SAMSUN (AA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Her krizde kendi gücümüze dayanarak, yeni fırsatları değerlendirme potansiyelimizi biraz daha ileriye taşıdık. Türkiye Yüzyılı'na işte böyle bir iklimde giriyoruz. Bunun adı Türkiye Yüzyılı, bunu beraber kuracağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen Vezirköprü Devlet Hastanesi, Asarcık-Kavak Yolu, 19 Mayıs Ballıca Kampüsü ve Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni'ne katıldı.
Tarım ve orman alanında, Samsun'a 9 baraj, bir içme suyu tesisi, 14 sulama tesisi, 115 dere ıslahı, 2 arazi toplulaştırma ve 5 hidroelektrik santrali inşa ettiklerini belirten Erdoğan, Asarcık-Salıpazarı ve Vezirköprü-Doluca barajları ile 5 sulama tesisinin yapımına devam edildiğini söyledi.
Tamamladıkları sulama projeleriyle Samsun'da toplam 562 bin dekar tarım arazisini sulamaya açtıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yapımı devam eden sulama tesislerimizle toplam 111 bin dekar tarım arazisini daha sulayacağız. Samsunlu çiftçilerimize toplamda 3,5 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik. Sanayi ve teknolojide 4 yeni organize sanayi bölgesi, bir teknopark, 4 AR-GE merkezi kurduk. Samsunlu işverenlerimize toplam 3 milyar lira tutarında prim teşviki verdik. Enerjide yaklaşık 333 bin doğal gaz abonesi olan Samsun ve 14 ilçesine doğal gaz arzını sağladık. Asarcık ve Salıpazarı'nı da doğal gaza kavuşturacağız."
– "Her hayalinizi biz gerçeğe dönüştüreceğiz"
Samsun'a kazandırdıkları hizmetleri saymakla bitiremediklerini söyleyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Doğu ve Batı Karadeniz ile İç Anadolu'nun kesişim noktası Samsun'u, sahip olduğu potansiyeli en üst düzeyde kullanabilmesi için samimiyetle desteklemeye devam edeceğiz. Samsun'un da bu destekleri en iyi şekilde değerlendirerek sanayiden tarıma her alanda ülkemizin lokomotif şehirlerinden olacağına inanıyorum. 2023'te bu lokomotif, vagonları çekmeye hazır mı? Bugüne kadar yaptığımız yatırımlarla şehrimizi her alanda nasıl büyüttük, geliştirdiysek inşallah bundan sonra da her beklentinizi, her talebinizi, her hayalinizi biz gerçeğe dönüştüreceğiz. Yeter ki biz birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkalım. Yeter ki son 20 yıldır olduğu gibi 2023'te de aramıza kimseyi sokmayalım. Bugüne kadar girdiğimiz her mücadelede yanımızda olan Samsun'un 2023 tercihini en güçlü şekilde bizden yana kullanacağından şüphe duymuyorum."
Alandakilere, "Şimdi öyle bir ses verin ki dosta güven, düşmana korku salsın." diye seslenen Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı'nı birlikte inşa etmeye hazır mıyız? 2023'te güvenli, huzurlu, müreffeh Türkiye'nin yolunu bir kez daha açmaya hazır mıyız? Evlatlarımıza bırakacağımız en değerli miras olan 2053 vizyonuna sahip çıkmaya hazır mıyız? Dışarıda Türkiye düşmanlarının, içeride onların maşalarının heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakmaya hazır mıyız?" sorularına "Evet" cevabı alınca, "Maşallah, Samsun'a da zaten böylesi yakışır. Rabb'im hepinizden razı olsun." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Samsun'un Milli Mücadele'nin ilk adımının şehri, istikbalin de istiklalin de kıymetini en iyi bilen şehir olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anadolu'daki bin yıllık varlığımızın neredeyse her günü istiklal mücadelesiyle geçmiştir. Bugün de aynı mücadeleyi farklı amaçlarla vermeyi sürdürüyoruz. Ülkemizin yönetimini üstlendiğimiz 20 yıl boyunca da sayısız örneğiyle bu mücadelenin içinde yer aldık. Vesayetçilerden darbecilere, teröristlerden ekonomik tetikçilere kadar her çeşidinden tehdide karşı milletimiz ve devletimizin bekasını savunduk. Asırlardır önümüze kurulan tuzakların gayesi açıktı. Amaç, Türkiye'yi yeniden inşa edilen küresel siyasi ve ekonomik düzenin dışında bırakmaktı.
Yeri geldi sinsi oyunlarla asırlık yurtlarımızı bizden kopardılar. Yeri geldi kayıplarımızın acısıyla bizi iki büklüm ettiler. Yeri geldi mezhep, yeri geldi köken farklılıkları üzerinden birbirimize düşürdüler. Yeri geldi içimizdeki tetikçilerini üzerimize saldılar. Yeri geldi terör örgütleri üzerinden terbiye edilmeye çalışıldık. Ama biz bunların hiçbirini yutmadık. Gabar'da, Cudi'de, Tendürek'te, Bestler Dereler'de bunları çökerttik mi? Ne demiştim hatırlayın, 'Bunların inlerine gireceğiz, inlerine.' Girdik. Şimdi parlamentomuzda bu terör örgütünün uzantıları var. Bu uzantıları da 2023'te hep birlikte temizlemeye hazır mıyız?"
– "Altılı masayı hep birlikte çökerteceğinize inanıyorum"
Seçimlerde çok çalışacaklarını, kapı kapı dolaşacaklarını belirten Erdoğan, "İnşallah 2023'te artık parlamentomuz gerçek sahipleriyle ihya olacak, inşa olacak. Bu altılı masayı, bunları hep birlikte çökerteceğinize inanıyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de yaşanan her acının hem insani hem ekonomik maliyeti olduğunu dile getirerek, şunları anlattı:
"Aşağı yukarı aynı şartlarda kalkınma yarışına başladığımız kimi ülkeler alıp başını giderken biz geri kalmışlığa yıllarca mahkum edildik. Hükümete geldiğimizde tüm bu faturaların ağır yükü altında, beli bükülmüş bir Türkiye vardı. Ülkeyi yönetme sorumluluğunu alınca Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle kolları sıvayıp hemen işe giriştik. Bir yandan tarihimizin en büyük demokrasi ve kalkınma hamlesini başlatırken diğer yandan üzerimizde asırlardır uygulanan senaryoları birer birer yırtıp çöpe attık.
Türkiye'yi 81 vilayeti ve 85 milyon vatandaşıyla eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaştırmadan enerjiye, şehircilikten spora, her alanda dünyanın birinci ligine çıkartacak eser ve hizmetlere kavuşturduk. Hamdolsun 20 yıldır asırlık sorunları çözmekle kalmadık, gelişmiş ülkelerin bile gıptayla baktığı ve örnek aldığı bir hizmet altyapısı kurduk. Şimdi ne diyorlar? 'Türkiye gerçekten farklı bir ülke. Türkiye artık emir alan değil, emir veren bir ülke.' Yaşanan her küresel kriz, ülkemizin sahip olduğu gücün daha iyi anlaşılmasına vesile oluyor."
Kovid-19 salgını sürecinde Türkiye'nin sağlık sisteminin gücünün görüldüğünü belirten Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
"Dünyanın dört bir yanına ürettiğimiz aşıları, ilaçları gönderdik. Niye? Çünkü biz veren eldik. Ve ne dedik? 'Veren el, alan elden hayırlıdır.' Küresel emtia ve tedarik krizinde üretim altyapımızın gücünü gördük. Ekonomide küçülmenin konuşulduğu bir dönemde istihdam kapasitemizin gücünü gördük. Enerji krizinde imkanlarımızı en üst seviyede harekete geçirmek için yaptığımız yatırımların gücünü gördük. Velhasıl her krizde, kendi gücümüze dayanarak, yeni fırsatları değerlendirme potansiyelimizi biraz daha ileriye taşıdık. Türkiye Yüzyılı'na işte böyle bir iklimde giriyoruz. Bunun adı Türkiye Yüzyılı, bunu beraber kuracağız."
(Sürecek)