını 'millet adına' alır, görevlerini 'millet adına' yerine getirirler. Kamu görevi yapanlar, devletin otoritesi dışında, başka hiçbir ülkeye, millete, şahsa, cemiyete, topluluğa, zümreye bağlılık gösteremezler. Bu temel ilkeleri, hileyle, cebirle, silah kullanarak ya da başka metotlarla, değiştirmeye, yok saymaya, yıkmaya teşebbüs edenler, milletimize, milletimizin istiklaline ve istikbaline savaş açmış sayılırlar. Millet iradesinin anlamının ve öneminin, hiçbir zaman, tartışmaya açılmasına dahi izin vermeyeceğiz. Devleti korumayı, onun varlık sebeplerini, yani milleti, milletin varlığını, huzurunu, güvenliğini, istiklalini, istikbalini, değerlerini korumak sayacağız."
Destici, insanlık tarihi kadar eski, diğer milletler tarafından "öldürülebilirler ama asla mağlup edilemezler" cümlesiyle nitelenen ve bu gerçeği insanlık tarihine silinmeyecek bir şekilde kazıyan Türk milletinin, her çağda, güçlü, kaim ve muzaffer olmasının sırrının, sahip olduğu güçlü devlet geleneğinde bulunduğuna işaret etti.
Tarihinin çeşitli kesitlerinde Türk milletinin yaşadığı zorluklar, acılar hatırlandığında, bu şartların hep devlet geleneği ve otoritesinin zaafa düştüğü dönemlerde yaşandığına dikkati çeken Destici, "15 Temmuz 2016 günü çok korkunç hadiselere şahit olduk. O gün, ülke dışından sevk ve idare edilen bir topluluğun, FETÖ'nün, devletin en stratejik kurumlarına sızıp ele geçirebileceğini, sivil halktan Özel Harekat karargahına, TBMM'den Cumhurbaşkanlığı'na, MİT'ten Emniyet Müdürlüğüne bomba atacak, mermi atacak kadar, akıllarını, izanlarını, imanlarını ve haysiyetlerini yitirdiklerini gördük." ifadelerini kullandı.
– "Devletimizin ve milletimizin istikbaline ışık tutmalı"
15 Temmuz'da milletin devletine, kahramanca, fedakarlıkla ve kararlılıkla sahip çıktığını vurgulayan Destici, 15 Temmuz'da milletin, devletin sağladığı makamlarda oturup, fedakar milletin, rızkını devletiyle paylaşarak aldığı silahları millete doğrultup, devlete el koyma ve millete, "millete rağmen" istikamet çizme alçaklığını sonsuza dek sona erdirdiğinin altını çizdi.
Destici, şunları ifade etti:
"Devletin herhangi bir idari alanında, özellikle güvenlik kuruluşlarında, emniyette, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde, devletin yargı ve istihbarat kurumlarında gizli ya da açık bir örgütlenme içerisinde olan herhangi bir topluluğun, hangi maskeyi takarsa taksın, hoş görülmesine, olağan sayılmasına hatta varlığına izin verilmemeliydi.
Bu kabul edilemez ihmal, yaşadığımız ve kıyısından döndüğümüz felaketler göz önüne alındığında, yarınlarla ilgili, devletimizin ve milletimizin ilerlediği istikbale ışık tutmalıdır. 15 Temmuz, tarihin çeşitli dönemlerinde ve özellikle bugün yaşadığımız coğrafyada, örneklerine sıklıkla rastlayabileceğimiz, küresel emperyalizmin, yaşadığımız toprakların, milletimize ait değerlerini yağmalamak için, piyonları aracılığıyla yaptığı ve yine milletimiz tarafından bertaraf edilen operasyonlardan biridir. Üzülerek ifade ediyorum, sonuncusu da olmayacaktır. Yaşadığımız bölgede, çağda ve şartlarda, hür ve bağımsız olmamızın yegane yolunun güçlü olmamız, bunun da ancak milletimizin ortak değerleri etrafında birlik olmamız olduğunu hatırlatıyor, şehitlerimizi tekrar rahmet ve minnetle anıyor, aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum."