ANKARA (AA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Demokrasi ve kalkınma yolunda asırlık bir sıçrama gerçekleştiren ülkemizin bir kez daha aynı oyunlarla yolundan çıkartılmasına, kazanımlarından edilmesine, hedeflerinden uzaklaştırılmasına izin veremeyiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da bir otelde düzenlenen Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri Başarı Ödül Töreni'nde konuştu.
Cumhuriyetin kuruluşundan sonra başlatılan büyük atılımın önünün ilerleyen yıllarda nasıl kesildiğini, siyasette, ekonomide, sanayide, diplomaside nasıl adım adım kıskaca alındığının bugün daha iyi görüldüğünü belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kimi zaman sosyal fay hatları harekete geçirilerek, kimi zaman kısır siyasi çekişmeler körüklenerek kimi zaman darbelerle milli irade çiğnenerek oynanan oyunların amacı hep aynıydı. Bu amaç Türkiye'nin tarihi birikimini, coğrafi gücünü, milli imkanlarını harekete geçirmesini engellemekti. Maalesef bu sinsi tuzakların çoğuna düştüğümüz de bir gerçektir. Demokrasi ve kalkınma yolunda asırlık bir sıçrama gerçekleştiren ülkemizin bir kez daha aynı oyunlarla yolundan çıkartılmasına, kazanımlarından edilmesine, hedeflerinden uzaklaştırılmasına izin veremeyiz. Mesele siyasi rekabet değil, ülkenin ve milletin bekası meselesidir. Bu ülkenin 85 milyon vatandaşının her birinin de bugüne ve geleceğe aynı yaklaşımla bakacağına, hareket tarzını ona göre belirleyeceğine yürekten inanıyorum."
– "Türkiye, küresel ekonomik krizi fırsata çevirme konusunda en başarılı ülkedir"
Küresel ekonomideki dengesizliklerin Türkiye'ye olan etkilerinin farkında olunduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her ne kadar birileri felaket tellallığı yaparak milletimizin moralini bozmaya çalışsa da Türkiye, küresel ekonomik krizi fırsata çevirme konusunda en başarılı ülkedir. Enflasyon diye, faiz diye, kur diye sorunlarımız yok mu? Elbette var. Ama elimizdeki imkanlar ve önümüzdeki fırsatlar öylesine büyük ki sadece bunlara takılıp kalırsak ülkemize yazık ederiz." ifadelerini kullandı.
Türkiye ve ekonomisiyle ilgili "sözde" değerlendirme yapanların tespitlerinden ziyade temennilerini dile getirmelerinin gerideki asıl niyetlerini gösterdiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şimdi birileri diyor ki 'Türkiye'de üretim bitti, işçisinden çiftçisine herkes perişan.' Peki gerçek öyle mi? Tarımda, hem çok iyi rekolte elde ettiğimiz hem de verdiğimiz alım fiyatlarıyla üreticilerin yüzünü güldürdüğümüz bir dönem yaşıyoruz. Turizmde, salgın döneminin kayıplarını telafi etmenin ötesinde kazançlar sağlayacak derecede başarılı bir sezon geçiriyoruz. Enerjide, Avrupa'nın adeta mide krampları geçirdiği bir kışa biz gayet rahat şekilde hazırlanıyoruz. Sanayide, ülkemizin her yerinde fabrikalar harıl harıl çalışıyor. Kamyonlar, trenler, gemiler, uçaklar mal taşımaya, yetişemiyor. Dış ticarette, ihracatta her ay rekor üstüne rekor kırıyoruz. İstihdamda 31 milyona yaklaşan çalışan sayısıyla tüm tarihimizin en yüksek seviyesine ulaşmış durumdayız. Hangi alanda ülkemizi Avrupa'yla, dünyayla karşılaştırırsanız karşılaştırın terazinin bizim bulunduğumuz kefesi ağır basıyor. Diyorlar ki 'Onlarda enflasyon yüzde 9. Bizde yüzde 80'e dayandı.' İyi de onlardaki yüzde 9 enflasyonun ekonomik ve sosyal sonuçlarıyla bizdeki enflasyonun etkileri aynı değil ki. Bunu bir defa masaya yatıracaksın."
– "Ekonomi politikamızı uygulamayı sürdürüyoruz"
İşçisinden memuruna, her kesimden vatandaşın gelir kaybını, enflasyonun üzerindeki ücret artışlarıyla telafi ederek enflasyonun sosyal etkilerini sınırlandırdıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Avrupa'da gıda başta olmak üzere temel ihtiyaç maddelerindeki fiili fiyat artışıyla ücretlere yapılan artış arasında öylesine derin uçurumlar var ki, insanlar sokaklara dökülmeye başladı. Gösterge faizleriyle, enflasyon arasındaki 5-6 katlık farkları söylemiyorum. Piyasaları paraya boğarak krizi bastıranlar şimdi kara kara bu dengesiz politikanın bedelini nasıl ödeyeceklerini düşünüyorlar. Biz bu sıkıntıların hiçbiriyle karşı karşıya değiliz." diye konuştu.
Ne bütçe disiplininden taviz verdiklerini ne finansal araçları hoyratça kullandıklarını ne de sosyal yıkımların yolunu açtıklarını söyleyen Erdoğan, "Hamdolsun yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme üzerine kurulu ekonomi politikamızı hedeflerimize uygun şekilde uygulamayı sürdürüyoruz." dedi.
"Son dönemde banka kredilerindeki sıkıntıların kaynağı ekonomi programımız değil finans kesimi ile reel sektör arasındaki geçici bir yaklaşım farklılığıdır." değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu farklılığın en kısa sürede, üretim ve istihdam odaklı büyümeyi destekleyecek şekilde kapsamlı bir uzlaşmaya dönüşeceğine inanıyorum. Görüldüğü gibi bakış açımızı genişlettiğimizde karşımıza birilerinin bize ısrarla dayattığı moral bozukluğu fotoğrafı yerine umutlarımızı güçlendiren bir tablo çıkıyor. Eksikleri tamamlayarak hataları düzelterek elimizdeki işleri hızla tamamlayarak yeni projeler geliştirerek ülkemizi önce 2023'e ulaştıracak, ardından da 2053'e uzanan yola güvenle çıkacağız. Hep söylediğim gibi bunu da beraberce yapacağız. Dikkat ederseniz dünya ekonomisinde de ülkemizde de ölçekler çok değişmiştir. Dün çok büyük, çok erişilmez gözüken rakamlar bugün normal erişilebilir, ulaşılabilir seviyeler haline gelmiştir."
– "Büyük değişimi anlatmak kolay olmuyor"
Türkiye'de 20 yıl hayal bile edilemeyen çok sayıda eser, hizmet ve yatırımın bugün günlük hayatın rutini haline dönüştüğünü belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Yaşı 35-40 üzerinde olanlar, dünyadaki ve ülkemizdeki bu değişimi kendi tecrübeleriyle mukayeseli olarak değerlendirebilme imkanına sahiptir. Ancak böyle bir tecrübeye, böyle bir mukayese imkanı olmayan gençlerimize, dünyadaki ve ülkemizdeki büyük değişimi anlatmak kolay olmuyor. Çünkü karşımızda bilgisayarıyla, tabletiyle, cep telefonuyla, internetiyle, sosyal medya mecralarıyla, nice iletişim alternatifleriyle, e-Devlet'iyle, e-Ticaret'iyle, sınırsız haber kaynaklarıyla, sınıf mevcudu az, kitabı ücretsiz, modern eğitim kurumlarıyla, dilediği hastaneden dilediği hizmeti alabildiği sağlık sistemiyle, dünya ile sıkı etkileşim içindeki hayat biçimiyle, daha nice imkanlarıyla büyüyen bir gençlik var. Bu gençlere vesayetin kıskacındaki, darbelerin gölgesindeki, yokluğun ve yoksulluğun pençesindeki bir Türkiye'de yaşamanın ne manaya geldiğini anlatmak gerçekten çok zor. Aynı durumu iş dünyasındaki kuşaklar arasında da görüyoruz. Eski tüfekler, yatırımın, üretimin, iş yapmanın, para kazanmanın, ayakta kalmanın ne demek olduğunu çok iyi bilir."
Genç iş insanlarının Türkiye'nin sahip olduğu güçlü altyapı, girişimcilere verilen kapsamlı destekler ve dünyanın önlerine getirdiği fırsatlar sayesinde farklı bir iklimde hayata atıldığına dikkati çeken Erdoğan, bu gerçeğin gençlerin hayatta herkesten daha hızlı yol alacağının, Türkiye'ye herkesten daha çok katkıda bulunacaklarının, Türk milletine herkesten daha çok hizmet edeceklerinin işareti olarak gördüğünü dile getirdi.
Çok sayıda köklü şirkette ikinci, üçüncü, dördüncü nesillerin sorumluluk üstlendiğini gördüklerinde geleceğe olan güvenlerinin arttığını belirten Erdoğan, Türkiye'de dünya çapında iş yapan şirketlerin kurumsallaşmasının güçlü olduğu ölçüde bu güvenin de o derece derinleşeceğini ve sağlamlaşacağının altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin gayretleriyle yakın bir gelecekte Türkiye'nin dünyanın en büyük uluslararası müteahhitleri listesinde çok daha fazla sayıda firmayla temsil edildiğinin görüleceğine inandığını kaydetti.
Ödül alanları kutlayan Erdoğan, gayretlerin, başarıların ve kazançların artması temennisinde bulundu.
– Notlar
Törene, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Ticaret Bakanı Mehmet Muş da katıldı.
Konuşmaların ardından, ödüle layık görülenlere, ödüllerini Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş ve Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Türkiye Müteahhitler Birliğinin 1955 yılına ait kuruluş nizamnamesi takdim edildi.
(Bitti)