BALIKESİR (AA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, insanların refah düzeylerinde yaşanan kayıpları bildiklerini ve bunu telafi edecek tedbirleri aldıklarını belirterek, "Ülkemizin ve milletimizin hiçbir meselesinde olmadığı gibi hayat pahalılığı hususunda da gözümüzü gerçeklere kapatmadık, kapatmayız." dedi.
Erdoğan, Balıkesir Kuva-yı Milliye Meydanı'nda düzenlenen "Balıkesir OSB, Çamlık Millet Bahçesi, Ardıçtepe Barajı ile Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni"nde yaptığı konuşmada, alandaki kadınlara hitaben, "Her zaman bir lafım var. Ne diyorum? Kale içeriden fethedilir. AK kadınlar bu yolda evelallah dimdik ayakta durdukça bu kale düşmez." ifadelerini kullandı.
Ne kadar özetlerse özetlesin anlatmakla bitmeyen eser ve hizmetleri olduğunu dile getiren Erdoğan, "Türkiye'yi 81 vilayetinin her biriyle nasıl bugüne eser ve hizmet siyasetimizle taşımışsak, inşallah -şimdi bir başlık atıyorum- Türkiye yüzyılına giden yolu da aynı şekilde inşa edeceğiz. Bu seçimlerin başlığı ne? Türkiye yüzyılı. Sizler Türkiye'yi eski, istikrarsız, özgüvensiz, yoklukların ve zulümlerin dönemlerine çevirmek isteyenleri de biliyorsunuz. Türkiye yüzyılı için mücadele edenleri de biliyorsunuz. Balıkesir'in tercihi ne olursa olsun başımızın üzerindedir. Çünkü biz bu ülkeyi, bu şehri ve tüm insanlarımızı Allah için seviyoruz." diye konuştu.
Dünyanın, İkinci Cihan Harbi sonrasındaki en zorlu dönemini yaşadığına, küresel, siyasi ve ekonomik güç dengelerinin temellerinden sarsıldığına dikkati çeken Erdoğan, salgının ve savaşın tetiklediği ekonomik ve sosyal sıkıntıların giderek daha köklü değişimlerin habercisi haline dönüşmeye başladığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tablonun ister istemez Türkiye'yi de etkilediğine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin farkı, son 8-9 yıldır ardı ardına maruz kaldığı saldırılar ve mücadele ettiği sıkıntılar sebebiyle bu süreci çok önceden görebilmesidir. Biz bunu gördük. Kurduğumuz altyapı, aldığımız tedbirler, hayata geçirdiğimiz mekanizmalar sayesinde küresel krizlerin ülkemize etkilerini en alt düzeyde tutuyoruz. Hatta bununla kalmıyor, ön alarak pek çok alanda dünyaya örnek olacak adımlar atıyoruz. Sağlık sistemimizin gücü sayesinde salgın döneminde böyle bir misyon üstlendik. Allah'a hamdolsun. Sağlıkta dünya ile yarıştayız. Ve şu anda 20 şehir hastanemiz dünyaya örnek, örnek. Üretim gücümüzle geliştirdiğimiz kendi iktisadi büyüme modelimiz sayesinde ekonomik kriz döneminde benzer bir rol oynuyoruz. Hatırlarsanız bizim ekonomideki uygulamalarımızı daha birkaç ay öncesine kadar içeride ve dışarıda birileri yerden yere vuruyordu. Sonra küresel ekonominin tüm önemli kurumları ve aktörleri bizim uyguladığımız ekonomi programını teyit ve tavsiye eden açıklamalar yapmaya başladı. Hep söylediğimiz gibi, biz en başından beri ne yaptığımızı biliyorduk. Neyi hedeflediğimizi biliyorduk."
– "Dış ticarette yaşanan sapmayı telafi edebilecek potansiyele sahibiz"
Enerji ve emtia kriziyle başlayıp giderek genişleyen ekonomik sorunlar sebebiyle bilhassa gelişmiş ülkeleri sıkıntılı bir kışın beklediğini belirten Erdoğan, "Bizim böyle bir derdimiz var mı? Elhamdülillah, bizim böyle bir derdimiz yok. Mesela sadece doğal gaz, sadece petrol, sadece elektrik değildir. Gelişmiş ülkelerin güvenlik ve refah kalelerini tehdit eden daha pek çok sorun her an baş göstermek üzere pusuda bekliyor." ifadelerini kullandı.
Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkeyi büyütme esasına dayanan programı kararlılıkla uyguladıklarının altını çizen Erdoğan, "Üretim tarafı oldukça iyi gidiyor. İstihdamda tarihimizin en yüksek seviyesi olan 31 milyona dayandık. İhracatta her ay rekor kırıyoruz. Dış ticaretimizde enerji maliyetlerindeki aşırı artışlar ve sanayideki ara ürün ithalatından kaynaklanan bir sapma yaşanıyor. Ama bunu ileride fazlasıyla telafi edebilecek potansiyele sahibiz." dedi.
Her gün yeni bir projeyle, müjdeyle milletin karşısına çıktıklarını dile getiren Erdoğan, köprüler, yollar, demir yolları yaptıklarını, tüneller açtıklarını, sondajlar yaptıklarını, fabrikalar kurduklarını, konutlar inşa ettiklerini, savunma sanayisini güçlendirdiklerini, harekatlar yürüttüklerini ve diplomasi trafikleri yönettiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şurada Karadeniz'de, ah ah, artık sondaj gemilerimiz var mı? Kendi sondaj gemilerimizle 12 bin metre derinliğe iniyor, oralarda sondaj yapıyoruz. Eskiden nerede böyle sondaj geminiz olacak? Yok böyle bir şey ama şimdi var. Burası Türkiye. İki tane de sismik araştırma gemimiz var. Bütün bunlarla beraber inşallah şimdi doğal gazımızı da çıkardığımız andan itibaren Türkiye'nin nereye varacağını anlayın." diye konuştu.
– "Yüksek enflasyon tüm dünyanın sorunudur"
Ziyaret ettikleri her şehirde milyarlarca liralık yatırımla hayata geçirdikleri onlarca, yüzlerce eseri hizmete aldıklarını anlatan Erdoğan, katıldıkları her toplantıda asırlık sorunların çözümü anlamına gelen reformların müjdelerini paylaştıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi içeride ve dışarıda güçlendirecek ne varsa hepsini de azimle, kararlılıkla, başarıyla yürüttüklerini vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"En büyük sorunumuz geçtiğimiz aralık ayından itibaren malum yükselişe geçen enflasyonun insanlarımızın günlük hayatlarında yol açtığı sıkıntılardır. Esasen yüksek enflasyon tüm dünyanın sorunudur. Bugün Avrupa'dan Amerika'ya dünyanın neresinde yaşayan bir yakınınız varsa lütfen telefon açıp kendilerine enflasyonun günlük hayatlarına olan yansımalarını sorun. Gerçek tabloyu onlar size anlatacaktır. Ülkemizin farkı, bu tür tartışmaların yerli ve milli bir anlayıştan uzak şekilde, ideolojik saplantıların ürünü argümanlarla yürütülmesidir. İnsanlarımızın refah düzeylerinde yaşanan kayıpları en iyi biz biliyoruz ve bunu telafi edecek tedbirleri de yine biz alıyoruz biz. Ülkemizin ve milletimizin hiçbir meselesinde olmadığı gibi hayat pahalılığı hususunda da gözümüzü gerçeklere kapatmadık, kapatmayız. Burada önemli olan ülkenin ve milletin meselesini yapıcı yaklaşımla, hüsnüniyetle, yükü artıran değil yük paylaşan bir anlayışla tartışma erdemini ortaya koyabilmektir. Maalesef bu erdemden yoksun belli kesimler tamamen milletimizi karamsarlığa sürükleme gayesiyle pireyi deve yaparak ortalığı yaygaraya vermek için çalışıyor. Birileri de bu puslu havayı fırsat bilerek hak ettiğinin çok ötesinde kazançlar sağlama, hatta resmen devleti ve milleti soyma peşine düşüyor. Ne yaygaracılara ne fırsatçılara meydanı bırakmadık, bırakmayız."
– "Ekonomik tetikçilerin önünü bu anlayışla kestik"
Milletin derdiyle dertlenmeyi hayatının merkezine yerleştirmiş bir parti olduklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hükümete geldiğimizden beri vesayet güçleriyle bu anlayışla mücadele ettik. Terör örgütlerinin başını bu anlayışla ezdik. Gabar'da, Cudi'de, Tendürek'te, Bestler Deresi'nde artık inler tamamen boşaltıldı. Artık duyuyor musunuz bunların seslerini? Çünkü askerimiz, polisimiz, güvenlik güçlerimizin hep birlikte verdikleri bu mücadeleyle Allah'a hamdolsun terör örgütlerini çökerttik. Artık yaylalarda benim vatandaşım çıkıp rahatlıkla pikniklerini yapabiliyor. Ne sıkıntılar yaşandı. Şimdi bunlar yok. Şimdi Güneydoğu, Doğu, bütün bu illerde geceleri saat 00.00'lara kadar vatandaşım sokaklarda. Darbecilere sokakları bu anlayışla dar ettik. Ekonomik tetikçilerin önünü bu anlayışla kestik. Küresel siyaset ve ekonomi baronlarının karşısında bu anlayışla ülkemizin ve milletimizin hakkını, hukukunu savunduk."
(Sürecek)