ANKARA (AA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başörtüsüne yönelik anayasa değişikliği teklifine ilişkin, "Doğrusu olumlu gelişmeler bekliyorum. Yani olay 336 imzayla gitti ama Meclis'te başta İYİ Parti olmak üzere buraya destekler gelecek diye düşünüyorum. Eğer HDP'den destek gelirse buna da şaşmayın. Oradan da yeşil ışıklar yanıyor. Dolayısıyla CHP'den de gelecektir." dedi.
Erdoğan, Türkmenistan dönüşü uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
"Çocuk istismarı bahanesiyle CHP'nin 28 Şubat'ı hatırlatan bir tavır içerisinde olduğunu görüyoruz. Muhafazakar kesimi rencide eden, hatta tehdit eden bir dil kullanıyorlar. Aynı zamanda altılı masada 28 Şubat'ın savunucuları ile mağdurları oturuyorlar. Bu, onlar arasındaki makası da açıyor. Siz CHP'nin bu tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bunun için 28 Şubat zihniyetinin bir kalıntısıdır ya da oylarına talip oldukları muhafazakar kesime karşı yaptıkları takiyenin bir göstergesidir denilebilir mi?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Her şeyden önce bir yavrumuzun 6 yaşındayken yaşadığı iddia edilen olayda bu yavruyu korumak veya bu yavrunun hukukunu savunmak anlamında CHP'nin ciddi manada bir adım attığını mı düşünüyorsunuz? Bu CHP'ye şunu söylemek lazım; sen 10, 11, 12, 13, 14 yaşında kızları dağa kaçırılan Diyarbakır annelerini bugüne kadar hiç savundun mu? O gözü yaşlı anneleri bugüne kadar hiç gidip ziyaret ettin mi? Bu dağdaki, bu Kandil'deki teröristlerin, bu yavruları silahlandırdığını, onlara taciz tecavüz ettiklerini bildiğin halde, bu yönde attığın bir adım var mı? Şu anda onların arkasında olan, onlarla beraber olan PKK'nın parlamentodaki uzantılarıyla sen şu anda seçim hazırlığı yapıyorsun. Onlar altılı masada değil ama altılı masanın dışından sana zaten şu anda yön veriyorlar. Sen de onlarla beraber dirsek teması içerisindesin, zihinsel temas içerisindesin ve seçime de onlarla beraber hazırlanıyorsun. Onun bir defa bu şekil bir sabiyi savunma noktasındaki olayı istismardan başka bir şey değildir. Bu konuda samimi değildir, bu konuda dürüst değildir. Bunun Adalet Bakanlığının kapısına giderek yaptığı tamamen şovdur. Hayatı şov. Önce sen şu dağa kaçırılmış yüzlerce kızın hesabını ver. Onların arkasında duranlarla beraber dirsek temasında olma, zihinsel temasta olma. Önce bunu çöz, bunu hallet. Onun için CHP'nin bu noktada herhangi bir samimiyeti yoktur. Altılı masada bu gördüğünüz kişilerin de maalesef ondan farkı yoktur."
– "Aldığımız çok ciddi tedbirler var"
AK Parti'nin 20 yıllık iktidar döneminde kadının korunması, çocuklara yönelik cinsel suçları engellemek üzere çıkarılan yasalar ve cezaların ağırlaştırılması hatırlatılarak, "Bir çocuğun 6 yaşında yaşadığı iddia edilen olay hepimizin vicdanını sızlattı. Çocuklara olan hassasiyetinizi ve bu konuda tavizsiz olduğunuzu biliyoruz. Bu suçlara yönelik daha caydırıcı cezalar ve çocukları koruma noktasında bir eylem planı ortaya konabilir mi?" sorusu üzerine Erdoğan, planların, atılacak adımların hiçbir zaman sınırının olmadığını belirtti.
Bu konuda alınacak tedbirlerle ilgili iktidara geldikleri günden bu yana kararlılıklarını hep sürdürdüklerini, hiçbir zaman "Bizden önce bazı müeyyideler konmuş, şu anda biz ne yapıyoruz" demediklerini vurgulayan Erdoğan, "Tam aksine, bu cezaların daha da artırılması gerekiyorsa çekinmeden artırdık ve üzerine üzerine gittik. Bu konuda sığınma evlerine varıncaya kadar, bütün bunların hepsi bizle başladı ve bunları çok daha geliştirmek suretiyle adımlar attık. Sadece devlete değil, aynı zamanda yerel yönetimlerde de bu tür adımların atılması kararlarını, yasal düzenlemelerini getirdik. Aldığımız çok ciddi tedbirler var. Yeni yasal düzenlemelerle getirdiğimiz cezai müeyyideler var." ifadesini kullandı.
Konuya ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir şeyler söylediğini anımsatan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İnanın bilmiyor. Adalet ile Aile ve Sosyal Hizmetler bakanlarım konuyla ilgili açıklamalarını yaptı. İçişleri Bakanım aynı şekilde birçok açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu'nun bu konularda biraz insafı olsa önce kendi partisinin içerisindeki tacizlere, tecavüzlere, yolsuzluklara bir bakmasında fayda var. Şu anda kendi partisi kaynıyor, tacizlerle kaynıyor. Yani neredeyse Türkiye'de hiçbir il yok ki oradaki teşkilatında bu tür taciz, tecavüz olmasın. Ama bakıyorsun bazıları şov yapıyorlar. Hatta kalkıyor belediye başkanı, işte bu vakfın uzantısı vakfa giderek, o vakfın kapatılması gibi şeylerle şov yapıyor. Öncelikle bir defa sen kendin ne yaptığının farkında mısın? Buna bir bak. Mesela farklı bir konu ama Beşiktaş Belediyesi'nde şu andaki tutuklama veya gözaltına alma sebepleri çok çok berbat. Yine yolsuzluk, yine bu tür sıkıntılar. Ama diğer tarafta taciz, tecavüz her şey de CHP'de var, HDP'de var. Bundan kaçmaları mümkün değil. Çünkü yalancının mumu yatsıya kadar yanar ve artık bu mızrak çuvala sığmıyor."
– Kız çocuklarındaki okullaşma oranı
AK Parti iktidarlarında, kız çocuklarının okullaşma oranlarının, kadınların üniversiteye erişimlerinin, kadınların kamuda çalışma oranının arttığı ve başörtüsü yasağının kaldırıldığı hatırlatılarak, "Tarihi bir seçime gidiyoruz. Yasaklarla mücadele etmiş bir lider olarak sizce kız çocuklarının eğitim durumu, kadınların toplumdaki, siyasetteki yeri istediğiniz seviyeye ulaştı mı? Bir de kadınlar üzerinden siyaset yapanlara bir mesajınız olacak mı?" sorusu üzerine, Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz geldiğimizde, kız öğrencilerimizin durumu neydi, şu anda ne? Üstelik kreş, anaokulu buralardan alarak, ortaöğretim ve üniversiteye kadar kız öğrenciler nereden nereye geldi. Buna baktığımız zaman, zaten bizim dönemimiz tamamıyla bir sıçrama dönemidir. Bu adımları attık, atıyoruz ve atmaya devam edeceğiz. Sadece o değil, mesela akademisyenlere bakalım. Akademisyenlerin içerisinde bayanların sayısının ne noktaya geldiğini görüyoruz. Ciddi manada burada da sıçrama var ve ağırlıklı birçok bölgede bayan akademisyenlerin önde olduğunu görüyoruz. Tıpta da bayanlar lehine ciddi manada gelişmeler, sıçramalar var. Bundan sonraki süreçte de biz bunu aynı şekilde devam ettireceğiz. Bunlardan taviz asla vermemiz mümkün değil."
– Başörtüsüne yönelik anayasa değişikliği teklifi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti tarafından TBMM'ye sunulan başörtüsüne yönelik anayasa değişikliği teklifine ilişkin İYİ Parti Genel İdare Kurulu'ndan çıkan "Anayasa değişikliğini ağırlıklı olarak destekleyebiliriz" eğilimi ve Kılıçdaroğlu'nun "Eğer verdiğimiz kanun teklifine aykırı bir şey yoksa, biz de düşünürüz" ifadelerine ilişkin soruya, şu yanıtı verdi:
"Doğrusu olumlu gelişmeler bekliyorum. Yani olay 336 imzayla gitti ama Meclis'te başta İYİ Parti olmak üzere buraya destekler gelecek diye düşünüyorum. Eğer HDP'den destek gelirse buna da şaşmayın. Oradan da yeşil ışıklar yanıyor. Dolayısıyla CHP'den de gelecektir. Kaldı ki bu anayasa değişikliğinde sadece başörtüsü olayı yok. Aile olayı var. Aile olayı parlamentodaki bütün siyasi partileri ciddi manada ilgilendiriyor. Çünkü bizim için aile kutsalımızdır. Doğrusu ben parlamentoda, kutsalımız olan aileyi dışlayacak bir parti göremiyorum. Şu ana kadar arkadaşlarımızın yaptıkları görüşmelerde de olumlu istikamette beyanlar var. Temennim odur ki Meclis'te bu iş görüşme safhasına geldiğinde inşallah yanılmayız ve buradan olumlu neticeyi de alırız."
– 2023 seçimleri
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "'Samsun'da 2023'te milletimizden kendi adımıza son defa istediğimiz destekten alacağımız güçle Türkiye Yüzyılı'nın inşasını başlatıp bu kutlu bayrağı gençlere teslim edeceğiz' dediniz. Bu, siyaset serüveninizde ne anlam taşıyor?" sorusu üzerine, şöyle konuştu:
"Şu anda cumhurbaşkanı adayı olarak iki kez seçime girme, aday olma şansınız var. Üçüncü kez böyle bir şans yok. Dolayısıyla tabii AK Parti'nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde artık işin içinden çekilmesi anlamına gelmez ve Tayyip Erdoğan'ın da siyasetten çekilmesi anlamına gelmez. Öncelikle biz bu seçimde Cumhur İttifakı olarak adayız, şu anda çalışıyoruz. Milletimizin teveccühünün olması halinde cumhurbaşkanı olarak görevimize inşallah devam edeceğiz. Parlamentoda da ciddi bir desteği milletimizden almamız halinde parlamentoda da güçlü bir görüntüyle inşallah bundan sonraki 5 seneyi de başarılı bir şekilde sürdüreceğiz. Gerek altyapı gerek üstyapıda bugüne kadar 20 yılda ne gibi başarılar ortaya koyduysak, bundan sonra da aynı başarıları inşallah devam ettireceğiz."
Erdoğan, "'Bir sonraki dönem için Cumhurbaşkanı adayı olamam ama bu siyaseti bırakacağım anlamına gelmez' dediniz. Siyaseti bırakmadığınız zaman neler yapacaksınız?" sorusuna, "AK Partiliyim. Ben bu partimden ayrılır mıyım? Ben kurmuşum bu partiyi. Bu arkadaşlarımı yalnız bırakmam mümkün mü? Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda. Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda bana her şey AK Parti'yi söylüyor." cevabını verdi.
– EYT ve asgari ücret
EYT konusunun kapsamlı olarak ne zaman çözüme kavuşacağı sorulan Erdoğan, "Hedefimiz, arkadaşlarımızla da yaptığımız görüşmelerde, bu yıl sonuna kadar emeklilikte yaşa takılanlar olayını çözmek. Asgari ücret meselesiyle ilgili çalışmalar da aynı şekilde zaten yoğun bir şekilde devam ediyor. 2023'e bu iki önemli konuyu masamızın üzerinden kaldırarak girelim diyoruz. Çalışma bu istikamette devam ediyor. İnşallah güzel bir neticeye varır ve böylece de adımı atarız." sözlerini sarf etti.
– Twitter'daki yönetim değişikliği
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Twitter ile ilgili görüşlerinizi, bu platforma karşı tavrınızı biliyoruz. Fakat Amerika'da çok yoğun tartışmalar var. Elon Musk yönetimi devraldıktan sonra eski Twitter yönetiminin politik sansürleri ile ilgili dosyaları ifşa etmeye başladı. Siz dünyada Twitter'da etkileşimi en yüksek üç liderden birisiniz. Daha önce sosyal medyada sizi destekleyen etiketlerin engellendiğini, gündemden düşürüldüğünü gözlemlemiştik. Böyle bir şey olmuş olabilir mi? Türkiye bunu sorgulayabilir mi? Elon Musk'tan bir talep olabilir mi?" sorusu üzerine, böyle bir şey olduğu takdirde Elon Musk ile oturup konuşabileceklerini, en azından bir telefon görüşmesi yapabileceklerini, uzayı konuştukları gibi Twitter'ı da konuşabileceklerini dile getirdi.
Daha önceki Twitter yönetiminin siyasal alana yönelik müdahalelerine ilişkin gündeme gelen hususları yakından takip ettiklerini belirten Erdoğan, "Ben zaten sosyal medyaya pek olumlu bakmadığımı daha önce de ifade etmiştim. Biz siyasetteki ya da diplomasideki başarılarımızı sosyal medya sayesinde elde etmedik. Siyasetin er meydanı sosyal medya değildir. Siyaset doğrudan milletle, millet için yapılır. Milletinizle hasbi bir gönül bağınız varsa sizi ne Twitter ne başka bir güç engelleyebilir." görüşünü paylaştı.
(Bitti)