DOLAR 34,2158 0.03%
EURO 36,8090 0.09%
ALTIN 2.925,98 0,04
BITCOIN 2573387 5,14%
Yalova
12°

AÇIK

06:06

İMSAK'A KALAN SÜRE

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan ziyareti sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı: (2)

ABONE OL
Kasım 12, 2022 13:00
Avatar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ANKARA (AA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) Türk Devletleri Teşkilatına (TDT) gözlemci üye olmasına ilişkin, "Önce altyapı çalışmasını başlatmamız sonra da dünya genelinde Kuzey Kıbrıs'ı bir devlet olarak dünyaya tanıtma konusunda adeta bir sarmal oluşturmamız ve bu sarmalla dünyayı kuşatmamız lazım." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı 9. Zirvesi'ne katıldığı Özbekistan ziyareti sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

Zirvede, KKTC'nin Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üye olarak katılması kararı anımsatılarak, "Bu acaba Kuzey Kıbrıs'ın tanınmasının ilk adımı olarak kabul edilebilir mi?" sorusu üzerine Erdoğan, "Bunu tanıma olarak değerlendirirsek yanlış olur. Tanımanın birçok özellikleri, hassasiyeti var." ifadesini kullandı.

Bu kararla ilgili ilk teşekkürü KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'dan aldıklarını belirten Erdoğan, "Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığımız konuşma demek ki ses verdi. Bu işin altyapısını çok güçlü tutmamız, önce bir altyapı çalışmasını başlatmamız lazım. Altyapı çalışmasından sonra da dünya genelinde Kuzey Kıbrıs'ı bir devlet olarak dünyaya tanıtma konusunda adeta bir sarmal oluşturmamız ve bu sarmalla dünyayı kuşatmamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, Kosova'nın tanınma sürecine işaret ederek "Kosova'yı tanıyan ülke 100'ü aştı, şu anda da işte 120 civarında ama orada tıkandı kaldı çünkü Amerika da maalesef işe sahip çıkmadı. Yine bizler sahip çıktık, sahip çıkıyoruz fakat Kuzey Kıbrıs olayı Kosova kadar kolay değil, daha zor ama elimizden geleni yapacağız. İşin üzerine üzerine gideceğiz. İnanıyorum ki Kuzey Kıbrıs'ı dünyaya tanıtma imkanı bulacağız." diye konuştu.

– ABD ile F-16 görüşmeleri

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile F16 tedariki ve F35 konusunda devam eden süreçten Yunanistan'ın rahatsız olduğu belirtilerek "Bir yandan da Yunan hükümeti ve basını tehdit dolu açıklamalarına da devam ediyor. Ayrıca bir de Dedeağaç Limanı konusu vardı, ABD'ye satışı şimdilik rafa kaldırdı. Bunların hepsini topladığınız zaman, son dönemde Türkiye ile ABD arasında yürütülen görüşmelerden rahatsızlık nedeniyle Atina-Washington hattında bir kırılma yaşanıyor mu?" şeklindeki soruya karşılık "Son atılan adımlardan Yunanistan ciddi manada rahatsız. Biz de özellikle başta Amerika olmak üzere Batı'nın Yunanistan'da takındığı tavırlardan rahatsızız. Dedeağaç bunlardan bir tanesi. Bunun dışında terörle mücadelede de Yunanistan'ın bize verdiği rahatsızlıklar var. Özellikle bu Lavrion Kampı konusu, öyle yenilir yutulur şeyler değil." dedi.

F35 konusuna da değinen Erdoğan, şunları kaydetti:

"F35 noktası bizi rahatsız etmekten çok aslında Amerika'yı rahatsız ediyor. Niye? Çünkü biz üzerimize düşeni yaptık. Ödemeler planında ödemelerimizi yaptık ama bu yaptığımız ödemeler maalesef karşılığını bulmadı. Bunun üzerine F16 talebimize ilişkin teknik çalışmalar planlandığı şekilde devam ediyor. 'Bu işi bu şekilde yürütelim, çözelim ve dosyayı da kapatalım.' dedik. Zaman zaman Amerika tarafı, Savunma Bakanım Hulusi Paşa'ya olumlu, güzel şeyler söylüyor.

Tabii şimdi bir seçim yaşadılar. Bu seçimle birlikte şu anda bazı olumlu haberler yine geliyor ve bunları da bizler yakın takipte sürdürüyoruz. Temennim odur ki yani önümüzdeki ay bazı müjdelerle dolu olsun ve F16 konusunu çok daha olumlu istikamette geliştirelim. Temsilciler Meclisi'nde Cumhuriyetçiler açık ara işi önde kapattılar ama şimdi tabii senato var. Senatoda iki, üç yer çok büyük önem arz ediyor. Yani bu iki, üç yerde eğer Cumhuriyetçiler başarılı çıkarsa belki iş bizim için çok daha kolay olacaktır. Şimdi süreci takip ediyoruz."

– "Türkiye, sözü dinlenen, saygın ve vazgeçilmez bir aktör haline geldi"

İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği başvuru sürecinde Türkiye ile yapılan anlaşma ve bu konuda terörle mücadele çerçevesinde elde edilen uluslararası başarı anımsatılarak "Türkiye Yüzyılı vizyonu içerisinde Türkiye'nin dünya sahnesinde ulaştığı yer, dünya diplomasi sahnesindeki geleceği ve ekonomide ilk 10'a girme noktasında atılacak adımlara" ilişkin değerlendirmeleri sorulan Erdoğan, son 20 yılda dünyada ve çevre ülkelerdeki krizler karşısında gerçekçi, girişimci, insani ve milli bir dış politika izlediklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem Türkiye'nin hak ve menfaatlerini müdafaa ettiklerini hem de küresel, bölgesel barış ve istikrar için ciddi bir gayret ortaya koyduklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hamdolsun çabalarımızla Türkiye artık küresel konularda sözü dinlenen, saygın ve vazgeçilmez bir aktör haline geldi. Bu, dünya kamuoyu tarafından da teslim ediliyor. Çevremizde bir barış ve refah kuşağı oluşturmak için durmaksızın çalışıyoruz. Bu amaç doğrultusunda, terör belasını milletimizin gündeminden topyekun silmek konusunda kararlıyız. Dış politikamızı ülkemizin çıkarlarını merkeze alarak belirlemeye, milli menfaatlerimiz çerçevesinde kendi eksenimizi tahkim etmeye devam edeceğiz. Cumhuriyetimizin ikinci asrını teşkil edecek olan Türkiye Yüzyılı'nda da ülkemizin bu etkin ve saygın küresel aktör rolünü milletimizin layık olduğu şekilde pekiştireceğiz."

– "Merkez Bankamızın döviz rezervi konusunda iyi bir konumdayız"

Türkiye'nin dünyanın ilk 10 ekonomisi içerisinde yer alması konusunda önündeki engellerin yavaş yavaş kaybolduğuna dikkati çeken Erdoğan, Başbakanlığı döneminde özellikle Merkez Bankası'nda döviz rezervinin bir dönem 135-136 milyar dolara kadar çıktığını, şu anda da döviz rezervinin 115-120 milyar dolar civarında dolaştığını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yani Merkez Bankamızın döviz rezervi konusunda öyle Bay Kemal'in ifade ettiği gibi sıkıntılar söz konusu değil. Biz şu anda hamdolsun iyi bir konumdayız. Ama tabii adamın akıl hocaları kimlerdir bilemem. Yani ne yaptığı belli değil, kurusıkı atıyor. Her şey ortada. Hesap, kitap ortada. Adamın ekonomiden hiç haberi yok." diye konuştu.

– "Ülkeyi kim yönetiyorsa Varlık Barışı'nın ömrünü uzatmak veya kısaltmak onun elindedir"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Varlık Barışı 9 kez yenilendi" yönündeki açıklamalarını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Diyor ki 'Varlık Barışı 9 kez yenilendi.' 19 kez de yenilenir. Ülkeyi kim yönetiyorsa Varlık Barışı'nın ömrünü uzatmak veya kısaltmak onun elindedir. Biz şu anda bunu 9 kez uzattıysak, süre bittikten sonra gene uzatmak gerekirse gene uzatırız ama anlamıyor adam, bilmiyor. Akıl hocası kimdir? Malum.

Şimdi 'Bu Varlık Barışı'ndan gelen para nereden geldi?' diye gösteriyor, 'Esrar, eroin, uyuşturucu kaçakçılığından.' diyor. Hakaret ettiği Bakan'ım çıktı ve kendisine ağır bir ifadeyle 'Sen bunu ispat edemezsen namertsin.' dedi. Hadi çık, ispat et. Var mı elinde bir delilin? Neye göre bunu söylüyorsun? Ya sen bu ülkenin evladı değil misin? Bu ülkenin evladı olarak bu ülkenin yönetimi, devleti nasıl olur da uyuşturucu işi yapar diyebilirsin. Bir belge varsa çıkar belgeni göster. Elinde bir belge yoksa nasıl oluyor da kalkıp Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne 'Uyuşturucu kaçakçılığı yaparak bütçesini dengeliyor.' dersin. Daha ileri konuşmayayım. Zor sabrediyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Diyor ki 'Varlık Barışı şu kadar yenilenmiş.' Yenilenir. Zerre kadar sende ekonomi anlayışı varsa sor, sağına soluna sor. 9 kere yapar, 19 kere yapar, 99 kere yapar. Bu mesele, ülkenin ekonomisini yönetenlerin bu noktadaki tavrıdır. Kalem bizim elimizde. Bilgisayar bizim elimizde. Hesap bizim elimizde. Hesaba göre nasıl bunu daha iyi yönetiyorsak, daha ileri taşıyabiliyorsak ona göre de adımlarını atarız. Onun için bunların ipiyle kuyuya inilmez. Benim milletim de inşallah 2023'te zaten bunların ipiyle kuyuya inmeyeceği gibi bunları kuyuda da bırakır." ifadelerini kullandı.

– "Temiz para getireceğim' diyor, parayı kime getireceksin?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kılıçdaroğlu'nun 'Temiz para bulacağım, getireceğim.' vurgusuyla İngiltere'ye gitmesi ve birtakım görüşmelerde bulunmasına" yönelik değerlendirmesinin sorulması üzerine, "Şimdi 'Temiz para getireceğim.' diyor. Sen kimsin? Hani Londra'ya gidişi eleştiriyordun? Buradan getireceğin parayı kime getireceksin? Sen iş adamı mısın? Senin yanında böyle bir para talebinde bulunan birileri mi var? Parayı kime getiriyorsun? Yani affedersiniz İngiltere'de bu kadar enayi var mı, sana kalkacaklar bu paraları verecekler, 'Al Bay Kemal bunu Türkiye'de nerede kullanırsan kullan.' diyecekler." dedi.

Erdoğan, bir gazetecinin, bu kaynağın CHP'li belediyelerin projeleri için kullanılabileceği yorumunu yapması üzerine de şunları kaydetti:

"Ben belediye başkanlığı yaptım. Hem de İstanbul'da yaptım. Kendi İstanbul Belediye Başkan'ına şunu sorması lazım, 'Erdoğan, belediye başkanlığı yaptığı dönemde hangi ülkeden ne kadar kredi çekti? Bir bak bakalım.' Şu anda kendi belediye başkanlarına -gerek Ankara gerek İstanbul gerek İzmir- acaba bu tür dış kredide Bay Kemal mi onlara bu parayı, bu krediyi buluyor? Bulduğu zaman da bu krediye teminatı kim veriyor? Teminatı veren kişi benim. Eğer teminat verirsek adamlar kredi veriyor. Aksi takdirde vermez. Yani bu adamı anlamak mümkün değil. Bilmiyor ve öyle rakamlar söylüyor ki ve bu rakamları ne İngiliz bankaları verir ne Deutsche Bank verir ne bir başka yer verir. Vermez. Ama dedim ya kurusıkı atıyor. Böyle bir şey olmaz. Mümkün değil."

– "Demek ki masada 6 kişi yetmiyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Saadet Partisi'ne yakın olduğu belirtilen bir televizyon kanalının FETÖ firarisi Hakan Şükür'ü canlı yayına konuk aldığı anımsatılarak, "İsveç'ten başka bir firari FETÖ'cünün iadesinin gündemde olduğu bir süreçte, Türkiye'de bir televizyon kanalının bir başka firari FETÖ'cü ile yayın yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, "Onu değerlendirmeye gerek yok. Demek ki masada 6 kişi yetmiyor. 7, 8 falan arıyor olabilirler." yanıtını verdi.

– Togg'un üretimi

"Yerli ve aynı zamanda global bir marka olma yolunda Togg'un geleceğiyle ilgili neler öngörüyorsunuz? Yine Türkiye Yüzyılı vizyonu kapsamında önümüzdeki yıllarda özellikle yerli üretimi odağına alan projeler görecek miyiz?" sorusu üzerine de Togg'un fabrikasında üretimin robotik sistemle gerçekleştirildiğini anlattı.

Togg'un parçalarıyla ilgili "Bunlar İtalya'da üretiliyor" gibi iddiaların da gündeme geldiğine işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Yani bu kadar da ahlaksızlar. Biz bu robotik sistemi yurt dışından alamaz mıyız? Bunun yanında bu robotik sistemler belki kısa bir süre sonra ülkemde de üretilir hale gelecek. Bizim yerli ve milli noktasında da olay sadece bununla kalmayacak tabii. İHA, SİHA, Akıncı üretimi de görülmeli. Bay Kemal de bir kere gitmiş oraya galiba ama buna rağmen adam hala yalan söylüyor. Temel efendi de gitmiş o da yalan söylüyor, yeterli değil filan diyor. Yani bunları anlamak mümkün değil. Bizim işimiz tabii sadece bunlar da değil. Mesela BMC'nin zırhlı araçları var. Şu anda buna benzer birçok alanda, ağır sanayide, ileri teknolojide fabrikalarımız var. Bunlarla beraber gümbür gümbür inşallah yola devam ediyoruz."

– "Şu anda yasal süreç devam ediyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kimyasal silah kullandığı iddiasını gündeme getiren CHP ve HDP milletvekilleriyle ilgili hangi adımların atılacağı sorusuna, şu karşılığı verdi:

"Yasal süreç başladı onlarla ilgili olarak. Şu anda yasal süreç devam ediyor. Tabii gereğini yargı yapacaktır. Zaten 3 tanesinin dokunulmazlığının kaldırılmasına yönelik adımlar da şu anda atıldı. Bu işin peşini bırakmayacağız."

(Bitti)

En az 10 karakter gerekli