Depresyonun yaşlılıkta yaşam kalitesini hatta yaşam süresini etkileyen bir rahatsızlık olduğunu belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Burçin Nuri Akal, “Ne yazık ki bazen depresyon belirtilerini normal yaşlılık süreci gibi algılayıp kabullenici olabiliyoruz. Oysaki depresyon normal geçici duygusal bir süreç değil, tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır” dedi.
VM Medical Park Samsun Hastanesi Psikiyatri Kliniği’nden Uzm. Dr. Burçin Nuri Akal, yaşlılık ve depresyon hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Yaşlılık döneminde görülen depresyona değinen Uzm. Dr. Burçin Nuri Akal, “Sevilme, onaylanma, desteklenme, aidiyet ihtiyacımızı modern hayatın kolaylıkları maalesef karşılayamıyor. Bu tür duygulara en çok ihtiyaç duyulan, en hassas dönemlerden birisi de yaşlılık dönemidir. Bu ihtiyaçlara organik rahatsızlıkların, yeti yitimlerinin, yakınların kaybının, sosyal desteğin azalmasının, ekonomik sorunların eklenmesi yaşlıları depresyona daha yatkın hale getiriyor” şeklinde konuştu.
Uyku ve iştah değişikleri depresyon habercisi olabilir
Yaşlılığa özgü sanılan belirtilerin depresyonun habercisi olabileceğini söyleyen Dr. Akal, şu bilgileri paylaştı:
“Depresyon, yaşlılıkta yaşam kalitesini hatta yaşam süresini etkileyen bir rahatsızlıktır. Ne yazık ki bazen depresyon belirtilerini normal yaşlılık süreci gibi algılayıp kabullenici olabiliyoruz. Oysa depresyon normal geçici duygusal bir süreç değil, tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Depresyon karşımıza uzun süreli ümitsizlik, değersizlik, çaresizlik, suçluluk duyguları, daha önce zevk aldığı aktivitelerden zevk alamama, uyku ve iştah değişiklikleri, ölüm ve intihar düşünceleri gibi genel depresyon belirtileri şeklinde çıkabilir. Yaşlılarda çoğunlukla uykusuzluk, unutkanlık, dikkat ve ilgi kaybı, bedensel şikayetler ve bunlarla aşırı meşgul olma, huzursuzluk, ajitasyon şeklinde gözlenebilir. Kendimi iyi hissetmiyorum, halim yok gibi cümlelerle kendilerini günlük yaşamdan ve sosyal hayattan geri çekebilirler. Beslenmesini ve kullanması gerekli ilaçları ihmal etmeye başlar ya da aşırı sebepsiz fiziksel yakınmalar, uykusuzluk, ağrı gibi bedensel şikâyetlerle sık sık hastanelere giderler.”
Psikoterapi tek başına yeterli olmayabilir
Yaşlı depresyon hastalarının da genç hastalar kadar depresyon tedavisinden fayda gördüklerine dikkat çeken Uzm. Dr. Burçin Nuri Akal, “Tedavide hastanın durumuna göre psikoterapi tek başına yeterli olabildiği gibi antidepresan ilaçlarla beraber de planlanabilir. Yaşlılarda rahatlıkla kullanabileceğimiz diğer rahatsızlıkları için kullandığı ilaçlarla etkileşmeyecek antidepresanlar, psikiyatrist gözetiminde planlanarak tedavisi düzenlenir. Antidepresan ilaçların etkileri 2-3 hafta sonrasında başlar. Genellikle 6 ay ile 1 yıl gibi bir süre kullanmak gerekir. Psikotik özellikler gösteren ya da dirençli durumlarda EKT tedavi yöntemlerinden biridir” diyerek sözlerini noktaladı.