TBMM (AA) – AK Parti İstanbul Milletvekili Halis Dalkılıç, muhalefetin, gece gündüz, her platformda, milletin umudunu, ufkunu karartmak üzere açıklamalar yaptığını söyledi.
AK Parti milletvekilleri, TBMM Genel Kurulunda, Cumhurbaşkanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşların 2023 yılı bütçeleri üzerinde söz aldı.
AK Parti Osmaniye Milletvekili Mücahit Durmuşoğlu, bütçenin, milletin ihtiyaçlarına odaklanan, yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve büyüme odaklı olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin kararlarını artık kendi iradesiyle verdiğini, atılımlarını kendi gücüyle gerçekleştirdiğini belirten Durmuşoğlu, milletin iradesiyle hayata geçirilen devrim niteliğindeki tek yönetim reformunun Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, siyasi kavgalara ve gereksiz polemiklere heba edilecek bir konu olmadığını belirten Durmuşoğlu, "Eski sistemin savunucuları, istikrarı, güveni değil, istikrarsızlığı ve kaosu vadetmektedirler. Eksiklikler olabilir, aksaklıklar yaşanabilir ama yine, yeni sistemin verdiği imkanlar sayesinde eksikleri hızla tamamlıyor, aksaklıkları süratle düzeltebiliyoruz. Bizler, yıkıma, vesayete hasret, eski Türkiye'ye özlem duyanlara inat, inşa ve ihya siyasetimizi sürdürüp milletimizle birlikte Türkiye Yüzyılı'nı hep birlikte inşa edeceğiz." diye konuştu.
– "Oylarını 2 puan artırdıklarında bunu başarı sayıyorlar"
AK Parti İstanbul Milletvekili Halis Dalkılıç, kürsüye çıkan bazı milletvekillerinin nezaketten, samimiyetten ve doğrudan uzak sunum yaptıklarını dile getirdi.
Bu milletvekillerinin karamsarlıklarını, umutsuzluklarını Meclisin, milletin gündemine taşımaya çalıştıklarını söyleyen Dalkılıç, şunları kaydetti:
"Yaşadığımız bütün seçimlerde biz yüzde 50'yi gördük, 55'i gördük ama 34,5'i görmedik. Oylarını 2 puan artırdıklarında bunu başarı olarak sayıp sevinebiliyorlar. Biz milletin ne dediğine bakıyoruz çünkü patronumuzu sadece millet olarak belirliyoruz. Milletimiz dışında hiçbir yerden ne talimat alıyoruz ne de patron olarak görüyoruz. Türkiye'de 2002'den bugüne kadar hamdolsun verdiğimiz sözün hiçbirinde mahcup olmadık, mahcubiyet yaşamadık. Sizler gelip buradan, kürsüden, her platformdan 'geldik, geliyoruz' diyorsunuz. Milletimiz sizi duymadı, duymuyor. Daha yapacak çok işimiz var, millete verdiğimiz çok söz var, yürüyecek yolumuz var."
Muhalefetin dünya algısının gerçeklikten kopuk olduğunu ileri süren Dalkılıç, "Doğu Akdeniz'de ne oluyor biliyor musunuz? Ege'de hangi tehditle karşı karşıyayız biliyor musunuz? Terörle mücadelede, sınır ötesinde, yurt içindeki mücadelemizi biliyor musunuz? Küresel operasyonlarla karşı karşıya kalan ekonomimizde aldığımız tedbirleri ve milletimize en az yansısın diye yaptığımız hizmetleri biliyor musunuz? Bunlar yok, milletin gündemi yok; gece gündüz, her platformda, burada milletin umudunu ufkunu karartmak üzere açıklamalar yapıyorsunuz." değerlendirmesini yaptı.
– "MİT kapasitesini sürekli geliştiriyor"
AK Parti Uşak Milletvekili Mehmet Altay, Türkiye'nin jeopolitik ve jeostratejik konumu itibarıyla çok boyutlu birçok tehditle karşı karşıya kaldığını belirtti.
Bu süreçte Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) istihbari, teknik, fiziksel ve personel kapasitesini sürekli geliştirerek ve kurumlar arası koordinasyonu artırarak küresel konjonktürün gerektirdiği rekabet gücünü en üst düzeyde korumaya çalıştığını aktaran Altay, "Son yıllarda MİT, çatışma bölgelerinde ve dünyanın hemen hemen her ucunda haber ağlarıyla bilgi akışı sağlanabilir bir kapasiteye ulaşmıştır." dedi.
Altay, dünya genelinde sürekli artan ve değişen tehditler karşısında MİT'in önemli devlet görevlilerine ve kritik kurumlara yönelik birçok siber saldırıyı tespit ettiğini ve karşı önlem alınmasını sağladığını aktardı.
AK Parti Çorum Milletvekili Erol Kavuncu, kadın ve erkeğin kendi biyolojik kimliklerinden koparılmasına yönelik küresel ölçekli bir saldırı olduğunu belirtti.
Kavuncu, "Bütün insani ve ahlaki değerler hiçe sayılarak toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet özgürlüğü gibi kavramlarla topluma servis edilen sapkın ve sapık ilişkiler gerçek beka meselemiz olan aile ve nesil güvenliğimizi tehdit etmektedir." dedi.
Kadının ve erkeğin en güvenli limanının aile olduğunu vurgulayan Kavuncu, şu ifadeleri kullandı:
"Bu sebepten, tarih boyunca kadını ana olmaktan, erkeği baba olmaktan uzaklaştıracak sapkınlıklar fıtrata, yaratılışa aykırı bir sapıklık olarak kabul edilmiş, bütün inançlar tarafından hem reddedilmiş hem de lanetlenmiştir. Dolayısıyla her türlü hastalıklı yapılardan ailemizi ve neslimizi korumak en başta devletimiz, ilgili kurum ve kuruluşlarımız başta olmak üzere biz milletvekillerinin asli ve öncelikli görevidir. Bütün bu sebeplerden dolayı başörtüsü ve gerçek beka meselemiz olan ailenin korunması, anayasal güvenceye kavuşturulması için hazırlanan ve Meclise sunulan Anayasa Değişikliği Kanun Teklifi'nin Gazi Meclisimizde kabul ederek yasalaşması, biz milletvekillerinin, hepimizin tarihi bir sorumluluğudur."
– "Fabrika sayısı 74 bin 200'e ulaştı"
AK Parti Ankara Milletvekili Hacı Turan, AK Parti hükümetleri döneminde özellikle sağlıkta, eğitimde, ticarette, sanayide, savunma sanayisinde, ulaşımda, organize sanayi bölgelerinde çok ciddi atılımlar ve yatırımlar yapıldığını söyledi.
AK Parti iktidara geldiğinde organize sanayi bölgeleri sayısı 138 iken bugün 378'e yükseldiğini aktaran Turan, "2002'de fabrika sayısı 12 bin 800 iken bugün 74 bin 200'e ulaştı. Bu organize sanayi bölgelerinde çalışan işçi sayısı 500 bin iken bugün 3 milyon kişiye ulaştı. İnşallah, hedefimiz 100 bin fabrikaya ulaşmak." dedi.
AK Parti Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey, İletişim Başkanlığının son 3 yılda Anadolu Ajansına aktardığı kaynakla ilgili eleştiriler yapıldığını anımsatarak, şöyle konuştu:
"102 yıldır yapılan uygulamayı sanki bugün yapılıyormuş gibi, sadece iletişim Başkanlığı yapıyormuş gibi eleştiri yapan bir muhalefet milletvekili var. Daha önce Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından aktarılan bu bütçe 2019'da İletişim Başkanlığına geçti şu anda İletişim Başkanlığı tarafından bu aktarım gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla bu uygulama yeni değil ve resmi haber ajansına sahip ülkelerde de dünyada birçok yerde uygulanıyor.
Yüzyıllık bir uygulamadan, dünya örneklerinden bihaber olmanın ötesinde burada kötü bir niyet aramak lazım. Dezenformasyonlarla siyaset sahnesini, toplumsal hayatımızı, medya mecralarını yalana boğuyorlar. Bu güzel ülkeye, bu aziz millete bu kötülüğü yapmayın. Her gün ürettiğiniz ipe sapa gelmez çarpıtmalarınızla yalan terörünü besliyorsunuz. Ne diyelim, Allah muhalefetin de hayırlısını, yerlisini ve millisini versin."