Çocukluk çağında Covid-19 klinik tablosunun genel olarak daha hafif olduğu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Bünyamin Teymuroğlu, “Enfekte çocuklar asemptomatik olabileceği gibi, ateş ve öksürük başvuru sırasında en sık görülen belirtilerdir. Diğer semptomlar ise boğaz ağrısı, halsizlik, kas ağrısı, nefes darlığı, baş ağrısı, burun akıntısı, kusma ve ishaldir. Cilt lezyonları da hastaların yüzde 20’sinde görülebilmektedir” dedi.
Çocuklarda Covid-19 enfeksiyonu için yüksek riskli grupları sıralayan Medicana Bursa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Bünyamin Teymuroğlu, “0-1 yaş arası çocukların ağır hastalık geçirme riski yüksektir. Gelişimsel gerilik ve genetik anormallikler, immün baskılanma veya kanser hastalıkları, obezite, diyabet ve konjenital kalp hastalığı gibi durumlarda enfeksiyon daha ağır seyredebilmektedir. Çocuklarda Covid-19 enfeksiyonun klinik belirtileri diğer solunum yolu virüslerinin yaptığı enfeksiyon hastalığı tablolarından ayırt edilemez. Kesin teşhis için yaygın olarak kullanılan PCR testi tercih edilmektedir. Diğer testler antikor testleri, kan biyokimyası ve enfeksiyon parametreleri ile ilgili testler, akciğer grafisi ve akciğer tomoğrafisidir. Ayaktan vakalarda, basit klinik belirtiler varsa, altta yatan kronik bir hastalığı yoksa, evde veya yakın çevresinde temaslı olduğu Covid-19 enfeksiyonlu bir birey yoksa, daha önce yakın zamanda Covid-19 pozitifliği var ve okula veya kreşe gitmeyecekse PCR testi yapmak her vakada gerekmez. Ciddiyet varsa, hastaneye yatış söz konusuysa, altta yatan kronik bir hastalığı varsa, Covid-19’lu birisi ile son 48 saat içinde temas öyküsü varsa, daha önce PCR testi pozitifse okula kreşe gidebilmesinde negatif olduğunu gösterebilmek için PCR testi istenebilir. Hastaneye yatış gerektiren herhangi bir hastalıkta, ameliyat ve bir girişim öncesinde bulaşma riskini en aza indirmek için PCR testinin yapılması önerilmektedir” dedi.
Çocuklarda destek tedavi yaklaşımlarının birçok vakada yeterli olduğunu ifade eden Teymuroğlu, “Çocuklar çoğunlukla hafif klinik seyir gösterir ve semptomatik olarak yönetilebilir. Tüm hastalar klinik açıdan yakın takip edilmelidir. Örneğin nefes almada güçlük, göğüs ağrısı, siyanoz, uykuya eğilim, yetersiz beslenme, azalmış idrar çıkışı bulguları gelişen ve altta yatan hastalığı olan çocuklar hastanede tedavi görmelidir. Destek tedavisi, oksijen, non-invaziv ve invaziv ventilasyon gibi solunum desteği sağlanması, sıvı ve elektrolit dengesi yönetimi, yeterli beslenme, ikincil enfeksiyon gibi komplikasyonların önlenmesidir. Ortak materyal, ortak oda ve alanların kullanımından kaçınılmalı, el temizliğine özen gösterilmeli, kişisel hijyene dikkat edilmeli, oda ve sınıfların havalandırılmalı ve çevre temizliğine mutlaka dikkat edilmelidir. Korunmada faydalı olduğu gösterilmiş takviye gıda ve vitamin desteği yoktur. Dengeli ve sağlıklı beslenmenin sürdürülmesi sağlanmalıdır. Ancak yapılan çalışmalarda kan D vitamini düzeyi normal sınırlarda olanlarda Covid-19 enfeksiyonunun daha hafif seyirli olduğu görülmüştür. Bir yaş altındaki hastalara rutin D vitamini önerilmekler beraber 1 yaş üzerindeki çocukların da kış aylarında doktor önerisi ile D vitamini kullanmaları faydalı olmaktadır” şeklinde konuştu.