Türkiye’nin en büyük ikinci milli parkı olan Beyşehir Gölü Milli Parkı’nda yaz döneminin gelmesiyle birlikte sucul bitkiler ve sazlıklarla kaplanan sığ kesimlere kuş ve ördekler akın etmeye başladı.
Türkiye’nin en önemli kuş cennetleri arasında gösterilen Beyşehir Gölü’nün kıyılarına çok sayıda kuş, su kuşu ve ördek akın etti. Tarımsal sulama mevsiminin başlamasıyla birlikte sığlaşan kıyıları mesken tutan su kuşları kıyıda gezinti yapan vatandaşların da ilgisini çekiyor. Vatandaşlar yürüyüşleri esnasında ya da kameriyelerde otururken farklı türlerin yaşamlarına tanıklık ediyor. Saz ve su bitkileri arasındaki beslenmelerini izleyebiliyor. Göl kıyılarında üreme mevsimi olması nedeniyle çok sayıda sakar mekenin yuva yapması dikkat çekerken, kuluçkadan çıkan yavru kuşların ebeveynleri ile birlikte gezintisi ve beslenme mesaisi de ilgiyle izleniyor. Su bitkileri arasında hareketsiz bekleyerek küçük balıklarla beslenen farklı tür ve renkteki balıkçıl kuşları da dikkat çeken renkli görüntüler sergiliyor.
“Beyşehir Gölü yılın 365 günü çok sayıda kuş türünün yaşam alanı”
Beyşehir Birliği, Göl, Çevre ve Doğa Koruma Derneği Başkanı Bekir Sami Tan, Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü’nün aynı zamanda milli park olarak koruma altında bulundurulan Türkiye’nin en önemli kuş cennetleri arasında yer aldığını hatırlattı. Beyşehir Gölü’nün yılın 365 günü çok sayıda kuş türüne yaşam alanı olduğunu vurgulayan Tan, kuş çeşitliliği sayısının mevsimlere göre değişkenlik gösterdiğini belirtti. Yaz mevsimiyle birlikte Beyşehir Gölü kıyılarına da çok sayıda farklı türde su kuşu akınının olduğunu gözlediklerini anlatan Tan, bunların su seviyesinin düşmesi ile birlikte sığlaşmaya başlayan kıyı kesimlerde daha iyi beslenme imkanı bulabildiğini söyledi.
Özellikle küçük balıklarla beslenen balıkçılları sığ kesimlerde avlanmanın kendileri için kolaylaşması nedeniyle çok sık görmeye başladıklarını dile getiren Tan, kuluçka döneminin uzun sürmesi nedeniyle hala göl kıyılarında sakar mekelerin yuvalarının görülebileceğini, kuluçkadan çıkan yavru bireyleri ise ebeveynlerinin sucul bitkilerle beslediğini söyledi. Bahrilerin de dünyaya gözlerini açan yavrularıyla birlikte yiyecek arayışı içerisinde çok sık görüldüğünü anlatan Tan, kıyılara akın eden karabatakların da su dalışlarıyla yaptıkları avla balıklarla beslendiğini kaydetti.
“Beyşehir Gölü Türkiye’nin önemli kuş cennetleri arasına girdi”
Sami Tan, Beyşehir Gölü’nün birçok farklı türe ev sahipliği yaptığını, kış aylarında da çok sayıda kaz türünün bölgeye geldiğini vurgulayarak, “Kuş çeşitliliği yeri geliyor yükseliyor, yeri geliyor düşüyor. Buranın yerli kuşlarından yeşil ve boz ördek, sakar meke, dalağan ve martılar gölde yaşam sürüyor. Kış döneminde kazlar da buraya akın ederken angutlar, elmabaş ördekler ve çayır ördekleri de bölgemize gelebiliyor. Beyşehir Gölü milli park olarak ilan edilmesinin ardından Türkiye’nin önemli kuş cennetleri arasına girdi. Çünkü burada milli parktan dolayı ateşli silahlarla ve her türlü avlanmak yasak. Sessiz ve çok sakin bir yaşam alanı olmasından dolayı ve özellikle çok sayıda ada bulunmasından dolayı su kuşları ve birçok tür artık Beyşehir Gölü’nü yaşam alanı olarak kullanmaya başladı. Ayrıca, kıyılara gelen martılar ve sakar mekeleri yerel halk da attığı yiyeceklerle beslerken, av olmadığından ve kendilerine zarar verilmeyeceğini artık hissettiğinden olsa gerek ki su kuşları insanların gezip dolaştığı kıyılara yakın kesimlerde bile üreme dönemini çok rahat bir şekilde geçiriyor ve beslenimlerini de sağlıyorlar ”dedi.