İSTANBUL (AA) – İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi'nde, Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesince İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle verilen 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası gündeme geldi.
İBB Meclisi aralık ayı toplantısının dördüncü oturumu, Meclis 1. Başkanvekili Zeynel Abidin Okul başkanlığında Saraçhane'deki belediye binasında yapıldı.
Okul, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, 2022'nin son meclis toplantısını icra ettiklerini, 2023'te Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin 100'üncü yılının kutlanacağını belirterek, 2023'ün başta İstanbul olmak üzere ülkeye ve dünyaya barış, huzur ve refah getirmesi temennisinde bulundu.
İBB Başkanı İmamoğlu hakkında verilen mahkumiyet kararına değinen Okul, "Tabii bu yargı kararı. Yargı kararları tartışılabilir, eleştirilebilir. Zaten bu yüzden de hukuk devletinde İstinaf mahkemeleri, Yargıtay adında hukuk organları var. Bu noktada devam eden bu yargı sürecinde bizler İstanbul halkını temsil eden meclis üyeleri olarak bu süreci suhuletle, soğukkanlılıkla izlemeliyiz. Şunu herkes bilmeli ki bu ülkede halkın iradesi üzerine hiçbir güç yoktur." dedi.
– "'Bu karar adli karar değil, siyasi bir karar.' nitelendirmesini sakıncalı görüyorum"
İBB MHP Grup Başkanvekili ve Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, yargının İmamoğlu hakkındaki kararına ilişkin, "Mahkemelerimizin, hakimlerimizin vermiş olduğu kararları, bu kararların muhataplarının bir siyasi kimlik sahibi olmasından dolayı 'Bu karar adli karar değil, siyasi bir karar.' nitelendirmesini ve bunun üzerinden gereksiz tartışmalar yapılmasını son derece sakıncalı ve zararlı gördüğümü ifade etmek istiyorum. Bu tartışmaların adalete, hukuka ve toplumsal yaşama ve siyasete son derece onarılması güç, zararlar verileceğinin de altını çizmek istiyorum." diye konuştu.
Siyasetçilerin hukuki kararlar ve cezalarla siyaset dışına itilmelerinin karşısında mücadele edebilecek bir siyasetçi olduğuna dikkati çeken Yılmaz, Ekrem İmamoğlu'na karardan dolayı "geçmiş olsun" dileğinde bulundu.
Bu davanın siyasi bir dava olması için siyasiler tarafından açılmış olması gerektiğini, bunun ise YSK üyelerinin suç duyurusunda bulunmaları ve dava açılmasını talep etmelerinden sonra açıldığını belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
"Yargıçlar bir davayı görürken bu davayı, bu davadaki suçlanan kişinin siyasi kimliğine, kartvizitine bakmak durumunda değiller. İşlenmiş bir suç varsa ceza vermeyi tercih etmiş olsalar da adaletin yönünde karar vermek durumundalar. Buradan yola çıkarak sayın İmamoğlu'nun yargılanması sonrasında mahkemece verilen cezanın düzenlendiği TCK maddesi siyasi olarak 6 ay önce mi değiştirildi? Bu madde yıllardır TCK'da var. Bu, siyasi bir karar olarak sonradan düzenlenen bir madde değil. Hal böyleyken dün olduğu gibi bugün de verilen ya da alınan kararların özünden uzaklaşarak yapılan açıklamaların, değerlendirmelerin, hiçbir kimseye faydası olmayacağı gibi toplumsal gerginliği, çatışmayı, tahammülsüzlüğü arttırmaya hizmet edeceği kesindir."
Yılmaz, Saraçhane'deki İBB Meclis Binasının önünde dün olduğu gibi bir nümayiş daha yapılacağını, Maltepe ve Yenikapı gibi miting yapılabilecek birçok alan varken bu nümayişlerin kamu hizmet binasının önünde yapılmasının doğru olmadığını, İstanbulluları zora soktuğunu ve trafiği kilitlediğini sözlerine ekledi.
– "Hukuki bir karar olarak değil, siyasi bir karar olarak görüyorum"
İBB Meclisi CHP Grup Başkanvekili Doğan Subaşı, dünkü davada duruşma salonunda olduğunu ve davaya tanıklık ettiğini söyledi.
"Bu kararı hukuki bir karar olarak değil, siyasi bir karar olarak görüyorum." diyen Subaşı, dışarıda altılı masa dedikleri 6 partinin oluşturduğu işbirliğinin mensup parti genel başkanlarının katıldığı bir destek toplantısı yapılacağını anımsattı.
Subaşı, on binlerce vatandaşın orada yer alacaklarına dikkati çekerek, "Sayın genel başkanlar kararın siyasi içeriği konusunda partilerinin ve kendilerinin görüşlerini paylaşacaklar. Dolayısıyla çok yakınımızda böyle değerlendirmelerin yapılacağı bir ortamda ben şimdi başka bir şey söyleme ihtiyacı duymuyorum. Sayın Belediye Başkanımız, meclis üyelerimiz, hepimiz görevimizin başındayız. Bu karar bizi ne moral ne de güç olarak etkilemez. Yolumuza devam ediyoruz." değerlendirmesini yaptı.
– "Otobüsün üstündeki sevinç çığlıklarını, kutlama anlarını görünce kelimenin yetersiz kaldığını düşündüm"
İBB Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili ve Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu ise Ekrem İmamoğlu'na, YSK üyelerine söylediği bir ifadeden dolayı başlayan hukuki süreçte ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın nihai olmadığını belirtti.
Bu kararın henüz herhangi bir hukuki ve idari sonuç üretmediğinin altını çizen Göksu, şunları söyledi:
"Yargı süreci devam etmektedir. Nihai karar istinaf ve Yargıtay sürecinden sonra ortaya çıkacaktır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile ilgili an itibarıyla kesinleşmiş bir mahkumiyet ve siyasi yasak kararı söz konusu değildir. Dolayısıyla ilk derece mahkemesinin verdiği kararın, hukuki, idari ve siyasi sonuçlarını değerlendirmek için yargı sürecinin tamamlanmasını beklemek zorundayız. Durum böyle iken ve bu durum herkes tarafından bilinirken kendi iç siyasi rekabetinizi ve çekişmenizi Saraçhane Meydanı'na taşıyarak, bundan siyasi sonuç üretme çalışmanızı ibretle izledik. Bugün bu konuşmaya başlarken şu cümleyle başlamak istiyordum. İBB Başkanı ile ilgili birinci derece mahkemesinin verdiği karardan dolayı üzüntülerimi ve geçmiş olsun dileklerimi ifade ederek başlamak istiyordum ancak otobüsün üstündeki sevinç çığlıklarını, kutlama anlarını görünce kelimenin yetersiz kaldığını düşündüm."
AK Parti'nin hiçbir zaman siyaset dışı alanlardan güç devşirme peşinde olmadığını, bundan sonra da olmayacağını kaydeden Göksu, AK Parti'nin siyaset anlayışında siyasi rakipleri ile sandıkta rekabet etmenin dışında herhangi bir yöntemi olmadığını belirtti.
Göksu, bugüne kadar AK Parti'nin siyasi rakipleriyle sandıkta ve milletin iradesine giderek mücadele etmeyi tercih ettiğini dile getirerek, "AK Parti bugünlere mahkeme tutanaklarıyla değil, sandık sonuç tutanaklarıyla gelmiştir. Hiçbir zaman için siyasetin alanına müdahale etmek isteyen, siyaset dışı alanlara asla geçit vermemiş, asla onların vesayetini tanımamış, bugüne kadar tanımadığı gibi bundan sonra da siyaset dışı hiçbir vesayet alanının vesayetini tanımayacaktır." ifadelerini kullandı.
AK Parti'nin bu sürecin tarafı olmadığını belirten Göksu, partisinin hiçbir zaman siyaset dışı alanlardan güç devşirme peşinde olmadığı gibi sadece ve sadece gücünü milletin iradesinden, milletin umudundan ve milletin sözünden aldığını anlattı.
AK Parti'nin bu gücünün, sahne arkasındaki masalardan ve pazarlıklardan değil, milletin büyük teveccüh ve desteğinden geldiğini vurgulayan Göksu, "AK Parti olarak siyasi yasaklardan, siyasi vesayetlerden çok çekmiş bir siyasi hareket olarak, siyasete yapılacak hiçbir vesayeti, siyasete yapılacak dışarıdan hiçbir müdahaleyi kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Her zaman milletin iradesine, sandığa sahip çıkmaya devam edeceğiz." dedi.
– "Sizin hesabınız aslında 2023 seçimleri"
Göksu'nun konuşmasının ardından CHP Grup Başkanvekili Doğan Subaşı oturumda tekrar söz alarak, şunları ifade etti:
"Karar hukuki değil siyasidir, siyasi içeriğine girmeyeceğim.' dedim ama şimdi bakıyoruz. Hukuk, milli irade dersi vermeye kalkan arkadaşlar, siz bize hukuk ve milli irade dersi verecek durumda değilsiniz. Sevinç çığlıklarından söz ediliyor, şaka mı bu? İki yıl 7 ay hapis cezası almış. Size son bir şey söyleyeyim. 'Hukuki değildir, siyasidir' derken o siyasi kısmını biraz daha açacağım. Bugüne kadar yaptıklarınızın hepsini ben sanıyordum, 2019 seçimlerinin hazımsızlığı diye yorumluyordum. Sizin hesabınız aslında 2023 seçimleri, 2023 seçimlerinin hesabını yapıyorsunuz."
Bunun üzerine bir kez daha söz alan İBB Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Göksu, konuşma metni içerisinde tartışmaya konu olabilecek bazı ifadelerin olduğunu söyledi.
Ancak bunları çıkarttığını aktaran Göksu, "Şimdi hakikati söylüyorum Doğan Bey. Otobüsün üstünde sevinç çığlıklarını, odada tokalaşmalarını, el çarpmalarını hep birlikte izledik. Yani buna ne diyeyim? O görüntüleri ben çekmedim, ben servis etmedim. Siz özellikle o görüntüleri çekerek servis ettiniz. Niye? Çünkü altılı masada çözemediğinizi Saraçhane Meydan'da çözmeye kalktınız. Bu hakikati herkes biliyor. Burada demokrasi, hak, hukuk, adalet dersi verecek bir siyasi parti varsa o da AK Parti'dir. Bunu bil. Siyasi tarihinde tek parti gibi bir anlayışın olduğu, andıçların olduğu, brifinglerin olduğu bir siyasi parti mi bize demokrasi dersi verecek? Yapmayın, bunlara girmek istemezdim." ifadelerini kullandı.
Göksu, İstanbulluların iradesiyle seçilmiş meclis üyeleri olduklarına değinerek, "İstanbul'un iradesine her zaman ve zeminde sahip çıkarız ve çıkmaya devam edeceğiz. Aziz milletimiz, nerede, hangi konuda karar verirse başımızın üstünde yeri vardır. Tekrar söylüyorum, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nı Allah nasip ederse 2024 yılında sandık sonuçlarıyla biz göndereceğiz." şeklinde konuştu.
– "Bu dava artık İstanbul'un değil tüm Türkiye'nin onur davası haline gelmiştir"
İBB İYİ Parti Grup Başkanvekili İbrahim Özkan da İmamoğlu'na yönelik kararı, hakkın, hukukun ve adaletin çiğnenmesi, demokrasinin hançerlenmesi olarak nitelendirdiklerini söyledi.
Adalet terazisinin iyice şaştığını öne süren Özkan, kararın Türk siyaset tarihine kara bir leke olarak geçtiğini savundu.
Özkan, Saraçhane'de dün yapılan çağrıya da değinerek, "Bu dava artık İstanbul'un değil tüm Türkiye'nin onur davası haline gelmiştir. Bu dava artık Türkiye'nin demokrasi ve hukuk mücadelesi haline geldi. 2019'da olduğu gibi Millet İttifakı yeni bir zafer destanını Saraçhane'den yazacaktır, hiç kimsenin şüphesi olmasın." değerlendirmesinde bulundu.