PEKİN (AA) – Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Hong Kong'un İngiliz sömürge idaresinden Çin'e devrinin 25. yılı kutlamaları için kente ziyarette bulundu.
Devlet Başkanı Şi, eşi Pıng Liyüen ve heyeti ile öğle saatlerinde ana karadaki Şıncın şehrinden trenle Hong Kong Özel İdari Bölgesi'ne geldi.
Şi, Batı Kowloon Tren İstasyonu'nda yaptığı konuşmada, tüm Çin vatandaşlarının Hong Kong'un ana vatana dönüşünün yıl dönümünü sevinçle kutladığını belirtti.
En son 2017'de Hong Kong'u ziyaret ettiğini, geçen sürede kentin daima aklında ve yüreğinde olduğunu ifade eden Şi, "tek ülke, iki sistem" ilkesinin sürdürülmesinin bölgenin uzun dönemli refahı ve istikrarı açısından elzem olduğunu vurguladı.
Hong Kong hükümeti yetkililerince karşılanan Şi, 2 gün sürecek ziyaretinin ilk durağında Wan Chai ilçesindeki Hong Kong Sergi ve Toplantı Merkezi'nde Pekin yanlısı siyasetçiler, iş insanları, üniversite rektörleri, yüksek yargıçlar, din adamları ve diplomatlardan oluşan 3 bine yakın davetlinin bulunacağı toplantıya katılacak.
Ardından Tai Po ilçesindeki Hong Kong Bilim Parkı'nı ziyaret edecek Şi'nin, görevini yarın devredecek Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam'ın onuruna vereceği yemeğe katılması bekleniyor.
First lady Pıng'ın ise gün içinde Xiqu Çin Operası Merkezi'ni ziyaret etmesi bekleniyor.
Şi ve eşi, ziyaretlerinin ardından geceyi geçirmek üzere trenle Şıncın'a dönecek, ertesi gün yıl dönümü kutlaması ve hükümetin devir teslim töreni için tekrar Hong Kong'a gelecek. İkili törenin ardından gece Hong Kong'da kalmadan ana karaya dönecek.
Ziyaret, Şi'nin "Kovid-19 salgının başlangıcından bu yana Çin ana karası dışına çıktığı ilk gezi" olma özelliği taşıyor.
– Hong Kong'un statüsü
Hong Kong, 1898'de imzalanan "kira sözleşmesi" ile uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997'de Çin'e devredilmişti.
İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong'a, "2047'ye kadar basın, ifade, toplanma, inanç ve serbest akademik çalışma gibi özgürlükleri ile bağımsız idari ve hukuki yapısını koruma" hakkı tanınmıştı.
Hong Kong, Çin'e bağlı olmasına rağmen kendisine ait para birimi, dil, hukuk sistemi ve kimlik kullanıyor. Özerk yapılı bölgenin sadece savunma ve dış politika gibi konularda Pekin'e bağlı olduğu bu yönetim modeli, "bir ülke, iki sistem" olarak adlandırılıyor.
Pekin yönetimi, son yıllarda Ulusal Güvenlik Yasası gibi yasal değişikliklerle bölgenin özerk yönetim yapısını aşındırdığına yönelik eleştirilerin hedefi oluyor.