TBMM (AA) – CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "dezenformasyonla mücadele" düzenlemesine ilişkin "Yayımlandığının ertesi günü Anayasa Mahkemesine (AYM) gitmeyi düşünüyoruz." dedi.
Altay, CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ile TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, "dezenformasyonla mücadele" düzenlemesi olarak da bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi'ne ilişkin eleştirilerde bulundu.
CHP Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan'ın, AK Parti yetkilileriyle düzenlemeye ilişkin 50'nin üzerinde gerçekleştirdiği görüşmelerde uzlaşı arandığını belirten Altay, niyetlerinin "bağcıyı dövmek" olmadığını kaydetti.
Altay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çok uzlaşma aradık. Adeta uzlaşmak için herkes elinden geleni yaptı. Söylenmesi gereken her şey söylendi. Erdoğan 'Türkiye'de artık yolsuzluk, yoksulluk bitecek. Bitireceğiz. Yolsuzluğun, rüşvetin olmadığı bir Türkiye'yi de biz halledeceğiz. Bunun hazırlıkları da şu günlerde yapılıyor.' derken bu yasayı kastetmiş. Yani Erdoğan demiş ki; ya zindan ya da sus. Türkiye'de yolsuzluktan bahsedemezsin ey CHP, ey muhalefet, ey medya… Türkiye'de rüşvetten bahsedemezsiniz. Bunlardan bahsederseniz endişeye, paniğe sevk etmiş olacağız artık. Çünkü '128 milyar dolar iç edildi.' dediğimiz zaman, halk korkar, endişeye kapılır. 'Ayda 10 milyon dolar rüşvet alan siyasetçi, milletvekili var.' dediğimiz zaman halk demokrasiden yana endişeye kapılır. Bu yasa bu haliyle geçerse, tutuklu yargılanmak kaydıyla bunu söyleyen, yazan, tweet atan herkese kodes yolunu gösteren bir yasayla uğraşıyoruz, uğraşacağız."
Altay, bu teklifin CHP'nin hızını kesmeye yetmeyeceğini, CHP'yi susturamayacağını, bu düzenlemeden dolayı geri adım atacak CHP'linin Türkiye'de olmadığını söyledi.
CHP'li Altay, "Bu yasa geçerse, biz AYM'ye hiç şüphesiz yayımlandığı günün ertesinde gitmeyi planlıyoruz. Ey AYM, bir paket daha getireceğiz sana, öyle görünüyor. İnşallah 10 Ağustos 2022'deki kararının tersine bir hüküm vermez." dedi.
– "Yoksa biraz popülizm için mi ufak tefek bir şeyler veriyor…"
Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerine TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda başlandığını anımsatan Altay, "Komisyon üyelerimiz 5 tane teklif verecek. Bir EYT. 'EYT aralıkta değil hemen şimdi' diyoruz. EYT'lilerin umutlarıyla oynamaya kimsenin hakkı yok diyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Altay, Gelir Vergisi Kanunu'nda değişiklik önererek vergi dilimi meselesini, adaletsizliği, ücretlilerin lehine düzeltmesini talep edeceklerini anlattı. Bu düzenlemenin maliyetinin 40 milyarı geçmeyeceğini söyleyen Altay, şu ifadeleri kullandı:
"Kur korumalı mevduat zenginlerine 150 milyar veren devletin, 30 milyon çalışana 40 milyarı verebilmesi olması gerekendir. 2 bin 500 liraya kadar icraya düşmüş, varlık yönetim şirketlerine devrolmuş alacakları, devlet üstleniyor. Çekirdek parası bile değil. Hiç değilse bu 2 bin 500'ü 5 bin 500 yapın. Tekliflerimiz komisyonda şu anda. Tıp ve diş hekimliği fakültelerindeki intörn öğrencilerine, uygulama yaptıkları için asgari ücret ödenecek. Bunu da sağlıkta genelleştirmek istiyoruz. 4 yıllık hemşirelik, 5 yıllık veterinerlik fakülteleri var. Buradaki son sınıf öğrencilerine de bir haksızlık yapıldığını, bunun da verilmesini önereceğiz. Bakacağız, AK Parti toplumun tümüne mi hizmet etmek için çalışıyor yoksa biraz popülizm için mi ufak tefek bir şeyler verip, bir avuç zengine mi hizmet etmek istiyor. Bunu merak ediyoruz."
– "Bu mesele ulusal güvenlik meselesi"
Altay, bazı vatandaşların e-Devlet'ten sorgulama yaptıklarında kendi ikametlerinde yabancı kişilerin kayıtlı görünmesine yönelik hala bir çözüm üretilemediğini ifade ederek, "Süleyman Soylu sus pus. Kaygımız bir seçim güvenliği kaygısı değil. Bu mesele ulusal güvenlik meselesidir. Devleti yönetenleri, böyle bir ulusal güvenlik zafiyetine sebep olacak iş ve işlemlerden kaçınmaya, bu zafiyetlerde kimin kusuru varsa gereğini yapmaya çağırıyoruz." dedi.
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan da yasa teklifi üzerinde uzlaşı aradıklarını ancak bulamadıklarını dile getirerek, "Özgürlükte, demokratik gelişimde uzlaşamıyoruz. Ceza maddeleri üzerinde uzlaşı arıyoruz. Bizim arzu ettiğimiz şey tutuksuz yargılanmayı sağlamaktır, 'hayır' diyor arkadaşlar. Biz üst sınırı 3 yıl olan cezayı 2 yıla indirmek istiyoruz. Gazetecilerin böyle bir suçla karşı karşıya kalmamasını istiyoruz ancak 'hayır' diyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
– "Olayın vahametini bir görselle paylaşmıştır"
CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay'ın sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemeleri içeren kanun teklifine tepki amacıyla beraberinde getirdiği çekiçle cep telefonunu kırmasına ilişkin soruya Altay, "Milletvekilimiz olayın vahametini bir görselle paylaşmıştır. Metal bir çekiçle girilmesi, elbette eleştiriye açık bir konudur. Milletvekilimizin buradan muradı, Meclise silah veya delici, yaralayıcı alet sokmak değil, gençlerin elinde son kalan telefonunda, sosyal medya ile özgürlüklerini kullanamayacaklarına farkındalık yaratmaktır." karşılığını verdi.