MALATYA (AA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclise sunacakları anayasa değişikliği teklifinin yeterli çoğunluk sağlanarak kabul edilmesinin Türkiye için önemli bir kazanım olacağını belirterek, "Şunu da yapabiliriz, haydi sıkıyorsa gel bu işi referanduma götürelim, parlamentoda bu iş çözülmüyorsa millete götürelim, kararı millet versin." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malatya Büyükşehir Belediyesinin yanındaki meydanda düzenlenen "Battalgazi Devlet Hastanesi, Hekimhan Tünelleri, Kuru Kayısı Lisanslı Depo ve Borsası ile Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni"nde konuştu.
Yola çıkarken ülkeyi sağlık, eğitim, adalet ve emniyet olmak üzere dört temel direk üzerinde yükselteceklerini söylediklerini hatırlatan Erdoğan, bununla birlikte ulaşım, tarım, diplomasi ve bütün bunlarla beraber dünyada Türkiye'nin bir numara olması için adımlar attıklarını anlattı.
Ulaşımda göreve geldiklerinde 6 bin 100 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunun kendi dönemlerinde 28 bin kilometreyi aştığını dile getiren Erdoğan, "Dağları deldik dağları. Ferhat ile Şirin meselesi var ya, biz Ferhat olduk, Şirin'e dağları delerek yolları açtık." diye konuştu.
Türkiye'de 26 tane havaalanı varken bugün 58 havalimanının bulunduğunu ifade eden Erdoğan, "Benim vatandaşım uçuşunu yapıyor, oradan evine yarım saatte, 45 dakikada ulaşıyor. Modern dünyanın talepleri bu değil miydi? Buydu. Biz ülkemize bunu kazandırdık mı? Kazandırdık." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde 76 olan üniversite sayısını da 208'e çıkardıklarını anlatarak, "Üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı. Artık benim Ayşe'm, Fatma'm, Ahmet'im, Mehmet'im İstanbul, İzmir, Ankara, buralara gitmiyor. Artık profesörlerimiz, doçentlerimiz, Muş'a, Ağrı'ya, Iğdır'a, Hakkari'ye gidiyor ve orada bu yavrularımızı eğitiyorlar. Nereden nereye. İş bilenin, kılıç kuşananın. Öyle yan gelip yatmakla bu iş olmaz ama bunları başardık." ifadelerini kullandı.
– "Asıl büyük imtihanımız yeni başlıyor"
Bütün bunlarla beraber bu tarihi mücadelenin son çağların en büyük destanı olarak nesiller boyunca kulaktan kulağa anlatılacağına inandığını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama asıl büyük imtihanımız yeni başlıyor. Dünyamız siyasi, ekonomik ve sosyal kaosların pençesinde sarsıldığı bir dönemden geçiyor. Biz ise şimdi altını çiziyorum, Türkiye Yüzyılı projeksiyonuyla 2053 vizyonumuzu konuşuyoruz. Ayın 28'inde inşallah Ankara Kapalı Spor Salonu'nda 'Türkiye Yüzyılı'nı tüm dünyayla paylaşacağız. Sadece konuşmakla kalmıyoruz, üretimiyle, istihdamıyla, ihracatıyla bunu hayata geçiriyoruz. Onun için 5 tane başlığımız var. Nedir? Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla büyüme ve büyüyen bir Türkiye var. Bir yüzü bu olan madalyonun diğer yüzündeyse pusuda bekleyen eski Türkiye kalıntısı zihniyetleri görüyoruz."
– "Sahte maskelerin aralandığını gördük"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun milletin kabuk bağlamış başörtüsü tartışmasını yeniden açtığını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu tartışma vesilesiyle milletimizin sahip olduğu tüm haklar gibi eğitimdeki ve kamudaki başörtüsü özgürlüğünü de hala hazmedemeyenlerin yüzlerindeki sahte maskenin aralandığını gördük. Biz kadınlarımızı asla başı açık veya başı örtülü diye sınıflamadık, ayırmadık ama birileri kafasında bu ayrımcılığı hala aşabilmiş değil. Bay Kemal, senin yanındakiler ne yaptılar? Üniversitelerimizde ikna odaları kurdular ve bu ikna odalarına girerken o yavrularımızın başörtülerini maalesef başlarından çekerek aldılar. O ikna odalarında hesaba çektiler kızlarımızı. Benim kendi kızlarım maalesef imam hatip okulu öğrencisi olduğu halde onlar imam hatip okuluna girme noktasında sıkıntıya maalesef düçar oldular ve ben kızlarımdan bir tanesini aldım, bir müdürü arkadaşım olan imam hatip okuluna gönderdim. İstanbul'dan bir başka şehre. Niye? Çünkü zulmediyorlar. O zulümden kurtarmak için. Bay Kemal siz busunuz, bu. Sizi biz iyi biliriz. Sizin bu noktada ciğerinizi iyi biliriz ama artık bunları yapamıyorsunuz."
Şu anda devletin hiçbir kurumunda başı açık, başı örtülü ayrımının olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Şimdi devletin kurumlarında başı açığı da var başörtülüsü de var. Bütün bunlarla beraber okullarımızda böyle bir sıkıntı var mı? Başörtülüsü de başı açığı da kardeş kardeş üniversitelerimizde, ortaöğretimde, her yerde okuyabiliyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun, barışın, özgürlüğün ve kardeşliğin simgesi olduğunu ve bunu kendilerinin başardığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bay Kemal, senin böyle bir derdin yok. Bunun için kızlarımızın ve hanım kardeşlerimizin gönüllerini tamamen rahatlatmak için başörtüsü özgürlüğünü, ne teklif ettim? Gel dedim, anayasa güvencesi altına alalım. Bakalım gelebilecek mi? Göreceğiz. Biz şimdi hazırlıkları yaptık. Bu anayasa değişikliğini Meclise göndereceğiz, gelir veya gelmez, maksat tüm milletimiz bunu görsün, bunu tanısın, yandaşlarını da tanısın, altılı masayı da tanısın. Hayati bir diğer konu olan sapkın akımların dayatmalarına karşı ailenin korunmasını da ekleyerek bir anayasa değişikliği teklifinin hazırlığına başladık. Bakalım konu Meclise geldiğinde kim nasıl bir tavır içine girecek?
Meclise sunacağımız teklif yeterli çoğunluk sağlanarak kabul edilirse Türkiye için önemli bir kazanım olacaktır. Aksi yönde bir durum ortaya çıkarsa ülkemizi yeni, sivil, özgürlükçü özellikle böyle bir anayasaya kavuşturma mücadelemizi inşallah seçimden sonra da zaten sürdüreceğiz. Hatta şunu da yapabiliriz. İlk defa bugün Malatya'da açıklıyorum. Şunu da yapabiliriz, nedir o? Haydi sıkıyorsa gel bu işi referanduma götürelim. Öyle mi, parlamentoda bu iş çözülmüyorsa millete götürelim, kararı millet versin. Türkiye Yüzyılı, artık bu tür tartışmaların aşıldığı yeni bir devrin adı olacaktır. Ülkemizi dünya liginin ilk sıralarına çıkartacak, milletimizin refahını en üst seviyeye yükseltecek 2053 vizyonumuzu hayata geçirebilmemizin önünde hiçbir engel bırakmamakta kararlıyız."
Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı'nı birlikte inşa ediyor muyuz? 2023'te büyük ve güçlü Türkiye yolunu beraberce açıyor muyuz? Ülkemize diz çöktürmenin, milletimize boyun eğdirmenin peşinde olanların heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakıyor muyuz?" sorularına alandakilerin hep bir ağızdan verdiği "Evet" yanıtının ardından "Malatya bu ama bilesiniz ki Türkiye de bu. Maşallah Malatya'nın mert ve çalışkan evlatları bizimle olduğu müddetçe Allah'ın izniyle tüm bu hedeflere ulaşacağımızdan kimse şüphe duymasın. Rabb'im bu mücadeleye verdiğiniz destek için hepinizden razı olsun." dedi.
(Sürecek)