TBMM (AA) – CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, yanlış politikalar nedeniyle Türkiye'de 500 bin ailenin hayatından memnun olduğunu, 22 milyon ailenin "inim inim inlediğini" savunarak "Kur korumalı mevduatı desteklemek vatanseverlikse ben vatansever değilim. Vatanseverlik 500 bin aileyi değil 85 milyonu düşünmektir." dedi.
Altay, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, askeri hastanelerin kapatılmasını yanlış bulduğunu dile getirdiğini hatırlatarak "Bu hatadan geç de olsa dönülmesini, Milli Savunma Bakanı tarafından bu yönde bir iradenin ortaya koyuluyor olmasını memnuniyetle karşılıyoruz." diye konuştu.
ÖTV'nin artırılmasından bahsedildiğini söyleyen Altay, 10 yaşındaki aracın zorunlu trafik sigortasının 2 bin lira olduğunu, milletin bunu ödeyemez hale geldiğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye Tarım Kredi Kooperatifi marketlerinin kırmızı ete yüzde 30-35 oranında indirim yapacağını açıkladığını aktaran Altay, "İndirime kimse 'hayır' demez ama sonuçla ilgili talimat vereceğine, üretimi destekleme noktasında bir şeyler yapabilirsen, marketlerde zoraki indirimlerle günü kurtarmak zorunda kalmazsın. Türkiye'deki tüm marketlerin yüzde 1'i bile olmayan ve birçok yerde de bulunmayan Tarım Kredi Kooperatifi marketleri üzerinden ette indirim mi sağlanmış olacak?" ifadelerini kullandı.
Kur Korumalı Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesabı uygulamasını eleştiren Altay, şöyle konuştu:
"Bankalar yüzde 400 kar ediyor. Geçen yıl 33 milyar lira kar eden banka bu yıl 169 milyar lira kar ediyor, zenginlere devlet yalnızca ilk 6 ayda 57 milyar lira para aktarıyor. Ondan sonra Bay Kemal, 'çiftçi', 'ekmek', 'memur', 'öğrenci', 'emekli' deyince Sayın Nebati, 'Kur korumalı mevduata karşı çıkmak vatanseverlikten uzak bir yaklaşım.' demek gibi bir gaf içine giriyor. Kur korumalı mevduatı desteklemek vatanseverlikse ben vatansever değilim. Bana ne zenginden, 85 milyon ekonomik sorun yaşıyor. Türkiye'de 500 bin aile hayatından memnun, 22 milyon aile inim inim inliyor senin yanlış ekonomik politikalarından. Vatanseverlik 500 bin aileyi değil 85 milyonu düşünmektir."
– "EYT'yi yıl sonuna bırakmamız mümkün değil"
Engin Altay, "iktidarın, Bay Kemal'in söylediklerini geç de olsa yaptığını" belirterek "Bay Kemal, 'EYT, 3600 ek gösterge, taşeron, KYK borçlarının faizleri.' dedi, bu konularda yol aldılar. Şimdi EYT'ye çalışıyorlar. Onlara EYT'yi yıl sonuna bıraktırmayacağız, ekimde bastıracağız. EYT'yi yıl sonuna bırakmamız mümkün değil, halletmemiz lazım." dedi.
Kılıçdaroğlu'nun dış politikayla ilgili önerilerde bulunduğunu da dile getiren Altay, "Burada bir duraksama, fren var. Bay Kemal, yıllardır 'Esad'la görüş' diyor. 'Hayır' dedi, ayağa kalktı. Putin, Erdoğan'a 'Merkezi yönetimle görüş' dedi. Şimdi herkesin takip ettiği gibi ufak ufak görüşmenin hazırlıkları başladı. Bunu yanlış bulmuyoruz ama bu, Putin dediği için olmamalı. Bay Kemal dediği için de olmasın. Bu, Türkiye'nin hak ve menfaatleri için olsun." değerlendirmelerinde bulundu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, "Muhalefetle Suriye'deki rejimi bizim bir şekilde anlaştırmamız lazım aksi takdirde kalıcı barış olmaz." sözünü hatırlatan Altay, "Merkezi yönetimle ön temaslar başlamış. İtirazım yok. İşin doğrusu, bizim yıllardır söylediğimiz bu. Tamam ama burada sormamız gereken bir soru var; sen bu lafı ettin, eğittiğin, beslediğin, donattığın, aylık iaşe verdiğin ÖSO, Suriye'nin kuzeyinde şanlı bayrağımızı yakmaya başladı. Bunu nereye koyacağız? Hani bunlar senin kontrolündeydi? Bunlara maaş veriyorsun, adam şanlı bayrağımızı yakabiliyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bunun tam adı kepazelik." ifadelerini kullandı.
– "Bu genelgeyi çıkarıyorsan barınmayan öğrenci bırakmayacaksın"
İçişleri Bakanlığının "Üniversitelerde Güvenlik ve Barınma Tedbirleri" genelgesi yayımladığını belirten Altay, bu kapsamda barınma konusu başta olmak üzere sosyal medya üzerinden yapılacak dezenformasyon içerikli provokatif ve suç teşkil eden paylaşımda bulunanlar hakkında gerekli işlemlerin yapılacağını kaydetti. Altay, "Bu genelgeyi çıkarıyorsan barınmayan öğrenci bırakmayacaksın ki biz bileceğiz, 'Aslında herkesin barınabileceği bir yer var, bu çocuk bunu kasıtlı yapıyor.' diyelim. Çocuk sokakta yatıyor. Ne yapacak? 'Barınamıyorum.' demesin mi? Şimdiden ön bir yasak da 'suç işleri'nce ilan edildi. Ucubelik ve garabet hakikaten bitmiyor." diye konuştu.