TBMM (AA) – CHP Genel Başkan Yardımcısı, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Türkiye'de her iki işçiden birinin iş güvencesinin bulunmadığını, işten çıkış bildirgelerinin yüzde 80'inin kıdem tazminatı ödenmeyecek şekilde düzenlendiğini belirtti.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2023 yılı bütçesinin görüşmeleri sürüyor.
Ağbaba, sosyal güvenlik sisteminin mali açıdan sürdürülebilirliğini kaybettiğini savundu.
"SSK'yi Kılıçdaroğlu'nun batırdığı" iddiasının manipülasyon olduğunu söyleyen Ağbaba, "Kılıçdaroğlu'nun toplam görev yaptığı sürede Sosyal Sigortalar Kurumunda (SSK) 4 milyon 572 bin lira açık var, Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) 2003-2022 yılları arasında toplam açığı 482,5 milyar lira yani AKP'nin SGK açığı Kılıçdaroğlu'nun tam 106 katı." diye konuştu.
Ağbaba, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) sorununun mutlaka çözülmesi, en düşük emekli aylığının ise asgari ücret seviyesine yükseltilmesi gerektiği dile getirdi.
Memur maaşlarının 20 yıl içinde çok fazla kayba uğradığını dile getiren Ağbaba, memur emeklilerinin, emekli ikramiyesiyle "evin tuvaletini bile alamadığını" ileri sürdü.
Güvencesiz çalışanların, Türkiye'nin en büyük meselelerinden olduğuna işaret eden Ağbaba, "Türkiye'de her iki işçiden birinin iş güvencesi yok. İşten çıkış bildirgelerinin yüzde 80'i kıdem tazminatı ödenmeyecek şekilde düzenleniyor. İşçilerin, sürekli girdi-çıktı yaptırılarak ya da istifa ettirilerek kıdem tazminatları sıfırlanıyor. Bu mağduriyet giderilmeli." ifadelerini kullandı.
– "Türkiye, çalışan yoksul emekliler ülkesine döndü"
HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü, "işçilerin, AK Parti iktidarı döneminde kazanılmış haklarını büyük oranda kaybettiklerini" iddia etti.
İktidarın, asgari ücrete enflasyon oranında zam yapıldığını ifade ederek övündüğünü savunan Pekgözegü, "Yapılan zammın hemen eridiğini, asgari ücretin ev kirasına bile yetmediğini de düşünürsek asgari ücretin, yoksulluk verilerine göre şu anda en azından 12 bin lira olması gerekir." dedi.
Türkiye'nin, "çalışan yoksul emekliler ülkesine döndüğünü" öne süren Pekgözegü, çalışma yaşamında, güvenceli işlere erişimi daha zor kesimlerin bulunduğunu söyledi.
Pekgözegü, en düşük emekli aylığını asgari yaşam standartlarına kavuşturacak bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu kaydetti.
– "Sözleşmeli personele kadro keyfiyet değil gereklilik"
İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, "EYT düzenlemesi beklentilere cevap vermeli, 3600 gibi yarım yamalak çıkmamalı." dedi.
Yokuş, kamu personel sisteminin; iş güvencesi, tayin, kurum değişikliği, aile birliği, görevde yükselme gibi hakları tüm çalışanlara sağlayan bir yapıya dönüştürülmesi gerektiğini kaydetti. Yokuş, aynı okuldan mezun olan, aynı sınava giren, aynı işi yapan personelin farklı statülerde çalıştırılmasının, adalete ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirtti.
Güvencesiz sözleşmeli personelin kadroya alınmasını isteyen Yokuş, "Sözleşmeli personele kadro keyfiyet değil gereklilik. Temel haklardan mahrum çalışan tek kamu görevlisi dahi kalmamalı. Güvencesiz çalışma modelleri kamu istihdam sisteminden çıkarılmalı." dedi.
– "SGK'yi milletin emrine amade etmek en büyük başarılarımızdan"
AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora ise AK Parti iktidarları döneminde çalışma hayatı ve sosyal güvenlik alanında reform niteliğinde düzenlemelerin hayata geçirildiğini anlattı.
Sosyal güvenlikte devrim gerçekleştirildiğini vurgulayan Cora, "Genel Sağlık Sigortası ile ülkemizdeki tüm vatandaşlarımızı sosyal güvence kapsamına dahil etmek, SGK'yi milletin emrine amade etmek en büyük başarılarımızdan oldu." ifadesini kullandı.
Sosyal güvenlik reformuyla nüfusun yüzde 98'ini sosyal güvenlik şemsiyesi altına alarak hastane kapılarından geri dönüşü bitirdiklerini dile getiren Cora, şöyle devam etti:
"Vatandaşlarımızın yalnızca kimlik belgesiyle tüm sağlık kuruluşlarından hizmet almalarını sağladık. Eczane kuyruklarına son verdik, ilaca erişimi sağladık. Maluliyet şartlarını kolaylaştırdık. Vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerine eşit ve kaliteli şartlarda ulaşmasını sağladık. 18 yaş altında genç ve çocuklarımızın tüm ilaç ve tedavi masraflarını Genel Sağlık Sigortası kapsamında karşılıyoruz. Sosyal güvencesi olmayan vatandaşlarımız, bakmakla yükümlü oldukları kişileri aylık yalnızca 194 lira ödeyerek sağlık hizmetinden yararlandırabiliyor. Ödeme gücü olmayan vatandaşlarımızın primleri de devlet tarafından ödenebiliyor. Şehit yakınlarından, gazilerden, gazi yakınlarından özel hastanelerdeki tedavilerinde hiçbir ilave ücret alınmıyor."
Cora, SGK'nin mali yapısının sağlam temellere oturtulmasına önem verdiklerini, kayıt dışı istihdamla mücadelenin, hükümetin en önemli hedefleri arasında yer aldığını bildirdi.
– "Enflasyon farkıyla birlikte refah payı verilmeli"
MHP Genel Başkan Yardımcısı, Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, "MHP olarak asgari ücret belirlemesinde ve emekliler ile kamu çalışanlarının aylıklarına Ocak 2023'te uygulanacak artışlarda, enflasyon farkıyla birlikte refah payı verilmesinin uygun olacağı görüşündeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Sözleşmeli personel, taşeron işçiler ve EYT konusundaki açıklamaları dikkatle takip ettiklerini belirten Kalaycı, şöyle konuştu:
"Sözleşmeli personel bazı haklardan yoksun olduğu için mağduriyet yaşıyor. Eş durumu özrü ile yer değiştirme hakkının bulunmaması nedeniyle bazı sözleşmelilerin aileleri parçalanıyor. EYT'liler, sigortalı oldukları tarihteki emeklilik şartlarının uygulanmasını istiyor. EYT'lilerden özellikle işsiz durumda olan ve iş bulma imkanı bulunmayan kişiler ciddi mağduriyet yaşıyor. Hiç şüphesiz sözleşmeli kamu çalışanlarının, taşeronların ve EYT'lilerin mağduriyetlerini giderecek düzenleme yıl bitmeden yapılacak, yaşanan adaletsizlikler köklü çözümlerle buluşturulacak."
Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan sözleşmeli personelin tamamının kadroya alınmayı beklediğini aktaran Kalaycı, "Kamuda ehliyeti ve liyakati esas alacak, statü ve istihdam karmaşasını giderecek, ücret adaletini sağlayacak, topluma kaliteli hizmet sunan, değişen koşullara uyum yeteneği yüksek ve daha verimli bir kamu personel sisteminin oluşturulması lazım. 'Memur' tanımı yeniden yapılmalı, sözleşmeli, geçici, vekil, fahri ve ücretli personel çalıştırılması çok özel haller dışında son bulmalı, asli devlet hizmetlerinde çalışanlar kadrolu hale getirilmeli." diye konuştu.