PEKİN (AA) – Çin Devlet Konseyi, Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde baş yönetici seçilen John Lee Ka-chiu'nun kabinesinde görevlendirmek istediği isimleri onayladı.
Yerel basındaki haberlere göre, Pekin yönetimi, 1 Temmuz'da görevi devralacak Lee'nin hazırladığı 26 kişilik hükümet listesini uygun buldu.
Listede, Hong Kong hükümetindeki 2 numaralı makamı olan Baş Sekreter görevine, halen Baş Sekreterlik Ofisi Direktörlüğünü yürüten Eric Chan Kwok-ki getirildi.
Maliye Bakanı Paul Chan Mo-po görevini sürdürürken, Yüksek Mahkeme Yardımcı Yargıcı ve eski Hong Kong Barosu Başkanı Paul Lam Ting-kwok Adalet Bakanı oldu.
Lee, Baş Sekreterlik ile Maliye ve Adalet bakanlıklarına ilk kez yardımcı pozisyonda isimler atadı. Cheuk Wing-hing Baş Sekreter Yardımcılığına, Michael Wong Wai-lun Maliye Bakanlığı Yardımcılığına ve Horace Cheung Kwok-kwan Adalet Bakanlığı Yardımcılığına getirildi.
İç Güvenlik Bakanı Chris Tang Ping-keung ve Anayasa ve Ana Kara ile İlişkiler Bakanı Erick Tsang Kwok-wai'nin merkezi yönetimle ilişkiler açısından kilit nitelikteki mevkilerini korumaları dikkati çekti.
Lee'nin kabinesi, selefi Carrie Lam gibi Pekin çizgisindeki siyasetçilerden oluşuyor.
Hong Kong'da daha önce İç Güvenlik Bakanlığı ve Baş Sekreterlik görevlerinde bulunan polis kökenli Lee, 8 Mayıs'ta yapılan seçimi, baş yöneticiyi seçmeye yetkili Seçim Komitesi üyelerinin kullandığı 1424 geçerli oyun 1416'sını alarak kazanmıştı.
Çin merkezi yönetimine yakın bir isim olarak bilinen Lee, Yasama Meclisi, meslek grupları ve iş dünyasından temsilcilerin yer aldığı Komitenin, büyük bölümü Çin yanlısı üyelerinden 786'sının desteğiyle aday olmuştu.
Görevi 1 Temmuz'da devralacak Lee, ABD'nin, muhalefete yönelik baskılar nedeniyle yaptırım uyguladığı Hong Konglu yetkililer arasında yer alıyor.
Hong Kong, Çin'e bağlı olmasına rağmen kendisine ait para birimi, dil, hukuk sistemi ve kimlik kullanıyor. Özerk yapılı bölgenin sadece savunma ve dış politika gibi konularda Pekin'e bağlı olduğu bu yönetim modeli, "bir ülke, iki sistem" olarak adlandırılıyor.
Pekin yönetimi, son yıllarda Ulusal Güvenlik Yasası gibi yasal değişikliklerle bölgenin özerk yönetim yapısını aşındırdığına yönelik eleştirilere hedef oluyor.