İSTANBUL (AA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemizin yaklaşık 40 yılına mal olan terör saldırılarında sadece milletimizin değerlerine ve varlığına düşman teröristlerle değil, onları üzerimize salanlarla da mücadele ettik. Ege'de her fırsatta tacizleri ve terbiyesizlikleriyle huzursuzluk çıkartanların sadece maşa olduğunu, asıl mücadeleyi onların gerisindekilerle verdiğini biliyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Deniz Harp Okulu Komutanlığı'nda düzenlenen Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Deniz ve Hava Harp Okulu Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni'ne katıldı.
Törendeki konuşmasında, Deniz Harp Okulu'nun Heybeliada'daki ilk yerleşkesinde bulunan caminin Tuzla'daki yeni yerine geçtikten sonra ihmal edildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesinin bu eksiği giderdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu vesileyle bugün aynı zamanda Deniz Harp Okulu camisinin açılışını yaptıklarını, harp okullarında inşaatına başlanan diğer camilerin de en kısa sürede tamamlanacağını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Mehmet Akif Ersoy'un ifade ettiği gibi 'Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.' Biz böyle yürüdük. Savaşlara böyle yürüdük. Böyle yürüdük ve zaferle hep el ele olduk. Heybeliada'daki tarihi Bahriye Mektebi Camisi'ni de yeniden ayağa kaldırıyoruz. Ne diyor Akif? 'İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek sinede yüktür.' Evet bizim askerimiz İstiklal Marşımızda en güzel şekliyle ifade edilen iman dolu yüreğiyle tüm zaferlerini kazanmış, vatan topraklarına göz dikenlerin başına balyoz gibi inmiştir."
– ''Tüm askerlerimize 'Gazanız mübarek olsun' diyorum''
Erdoğan, bugün mezun olan teğmenlerin de katılımıyla safları daha güçlenecek kahraman ordudan yakında yeni başarıların ve zaferlerin müjdelerini alacaklarını dile getirerek, "Şimdiden karası, denizi, havasıyla tüm kuvvetlerimize, tüm ordumuza, tüm askerlerimize 'Gazanız mübarek olsun.' diyorum. Birinci Dünya Savaşı'nın ardından vatan toprakları dört bir yandan paylaşılmaya başlandığında milletimiz topyekun kıyama kalkmıştır. Mustafa Kemal'in Samsun'da başlayıp, Ankara'da Büyük Millet Meclisi'nin açılışıyla bir üst aşamaya geçen gayretleri, Milli Mücadele ruhunun tüm Anadolu'ya yayılmasını sağlamıştır. Büyük fedakarlıklar ve zorluklarla kurduğumuz yeni ordumuz, 26 Ağustos'ta Kocatepe'de başladığı hücumunu 30 Ağustos'ta Dumlupınar'da Başkomutan Meydan Muharebesi ile kesin bir zafere dönüştürmüştür. Pazartesi günü Kütahya ve Afyon'a giderek, bu büyük zaferin sevincini on binlerce vatandaşımızla birlikte paylaştık." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, milli bayram olan 30 Ağustos'u da Ankara'da şanına layık bir şekilde, milli mücadele kahramanlarının aile fertleriyle dün gece birlikte kutladıklarını hatırlatarak, şunları söyledi:
"Bu vesileyle İstiklal Harbimizin Başkomutanı ve Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Milli Mücadele'nin tüm gazilerini ve şehitlerini rahmetle yad ediyorum. Malazgirt'te 1000 yıl önce Anadolu'nun kapılarını ebedi vatan olarak bize açan Sultan Alparslan'dan bugüne milletimizin bekası yolunda ter döken, canını feda eden kahramanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Dün de ülkemize ve milletimize karşı husumetini, ipini elinde tuttuğu kuklaları vasıtasıyla sergileyenler vardı. Bugün de aynı yöntemi izleyenler mevcut. Ülkemizin yaklaşık 40 yılına mal olan terör saldırılarında sadece milletimizin değerlerine ve varlığına düşman teröristlerle değil, onları üzerimize salanlarla da mücadele ettik. Ege'de her fırsatta tacizleri ve terbiyesizlikleriyle huzursuzluk çıkartanların sadece maşa olduğunu, asıl mücadeleyi onların gerisindekilerle verdiğini biliyoruz. Doğu Akdeniz'de ülkemizin çıkarlarını baltalamak için kopartılan gürültülerin gerisindeki karın ağrılarının gayet iyi farkındayız. Neredeyse 60 yıldır kapısında bekletildiğimiz Avrupa Birliği'nin bizimle ne demokratik ne ekonomik standartları mukayese edilemeyecek ülkeleri üye yaparken Türkiye'yi dışarıda bırakmasının sebebini de çok iyi biliyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeye yönelik tehditlerin zirveye çıktığı bir dönemde ihtiyaç duyulan desteği vermeyen NATO'nun çok daha hafif gerekçelerle nerelere güç aktardığını gördüklerini belirtti.
DEAŞ bahanesiyle bölge ateş ve kana bulanırken bu örgütle gerçek ve en etkin mücadeleyi yürüten Türkiye'ye gözlerini ve kulaklarını tıkayanların riyakarlığının en yakın şahidi olduklarını vurgulayan Erdoğan, ''Dünyanın dört bir yanında ve özellikle de sınırlarımız dibinde teröristlere yağdırılan silahları bize parasıyla satmayanların niyetlerinden hiç şüphesiz haberdarız. Bir asır önce Osmanlı'yı adeta lime lime edenlerin yıkıcı güçlerini, milli mücadelemizi yürütür ve Cumhuriyetimizi kurarken diplomasinin inceliklerini kullanarak kendimizden uzak tutmuştuk. Bugün de geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız altyapının üzerinde 2023 hedeflerimizi gerçekleştiriyor ve 2053 vizyonumuzu oluşturuyorken aynı sabrı sergiliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal milletle birlikte Milli Mücadele'yi yürütürken kimi çevrelerin manda, kimi çevrelerin doğrudan bir yerlere bağlanma teklifiyle ortada dolaştığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkemizin, tarihinin en büyük demokrasi ve kalkınma atılımını gerçekleştirip siyasi, ekonomik, askeri, teknolojik her alanda dünyada ilk sıralara çıkma mücadelesi yürüttüğü şu dönemde de benzer heveslerle ortada dolananlar olduğunu görüyoruz. Milli Mücadele'yi nasıl kendi ülkelerine ve milletlerine güvenleri olmayan bu manda sevdalılarına rağmen kazandıysak, bugün de aynı zihniyettekilere rağmen Türkiye'yi hedeflerine ulaştıracağız. Artık biz siyasi ve sosyal fay hatları üzerinden kurgulanan senaryolarla istikameti çizilebilen bir ülke değiliz. Göreve geldiğimizde bizim yerli silahlanmamız yüzde 20 idi. Şimdi yüzde 80 ve artık bu silahlarımızı, mühimmatımızı, her şeyimizi kendimiz yapar hale geldik. Artık denizlerimizde korvetlerimizle, fırkateynlerimizle dolaşıyoruz. Bunlar bizim kendi ürünlerimiz ama birileri de hala bir yerlerden bir şeyler bekliyor. Biz artık İHA'larımızla varız, SİHA'larımızla varız, Akıncı'larımızla varız, şimdi Gökbey'lerimizle varız ve bütün bu silahlarımızla dünyada bize düşman olanların korkulu belasıyız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık ekonomisi küçük oyunlarla prangaya alınıp kolayca sömürülen bir ülke olunmadığını aktararak, "Artık biz dünyadaki hiçbir ülkeye sahip olduğu imkanlar sebebiyle hayranlıkla bakan bir ülke de değiliz. Onlar geçti, onlar tarih oldu. Çünkü artık Türkiye, gerçekleştirdiği atılımlar sayesinde siyasi ve ekonomik olarak özgürleşmiş, kendi menfaatlerini savunabilecek seviyeye gelmiş, kendi hedeflerine kararlılıkla yürüyen bir ülkedir. Elbette hala çözmemiz gereken sorunlarımız var ama hamdolsun bunların da üstesinden gelecek güce, azme, dirayete sahibiz." diye konuştu.
– "Büyük ve güçlü Türkiye'yi hep birlikte yükselteceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet'in 100. yılını sembolik bir dönüm noktası olmaktan çıkartıp, tarihi bir sıçrama zemini haline dönüştürerek, büyük ve güçlü Türkiye'yi hep birlikte yükselteceklerini söyledi.
Milletlerin, geçmişlerinden aldıkları güçle geleceklerini inşa ettiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Devlet geleneğinin, ordusunun tarihini binlerce yılla ifade eden Türk milleti, dünyanın en zengin medeniyet birikimlerinden birine sahiptir. Son asırlarda çeşitli sebeplerle bu potansiyeli yeteri kadar güçlü şekilde kullanamamamız, gelecekte de böyle devam edeceği anlamına gelmez." dedi.
Küresel gelişmelerin, Türkiye'nin önüne milletlerin ancak asırda bir yakalayabileceği kıymette altın bir fırsatı getirdiğini belirten Erdoğan, bu tarihi fırsatın değerlendirilebilmesinin yolunun çok çalışmaya daha da önemlisi birliğe, beraberliğe, kardeşliğe sıkı sıkıya sahip çıkmaya bağlı olduğunu, onun için tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet dediklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimiz arasında fitne çıkarmaya, birliğimize zarar vermeye, beraberliğimizi bozmaya, kardeşliğimize halel getirmeye çalışanların asıl niyeti ülkemizin 2023 hedefleridir, 2053 vizyonudur. İnşallah bu oyunlara gelmeyecek, bu tuzaklara düşmeyecek, maziden atiye kurduğumuz köprüyü güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz." diye konuştu.
Mezuniyet sevinçlerini paylaştıkları Deniz ve Hava Harp okulları öğrencilerini, ailelerini, üniversitenin yönetimini ve hocalarını tebrik eden Erdoğan, "Teğmenlerimize, önlerindeki uzun görev sürelerinde başarılar diliyorum. Dost ülkelere gidecek teğmenlerimizden oralardaki kardeşlerimize selamlarımızı iletmelerini istiyoruz." dedi.
– Törenden notlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Deniz ve Hava Harp Okulu Komutanlıkları Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni için geldiği Deniz Harp Okulu'nda, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu ve Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral Erhan Aydın tarafından karşılandı.
Harbiyelilerden oluşan tören mangasını selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra şeref defterini imzaladı. Erdoğan, salona gelişinde mezun harbiyelileri "Denizci ve havacı teğmenler merhaba." diyerek selamladı.
Törene, TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un yanı sıra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Gülan, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ali Sivri ve Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Ahmet Kendir de katıldı.
Tören salonunda ayrıca Bakan Akar'ın davetlisi olarak Türkiye'de bulunan Azerbaycan Savunma Bakanı Orgeneral Zakir Hasanov, KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Kazakistan Savunma Bakan Yardımcısı Tümgeneral Sultan Kemaleddinov, Kırgızistan Savunma Bakan Yardımcısı Tuğgeneral Akylbek İbraev ve Özbekistan Savunma Bakan Yardımcısı Albay Hamdan Karşıyev de yer aldı.
Törende, Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Afyoncu ile Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral Aydın birer konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından okullarını birincilikle bitiren öğrencilere mezuniyet belgelerini verdi.
Törende 19'u yabancı olmak üzere 274'ü Deniz Harp Okulu'ndan, 286'sı da Hava Harp Okulu'ndan toplam 560 öğrenci mezuniyet sevinci yaşadı.
(Bitti)