ANKARA (AA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yalova Belediyesinde zimmet" iddiasıyla açılan davanın duruşmasında mahkeme heyetine tepki gösteren CHP milletvekilleriyle ilgili, "Süratle bir defa bunların dokunulmazlıklarının kaldırılması gerekir. Çünkü bunlar parlamentoyu da kirlettiler." dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde A Haber, ATV, A Para ve A News'in "Gündem Özel" ortak canlı yayınında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Millet İttifakı ile ilgili soru üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
"Bunlar 'Millet İttifakı' diyerek orada da millete ihanet ediyorlar. Onun adı millet değil, illet veya zillet. Bizimki ise cumhurdan kaynaklanarak Cumhur İttifakı, aramızdaki fark bu. Yakında o zillet ittifakı zaten dağılacak. Ömrü fazla uzun değil onların, olmaz da. Çünkü renkleri bir defa çok farklı, çok değişken. Düşünün ki bunlar seçim meydanlarında bir defa birinin söylediğini öbürü ne yapacak? Reddedecek. Aynı şeyi söylemeleri mümkün değil ama Cumhur İttifakı olarak bizim böyle bir derdimiz yok. Biz hedefimize kilitlenmişiz. İşte Türkiye'nin Yüzyılı'nda Sayın Bahçeli ile beraberiz, ertesi gün Togg'un açılışında yine beraberiz ve beraber yürüdük biz bu yolda, beraber de seçime gireceğiz. Bütün köyleri, ilçeleri Sayın Bahçeli ve ekibi dolaşıyor. Biz aynı şekilde illerimizde toplu açılış törenleri ve mitingler, bunları yapmaya devam ediyoruz."
Erdoğan, cumartesi Gaziantep'te vatandaşlarla bir araya geleceğini bildirerek, kentte açılışlar yapacaklarını, kadınlarla ve gençlerle özel bir program düzenleneceğini dile getirdi.
"Yalova Belediyesinde zimmet" iddiasıyla açılan davanın duruşmasında CHP milletvekillerinin mahkeme heyetine yönelik söylemlerinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, yaşananların ahlaksızlığın, kanun tanımazlığın, hukuk devletini hiçe saymanın açık, net örneği olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bay Kemal bunları savunuyor. Çünkü o da aynı karaktere sahip. Bunlar cibilliyet itibarıyla sıkıntılı. Adalet Bakanlığı şu anda bunlarla ilgili takibatı yapıyor. Ben bu konuda daha ileri bir adımdan yanayım, o da süratle bir defa bunların dokunulmazlıklarının kaldırılması gerekir. Çünkü bunlar parlamentoyu da kirlettiler. Bunlar siyaseti kirlettiler. 'Atatürk'ün partisi' diyerek, ben inanıyorum ki Atatürk'ün ruhunu da bunlar sızlattılar. Herhalde Atatürk şu anda sağ olmuş olsaydı, bunları hemen kapının önüne koyardı ama Bay Kemal'de ne bu cesaret var ne bu karakter var ne de böyle bir hukuk anlayışı var. Onun için biz şu anda her şeyi yargıya bırakıyoruz ve yargıda da Yalova'daki heyetin, mahkeme heyetinin ayrıca biz dava açmasından yanayız. Anayasa'nın maddesi 'Yargı heyetini etkileyemezsiniz' noktasında. Burada etki yok, çok daha ileri, hakaret var. Genel başkanı, hakim ve savcıları tehdit ederse hedef gösterirse milletvekili de mahkemede ne yapar? Salonda bu tür hakaretlerde bulunur. 'CHP' demek hep söylerim belediye başkanlığı seçimlerinden, 'çöp, çukur, çamur' diyorduk ya işte bunun adı çamur siyasetidir. CHP'li milletvekilleri, vekillik görevini teröristi savunmak, suçluyu kayırmak olarak zannediyorlar. Türkiye'de bağımsız mahkemeler olduğunu, kararlarıyla konuşan hakimler bulunduğunu CHP'lilere de öğreteceğiz ve öğrenecekler. Hiç endişeniz olmasın."
Aileye ilişkin düzenlemelerin de yer alacağı başörtüsüne yönelik Anayasa değişikliğiyle ilgili soru üzerine Erdoğan, güçlü milletlerin güçlü ailelerden oluşacağını söyledi.
Türk milletinin güçlü ailelerden oluştuğunu ifade eden Erdoğan, milletin aile yapısını bozmanın, leke sürmenin kimsenin haddi olmadığını vurguladı.
Cumhur İttifakı olarak ailenin saygınlığını ortaya koyacaklarını, bununla güçlü milleti ve güçlü Türkiye'yi kuracaklarını aktaran Erdoğan, "Aile yapımızı her türlü sapkınlıktan, marjinal akımlardan, yozlaşmadan koruyacağız. Buradan taviz veremeyiz. Vatandaşlarımız yürüyüşlerle haklı taleplerini dile getirdiler. Bundan daha güzeli olamaz, bu yaygınlaşacak. Biz bunlara bu meydanları bırakamayız. Milletle yürüyen parti olarak da bu talebi yerine getirmek AK Parti'ye, Milliyetçi Hareket Partisi'ne düşer. Bunu yapacağız." diye konuştu.
– "Gidelim millete, bakalım milletimiz ne diyecek?"
Programda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsüne yönelik "Bir metrekarelik bez parçası" ifadesini kullandığı görüntülerin izlenmesinin ardından Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bay Kemal, 'Bir metrekarelik bez parçası' öyle mi? Şimdi başörtüsü mücadelesi veriyorsun. 'Ben çözdüm' diyor utanmadan. Şimdi bu ara başörtülü bayanları alıp onlara rozet takıyor. Bak şimdiden söylüyorum, bu seçimlerde başörtülü birkaç aday da çıkarırsa hiç şaşmayın. Mecburen bunu yapacak. 'Bir metrekarelik bez parçası', bizim bütün mücadelemiz o 'Cahil kalmak istemiyoruz' diyen güzel yavrumuzun hakkı olan kaliteli eğitim, öğretime kavuşmasıydı. Bunu başardık. Fakat Bay Kemal'in böyle bir derdi yok. İşte onun için biz de ne yaptık? Kaçıyor musun? Kaçma, hadi gel, anayasa değişikliği yapalım, anayasa değişikliği ile bu işi sağlama bağlayalım. Gelemezler, yine kaçacaklar. Arkadaşlara, 'Gidin hepsini ziyaret edin, bakalım ne diyorlar, alın bilgileri, bana da neticeyi bildirin, ondan sonra nihai kararımızı verelim' dedik. Başörtüsü meselesinde o gün engellemek istedikleri, üniversiteden atmaya çalıştıkları kızlarımız şimdi o üniversitelere hoca olarak dönüyorlar. Bugünleri de gördük. Onu engelleyemediler. Bazılar doçent, profesör oldu. Azmin elinden hiçbir şey kurtulmaz. Sayın Ecevit'in Meclisten Merve Kavakçı'yı dışarıya atmak için yaptığı o konuşmayı hafızamdan silip atmam mümkün değil. 'Atın şunu dışarı', bunları gördük biz. CHP'nin farklı bir versiyonu değil miydi? 'Haddini bildirin şu kadına…' Bunu diyen değil miydi?"
Başörtüsü ve aile ile ilgili anayasa değişikliği teklifinin TBMM'ye sevk aşamasına geldiğini belirten Erdoğan, Cumhur İttifakı'nın diğer partilerle görüşmeye başladığını, görüşmelerin ardından teklife son halin verileceğini ve Meclise sunulacağını bildirdi.
Başörtüsünün CHP'nin takiye siyasetine malzeme olmasından kurtarılacağını, teklif görüşmelerinin CHP ve Meclisteki ortakları için samimiyet sınavı olacağını belirten Erdoğan, "Netice aldık, aldık; almadık, oturup referandumu da konuşmamız lazım. Çünkü en doğru kararı millet verir. Gidelim millete, bakalım milletimiz ne diyecek?" dedi.
(Sürecek)