MADRİD (AA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'den F16 alımına ilişkin, "Her iki taraftan, Cumhuriyetçiler- Demokratlar, belli bir desteği almak gerekiyor. Fakat bütün bunlara rağmen, Sayın Biden kendinden emin. Ben buna inanıyorum. Burada da zaten bunun açıklamasını yaptı. Temennim odur ki dostluğumuza, dayanışmamıza yakın bir neticeyi çıkartalım." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nin yapıldığı IFEMA Kongre Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile yaptığı görüşme ve Türkiye-İspanya ilişkilerine yönelik soru üzerine Erdoğan, İspanya'nın her şeyden önemlisi Türkiye'nin çok samimi bir dostu olduğunu belirtti.
İspanya'nın en hassas, en kritik dönemde Patriotları Türkiye'ye yerleştirdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Diğer NATO'daki ortaklar alıp götürdüler bataryalarını ama İspanya götürmedi. Hala onların bataryası Türkiye'de duruyor. Bundan dolayı milletim adına, devletim adına özellikle Sanchez'e şükran borcum var. Tabii bir de biz İspanya ile bir adım attık, o da uçak gemisi olayını gerçekleştirdik. İspanya ile uçak gemisini yaptık. Şu anda Anadolu uçak gemimiz suya indirildi ve öyle zannediyorum ki bu yıl içinde artık seferlerine de başlayacaktır. Daha çok SİHA'ların, helikopterlerin inip kalktığı bir uçak gemisi ve bunun dışında da şu an itibariyle 15 milyar doları aşkın bir ticaret hacmine sahibiz. Hedefimiz bunu 20 milyar dolara çıkarmak ve bu konuda Sanchez'in buradaki devlet adamlığı önemli rol oynuyor. Bu toplantı vesilesiyle de değerli dostuma, aynı zamanda Kral Felipe'ye de yine şahsım, milletim adına şükranlarımı bildiriyorum."
– Türkiye-ABD ilişkileri
"Geçmişte Sayın Joe Biden sizi kızdıracak şeyler söyledi ama bu hafta iyi dostlar olarak görülüyorsunuz, ne değişti?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Siyasette dün dündür, bugün bugündür. Bunu bu şekilde bilmemiz lazım. Onun için de 24 saatte siyasette çok şey değişir. Bu anlayışla siyaseti yürüteceğiz ama dimdik de duracağız. Tabii Türkiye-ABD ilişkilerinin geçmişi çok çok eski. Ben Başbakan olmadan önce Sayın Bush ile bir süreç başlattım, o günden bugüne gelen bir sürecimiz var. Tabii iyi günler oldu, kötü günler oldu, öyle veya böyle Türkiye-Amerika ilişkileri de yolunda devam etti." diye konuştu.
"Kongre üyelerinin F16 konusunu onaylayacakları noktasında herhangi bir garanti aldınız mı?" sorusunu da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada bir çelişki var, Demokratlar-Cumhuriyetçiler. Her iki taraftan belli bir desteği almak gerekiyor. Fakat bütün bunlara rağmen, Sayın Biden kendinden emin. Ben buna inanıyorum. Burada da zaten bunun açıklamasını yaptı. Temennim odur ki dostluğumuza, dayanışmamıza yakın bir neticeyi çıkartalım." dedi.
– İsveç ve Finlandiya ile yapılan muhtıra
Bir gazetecinin, Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasındaki üçlü muhtıraya ilişkin, "Finlandiya ve İsveç, Türkiye'nin iade taleplerini yerine getirecek ifadesi yok aslında. Türkiye'nin iade taleplerini değerlendirecek, bunlara yanıt verecek deniyor." sözleri üzerine Erdoğan, "Metni okudunuz. Buna göre ele alacaktır veya verecektir, vermeyecektir. Tabii bizim ne anladığımız önemli. Görüşmelerde, konuşmalarda ne anladığımız önemli. Bununla ilgili olarak da İsveç bu 73 kişiyi güncelleyerek bize vereceğinin sözünü bize bu metinle verdi. Verir veya vermez, Biz şimdi bu metin üzerinden bunun takibini yapacağız, ona göre de kararımızı vereceğiz." diye konuştu.
"Eğer Finlandiya ve İsveç'in hukuk sistemi sizin talep ettiğiniz iadeleri gerçekleştirmezse ne yapacaksınız?" sorusu üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terörizme bu yargı sistemleri çanak tutuyorsa bunu açıklansınlar, yok terörizme yargı sistemleri çanak tutmuyorsa bunu da açıklasınlar. Bizim ülkemizde teröre ve terörizme bizim yargı sistemimiz asla çanak tutmaz. Teröristlere yönelik bu konuda yasal düzenlemelerimiz gayet serttir, gereği neyse bunun gereğini yaparlar. Temenni ederim ki Finlandiya ve İsveç de kendi ifadeleri 'Bizim yasalarımız bu konuda serttir, gereğini yaparız' diyorlar öyleyse biz de gereğini bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
– Yunanistan'la ilişkiler
"Dün ABD Başkanı Joe Biden ile görüştükten sonra bölgedeki istikrarı da ele aldığınızı söylediniz. Hangi konuyu ele aldınız? Bölgedeki tansiyonun, gerilimin azalması konusu mu gündeme geldi, Yunanistan Başbakanıyla da görüştünüz mü?" sorusu üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:
"Yunanistan germedikten sonra biz germeye meraklı değiliz ama şunu söyleyeyim, 147 kez hava sahamızı ihlal eden Yunanistan bunun hesabını vermek durumundadır. Onun için de 147 kez hava sahamızı ihlal edeceksin, buna karşın Türkiye'nin hava kuvvetleri de gerekli cevabı verdiği zaman rahatsız olacaksın. Böyle bir şey yok. Önce Yunanistan bunu bir defa düzene koymalı. O adalar, adacıklar kalkıp buraları silahlandırmaya gitmesi Lozan ve Paris anlaşmalarına terstir. Bu anlaşmaları da bir okusunlar buna göre de adımlarını atsınlar."
Türkiye ve NATO'nun Afganistan'daki terörizmle mücadele konusunda bundan sonraki döneme ilişkin atacağı adımlara yönelik soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"Afganistan'daki terörle mücadele noktasında biz daha önce biliyorsunuz burada 1000'e yakın askerimiz vardı ve NATO ile ABD ile koalisyon güçleri olarak orada ciddi manada bir mücadeleyi verdik. Şimdi de yine aynı şekilde Afganistan'daki yeni sürece katkıda bulunma arzusuyla Kabil Havalimanının işletilmesine yönelik biz varız. 'Katar, hatta BAE de olmak suretiyle üçlü olarak da havalimanının işletimini ele alabiliriz. Altyapı, üstyapı çalışmalarıyla ilgili de gerekli olan destekleri verebiliriz' dedik. Bu konuda Afganistan tarafının yaklaşımını bekliyoruz. Temennimiz odur ki oradan da olumlu yaklaşım gelirse biz de adımlarımızı atacağız."
Türkiye ve AB arasındaki "terörizm tanımı" konusunda yaşanan ayrılıklar hatırlatılarak, İsveç ve Finlandiya'nın da AB müktesebatı çerçevesinde kararla, bazı kişileri teslim etmeyebileceğine yönelik soru üzerine Erdoğan, "Terörist noktasında biz belgeleriyle beraber, sadece şiddete başvurmanın ötesinde, düşünün ki birçok insanı öldürmüş ve bu öldüren insanların hala 'terörle alakası yoktur' deniliyorsa bizim zaten o ülkenin yasalarına da güvenmemiz mümkün değil. Biz bu belgelerle beraber kendilerine bunları, istihbarat örgütlerimiz verir ve istihbarat örgütlerimizin verdiği bu belgelerle birlikte de bunların tarafımıza gönderilmesini isteriz. Bizdeki gerek yargı organlarımız gerek istihbaratımız bu belgeler olmadan da zaten bunları talep etmez. Olay bu kadar açık, net." diye konuştu.
(Bitti)