KİLİS (AA) – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çiftçinin desteklenmesi gerektiğini belirterek "Sosyal devlet dediğiniz üretenin yanında duran devlettir. Üreten kişi zarar ederse sadece o kişi kaybetmiyor, Türkiye kaybediyor." dedi.
Kılıçdaroğlu, Kilis Ziraat Odasını ziyaretinde yaptığı konuşmada, çiftçinin ekim yaptıktan sonra karşılığını alıp alamayacağına ilişkin endişesi olduğunu ifade etti.
Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu kaygıyı besleyen nedir? Sosyal devlet kavramı içselleştirilmemiş. Sosyal devlet dediğiniz üretenin yanında duran devlettir. Üreten kişi zarar ederse sadece o kişi kaybetmiyor, Türkiye kaybediyor. Bir çocuk açken aslında hepimiz açız, hepimizin karnı doyuyorsa hiçbir sorunumuz yok. Birisinin elektriği kesildiyse aslında hepimizin elektriği kesilmiştir. Sosyal devletin ne olduğunu bilmemiz lazım." diye konuştu.
Çiftçinin zor zamanlar geçirdiğini savunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Yakında tarlalarınızı da Suriyelilere vereceksiniz, başka çareniz kalmayacak. O nedenle ben düşünüyorum ama tek tek hepinizin de düşünmesi lazım. Çobanlık ciddi bir sorun, herkese 'üniversite mezunu olsun' derseniz her tarafa üniversite açarsanız, herkes 'masam olsun, sandalyem olsun ben orda çalışacağım' diyor. Üniversite açılsın itirazım yok ama üniversite gerçek anlamda üniversite olursa doğru. 200'e yakın üniversite var, belki aşmıştır bilmiyorum. Mezunlara ne vereceksiniz? Ne yapacak, nerede çalışacak üniversite mezunu. Bakın 2 yıl içinde asgari ücretin yarısına çalışan avukatlar göreceksiniz. Nerede boş bina gördülerse hukuk fakültesi açtılar. Devlet böyle yönetilmez, bilimle, akılla, liyakatla, adaletle, planlamayla yönetilir."
Sorunların da çözümün de müşterek olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Havza havza planlama yaparsınız, çiftçi neyi ekeceğini bilecek, devlet onlara asgari bir gelir garantisi verecek. Onun üstüne satıyorsa satar, satmıyorsa devlet onu alır, çiftçisine zarar ettirmez. 'Ben o malı almam' diyorsa, gerekirse o malı Afrika'da bir sürü devletler var, Türkiye'nin itibarı var, üzümünü de gönder, fazla varsa buğdayını da, arpanı da gönder, Türkiye katkı verir. Bizim çiftçi kazanır, üretici kazanır, hepsinin kazanması lazım. Hiç kimsenin zarar etmeyeceği bir modeli hayata geçireceğiz. Bunu yapmamızın tek bir yolu var destek vereceksiniz. Destek vermek zorundasınız. Bizi doyuran, besleyen sizsiniz. Kıymetinizi bilin. Siyasetçi sizin kıymetinizi yeteri kadar bilmiyor ama bunun kabahati siyasetçide değil sizde. Sizin yaşamanız, üretmeniz Türkiye için de bölge için de insanımız için de son derece değerli."