NEW YORK (AA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna-Rusya savaşına ilişkin "Son günlerde yeniden alevlenen savaşın, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı temelinde sonlandırılmasına yönelik gayretlerimizi artırarak sürdüreceğiz." dedi.
Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul Salonu'nda BM'nin 77. Genel Kurulu görüşmelerinde katılımcılara hitap etti.
Konuşmasına dinleyenleri selamlayarak başlayan Erdoğan, Genel Kurulun ülkeler ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diledi.
Genel Kurul Başkanlığı görevini üstlenen Csaba Körösi'yi tebrik eden Erdoğan, Genel Kurul toplantısı için belirlenen "iç içe geçmiş sınamalara dönüştürücü çözümler için dönüm noktası" temasını son derece isabetli bulduğunu söyledi.
Toplantının, dünyanın birden fazla tehditle eş zamanlı olarak baş etmeye çalıştığı kritik bir dönemde gerçekleştirildiğini belirten Erdoğan, koronavirüs salgınında alınan derslerin en başta geleninin, küresel sorunların çözümünde uluslararası dayanışmanın önemi olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin salgın sürecinde hiçbir ayrım gözetmeden 161 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa destek sağladığını hatırlatan Erdoğan, yerli ve milli aşı TURKOVAC'ı tüm insanlığın hizmetine sunduklarını ifade etti.
Erdoğan, Türkiye'nin, iklim değişikliğiyle mücadeleye verilen önemin göstergesi olarak Paris Anlaşması'nı geçen yıl onayladığını anımsatarak, "Ulusal beyanımızla 2053 yılı için net sıfır emisyon hedefimizi ve yeşil kalkınma devrimimizi ilan ettik. BM Biyolojik Çeşitliliğin Korunması Sözleşmesi'nin 16'ncı Taraflar Konferansı'na ev sahipliği yaparak bu alanda da öncü rol oynamayı sürdüreceğiz." diye konuştu.
Salgının tedarik zincirlerinde yol açtığı aksaklıklar sebebiyle ağır darbe alan küresel ekonominin Rusya-Ukrayna savaşıyla yeni bir şok dalgasına daha maruz kaldığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Artan enerji, gıda ve hammadde fiyatlarının oluşturduğu enflasyon baskısı dünya çapında tüm ekonomileri ve sosyal refahı menfi yönde etkilemektedir. Gelişmeler enerji arz güvenliğinin önemini de çarpıcı bir şekilde yeniden gündeme taşımıştır. Türkiye olarak öteden beri enerji konusuna bir rekabet değil, iş birliği alanı olarak baktık. Kendi ihtiyacımız yanında bölgesel ve küresel enerji güvenliğini destekleyen pek çok projeyi hayata geçirdik. Bu adımların isabeti ve önemi son gelişmelerle bir kez daha anlaşılmıştır. Yaşanan süreç gıda güvenliğini de riske atmıştır. Maddi ve teknolojik imkanların en üst seviyeye ulaştığı 21. yüzyılda dünya nüfusunun halen 5'te 1'inin açlığın ve yoksulluğun pençesinde kıvranmasının izahı mümkün değildir. Dünya son gelişmelerle 2030'da sıfır açlık seviyesine ulaşmayı amaçlayan, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden de uzaklaşmaya başlamıştır. İnsanlığın karşı karşıya kaldığı bu karanlık tabloyu, umudun ışığıyla aydınlatabilmenin yegane yolu uluslararası iş birliği ve dayanışmayı hakkaniyetli ve adaletli bir yaklaşımla güçlendirmektir. Ortak kaderimizi etkileyen sınamalara karşı ortak gündemle harekete geçmemiz gereken bir döneme girdik."
– "BM'ye beslenen güven tazelenmiştir"
Erdoğan, Türkiye olarak bu iradeyi, salgın ve iklim değişikliği süreçleri yanında, Rusya-Ukrayna savaşının meydana getirdiği sarsıntılarla mücadelede de ortaya koyduklarını dile getirerek, "Ukrayna'da 7'nci ayını dolduran ihtilafın ilk gününden bu yana 'savaşın kazananı, adil bir barışın ise kaybedeni olmayacağı' düşüncesiyle hareket ettik." ifadelerini kullandı.
Bugün de yaşanan krizin çözümünde diyalog ve diplomasinin anahtar rolüne vurgu yapan Erdoğan, bu anlayışla oynadıkları kolaylaştırıcı rol sayesinde, tarafları önce Antalya Diplomasi Forumu'nda sonra da İstanbul'da bir araya getirdiklerini hatırlattı.
Erdoğan, Ukrayna'dan hareket eden tahıl yüklü gemilerin İstanbul Boğazı'ndan geçişine ilişkin bir fotoğrafı göstererek, şunları kaydetti:
"Sayın Genel Sekreterle birlikte yürüttüğümüz yoğun çabalar neticesinde Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden dünyaya ulaşmasını temin ettik. Bu gelişmeyi sağlayan İstanbul Mutabakatı'nın ikinci ayı dolarken, sevkiyatın her geçen gün ivme kazanmasını memnuniyetle izliyoruz. Tahıl arzının sürdürülmesinin sağlanmasında kritik öneme sahip bu mutabakat, Birleşmiş Milletlerin son yıllarda imza attığı en büyük başarılardan biridir. Dünyanın dört bir yanında uluslararası camiadan medet umanların BM'ye besledikleri güven bu başarıyla yeniden tazelenmiştir. İstanbul Mutabakatı taraflar açısından hayati önem arz eden meselelerde müzakerelerin sonuç verdiğini de ispatlamıştır. Benzer bir yaklaşım, yine tüm insanlığın güvenliğini ilgilendiren Zaporijya Nükleer Santrali'ndeki kriz konusunda da sergilenebilir. Son günlerde yeniden alevlenen savaşın, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı temelinde sonlandırılmasına yönelik gayretlerimizi artırarak sürdüreceğiz."
– "Tüm üye ülkelerden destek bekliyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Uluslararası kuruluşları ve tüm ülkeleri, Türkiye'nin kalıcı barışın tesisine yönelik çabalarına samimi destek vermeye çağıyorum. Her iki tarafa da krizden 'onurlu çıkış' imkanı verecek, makul, adil ve uygulanabilir bir diplomatik çözümü beraberce bulmamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Diğer yandan milyonlarca insanı mağdur eden tüm bu felaketlerin, etkin çok taraflılığın Birleşmiş Milletlerde vücut bulması için daha fazla çaba gösterme sorumluluğunu, herkese bir kere daha hatırlattığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Birleşmiş Milletleri, kapsayıcı vasfına yakışan, daha adil bir dünya düzeni için çözümler üretebilen, tüm insanlık adına ortak iradenin vücuda getirildiği bir teşkilat olarak yeniden yapılandırmamız şarttır. Bilhassa Güvenlik Konseyi'nin daha etkin, demokratik, şeffaf ve hesap verebilir bir yapı ve işleyişe kavuşturulması, tüm insanlığın barış, adalet ve refah arayışında önemli bir dönüm noktası teşkil edecektir. Bu yöndeki ortak vazifemizi unutturmamak için, 'Dünya beşten büyüktür' ve 'Daha adil bir dünya mümkündür' gerçeğinin altını, her platformda en kuvvetli şekilde çizmeye devam edeceğiz. İnanç ve azimle yürüttüğümüz bu mücadeleye, tüm üye ülkelerden destek beklediğimizi, burada bir kez daha ifade etmek istiyorum."
(Sürecek)