Kaçakçılık ülke ekonomisine verdiği zararların dışında terör örgütleri için de ciddi bir finans kaynağı. Sadece tütün ürünlerindeki kaçakçılığın 50 milyar TL’lik bir vergi kaybına neden olduğu tahmin ediliyor. Yıllar içerisinde kaçak sigara ile mücadeledeki başarı, kaçakçıları farklı yöntemlere yönlendirdi. Kaçak sigaranın yerini yasa dışı açık tütün ve makaron aldı. Sadece bir haftada yapılan bazı operasyonlarda ele geçirilen makaron sayısı 2021 yılının tamamında yakalanana yaklaştı.
Birleşmiş Milletler verilerine göre dünyada toplam organize yasa dışı ticaret miktarı 870 milyar ABD dolar. Avusturya Johannes Kepler Üniversitesi’nden Prof. Dr. Friedrich Schneider Türkiye’de 2015 yılında yaptığı çalışmasında kayıt dışı ticaret oranının yüzde 27 olduğunu vurgulamıştı. Kayıt dışı ekonominin içinde yasa dışı olarak ticareti yapılan tütün ve tütün mamulleri önemli yer tutarken, dünya genelinde de tüketilen her 10 sigaradan birinin yasa dışı olduğu tahmin ediliyor. KPMG’nin ’Türkiye’de Sigara Vergilemesi’ başlıklı raporuna göre ülkemizde yasa dışı sarmalık tütün tüketimi her geçen gün artarak toplam tüketimin yüzde 20’sini oluşturduğu tahmin ediliyor. 2021 yılı içinde Tütün mamullerinden alınan özel tüketim vergisi (ÖTV), toplam ÖTV gelirinin neredeyse üçte biri kadardı. 2022 yılı için ise hedeflenen ÖTV geliri 70 milyar TL iken, yasa dışı tütün ticaretinden kaynaklanan vergi kaybının yaklaşık 50 milyar TL olduğu tahmin ediliyor. Yasa dışı tütün ticaretinin giderek artması vergi kaybının yanı sıra çoğunluğu bakkal, market ve büfelerden oluşan 150 bin esnafın da gelirlerini olumsuz yönde etkilemekte haksız rekabetin büyümesine sebep olmaktadır.
Kaçakçılar paketteki kayıplarını makaronla telafi etti
Geçtiğimiz yıllarda yüzde 21’lere kadar yükselen yasa dışı paketli sigara, kaçakçılıkla mücadele çerçevesinde artan sınır kontrolleri ve yakalamalar sonucu 2019-2020 yıllarında yüzde 2 seviyelerine kadar gerilemişti. Kaçak sigara ile yapılan başarılı mücadele sonucu yaşanan düşüşün yasa dışı sarmalık tütün ve makaronda yükselişe yansıdığı tahmin ediliyor. Uzmanlar, kaçakçılığın şekil değiştirdiğini belirterek kaçakçılıkla mücadeleye ilişkin kanunların da güncellendiğini ifade ediyor.
Terör örgütlerinin en büyük finansman kaynağı yasa dışı tütün mamulleri
2021 yılı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın (KOM) ’Kaçakçılıkla mücadele’ raporunda kaçakçılığın terör örgütlerini de finanse ettiği belirtiliyor: “Kaçakçılık; ülkemizi ekonomik ve sosyal yönden olumsuz etkileyen, aynı zamanda terör ve suç örgütlerinin faaliyetlerini sürdürebilmek için finansal destek sağlayan çok boyutlu, çok aktörlü ve değişken yapılı bir süreçtir. Ticari ürünlerin ve suçun işleniş yöntemlerinin çok fazla çeşitlilik göstermesi nedeniyle dönemsel olarak farklı kaçakçılık türlerinde artış ve azalışlar gözlemlenebilmektedir. Kaçakçılık suçları, niteliği itibariyle doğrudan sınır ihlali yapılmak suretiyle ya da gümrük işlemlerinde usulsüzlük veya aldatıcı işlemler ile gerçekleştirilmektedir. Bununla birlikte bazı ürün ve eşyalar ülkemizde üretilmiş olsa bile 5607 sayılı yasadaki şartları taşımaması halinde de kaçak olarak tanımlanmaktadır’’.
Bir haftada yakalanan makaron sayısı geçen yılın toplamına yaklaştı
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, 10 Ocak 2022’de düzenlenen “2021 Yılı Kaçakçılıkla Mücadele Değerlendirme Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, 2021’de bir önceki yıla göre yüzde 76 artışla, 7 milyar 749 milyon lira değerinde kaçak eşya yakalamasına imza attıklarını belirtmişti. Muş, 2021’deki operasyonlarda 3,7 milyon paket sigara ile kaçak sigara üretiminde kullanılan 26,1 milyon makarona el koyduklarını söylemişti.>
Kaçakçılıkla Mücadele ekipleri yasa dışı tütün ve makaron ile yapılan kaçakçılığa göz açtırmamaya devam ediyor. Ele geçirilen makaron sayısı ise bu kaçakçılığın ne denli büyüdüğünü gözler önüne seriyor; 2021 yılında ele geçirilen makaron sayısı 26,1 milyonken sadece geçtiğimiz hafta yapılan başarılı operasyonlarda ele geçirilen makaron sayısı 24 milyon 200 bini aştı. 9 Ekim – 16 Ekim 2022 arasındaki bir haftalık sürede yapılan bazı operasyonlar ve ele geçirilen yasa dışı tütün ve tütün mamulü miktarları şöyle oldu: Tunceli’de 160 bin dal, Samsun’da 60 bin dal doldurulmuş makaron, Tekirdağ’da 7 milyon 887 bin adet sahte bandrollü makaron, 56 bin 680 adet doldurulmuş makaron, Konya’da iki farklı operasyonda toplam 7 milyon 96 bin adet bandrolsüz makaron, Kocaeli’de 2 ton 434 kilogram kaçak nargile tütünü, 176 bin gümrük kaçağı makaron, Tokat’ta 100 bin adet makaron, Mersin Silifke’de 90 bin gümrük kaçağı makaron, Kastamonu’da 6 bin 460 adet doldurulmuş makaron, 15 bin 350 adet boş makaron, Bursa’da 56 bin 700 kilo kıyılmış tütün ve 6 bin adet dolu makaron, Osmaniye’de 430 bin adet makaron ile 24 bin 318 paket gümrük kaçağı sigara, Afyonkarahisar’da 94 bin adet kaçak makaron, 16 bin 600 gram kaçak tütün, 3 bin 750 adet doldurulmuş makaron, Eskişehir’de 97 bin adet makaron, 32 bin 400 dal sarılmış sigara, Kayseri’de 210 bin dal makaron, Balıkesir’de 36 bin adet makaron, 10 bin adet doldurulmuş makaron, Tekirdağ’da 177 bin 487 makaron, Hatay’da bin 180 paket gümrük kaçağı sigara ve 5 bin 500 adet doldurulmuş makaron, İskenderun’da 900 bin adet makaron, Tarsus’ta 889 bin 600 makaron, 179 bin 840 adet doldurulmuş makaron, İstanbul Eyüp Sultan’da 2 bin 40 kilo kaçak tütün, 4 milyon 200 bin adet makaron,12 bin 500 paket sigara.
Nefes 2 operasyonunda 583 adrese baskın yapıldı
Geçen hafta 7 ilde eş zamanlı düzenlenen ‘Nefes 2’ operasyonu kapsamında tütün mamulleri ve makaronları; yasa dışı imalathanelerde üreten ve yasa dışı ticaretini yapan suç gruplarının faaliyet gösterdiği 7 il başta olmak üzere ülke genelinde tespit edilen 583 adreste arama yapılarak 198 şüpheli gözaltına alındı.
2022’de operasyonlar hız kesmedi
Operasyon sonrası KOM birimlerince 2022 yılı ilk 9 ayında yapılan 6.115 operasyonda; 4.7 milyon paket kaçak sigara, 1.3 milyar adet boş makaron ile 425 milyon adet doldurulmuş, 273 ton tütün mamulü ile 329 bin adet puro ele geçirildiği, 323 adet yasa dışı doldurulmuş makaron imalathanesi deşifre edildiği ve yapılan başarılı operasyonlar sayesinde 625 milyon lira vergi kaybının önüne geçildiği bilgisi edinildi. Kaçak’ TBMM Adalet Komisyonu’nda konuşuldu. Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun ile Bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi önceki gün TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşüldü. Teklif komisyonda kabul edildi.
Öztürk: ‘’Terör örgütleri için cazip bir finans kaynağı ’’
Görüşmelerde söz alan MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, sigara kaçakçılığının, terör grupları ve illegal yapılanmalarda bulunan örgütler için getirisi yüksek, cazip bir finans kaynağı olduğunu belirterek, “Diğer taraftan, kaçak tütün ve tütün ürünlerine insan sağlığı açısından baktığımızda bu ürünlerin muhtevasında plastik, iplik, kâğıt, mukavva, küf, böcek ve larvalarıyla çok tehlikeli koku ve katkı maddelerinin bulunduğunu görmekteyiz. Ayrıca, bu tip yasa dışı ürünlerde çok yüksek oranda zifir, nikotin ve karbonmonoksit ile diğer insan sağlığına zarar verici kimyasallar da bulunmaktadır’’ dedi.
Öztürk, ‘doldurulmuş makaron’a dikkat çekerek, ‘’Ülkemizdeki tütün ve tütün mamullerinin kaçakçılığı yöntemlerine baktığımız da “sırtcılık” olarak tanımlanan ve hayvan sırtlarına getirilen kaçak tütün mamullerinin ülkeye sokulması, piyasada yasal olarak satılan sigaralar ile nargile tütünlerinin taklitlerinin piyasaya arz edilmesi, “doldurulmuş makaron” olarak adlandırılan ürünün piyasaya arz edilmesi, kaçak tütün mamullerinin internet ortamında satışı ve kargo gönderimleri ile ülke içerisinde nakli gibi önemli yöntemler ön plana çıkmaktadır’’ ifadelerini kullandı.
Mesten: ‘’Ne idiği belli olmayan ürünler halk sağlığını tehdit ediyor’’
Komisyonda söz alan AK Parti Bursa Milletvekili Osman Mesten ise kalitesiz, ne idiği belli olmayan ürünlerin halk sağlığını tehdit ettiğini vurgulayarak, ‘’Daha önceki çıkan yasa çerçevesinde epey bir başarı kaydetmiş olsak da yeni yöntemlerle bu kaçakçılığın arttığını gözlemlemekteyiz. Söz konusu kaçakçılık sonucu, vergi kaybımız var. Haksız rekabet ortamı ülke ekonomisinin zarar görmesi söz konusu. Kalitesiz ürün ve ne idiği belirsiz içerikli “Merdiven altı üretim dediğimiz, hangi şartlarda üretildiği belli olmayan üretim şartlarından dolayı da halkımızın, halk sağlığının zarar gördüğünü düşünüyoruz’’ ifadelerini kullandı.