ANKARA (AA) – MUHAMMET TARHAN – Eski Hindistan Dışişleri Bakanı Mobaşar Caved Akbar, Türkiye ile Hindistan arasında birçok "ortak nokta"nın olduğunu belirterek, "Bizler uyumlu milletleriz ama aynı zamanda siyasi anlayışta çok farklı, çok yaratıcı imkanlar da var. İkimiz de demokrasiyiz, ikimiz de laik demokrasiyiz. Her iki ülke de güvenliğin gücünün ve gerekliliğinin farkında." dedi.
Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi'nin (ANKASAM) 27 Ekim'deki "Değişen Uluslararası Konjonktürde Türkiye-Hindistan İlişkilerinde Yeni Dönem" etkinliğine katılan Akbar, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Türkiye ile Hindistan arasındaki en önemli iş birliği perspektifinin ticaret ve yatırım olduğunu söyleyen Akbar, "Bizler uyumlu milletleriz ama aynı zamanda siyasi anlayışta çok farklı, çok yaratıcı imkanlar da var. İkimiz de demokrasiyiz, ikimiz de laik demokrasiyiz. Her iki ülke de güvenliğin gücünün ve gerekliliğinin farkında." dedi.
Terörizme karşı durmanın iki ülkenin ortak paydası olduğunu vurgulayan Akbar, "Ayrıca milliyetçiliğin küreselleşmenin bir ortağı olduğunu, küreselleşmenin antitezinin olmadığını, bir teşvik olduğunu da anlıyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Akbar, Türkiye ile Hindistan arasında "birçok ortak nokta" olduğuna dikkati çekerek, iki ülke ilişkilerinin geleceğinin çok daha iyi olabileceğini ifade etti.
– "Amerikalılar bizim dostumuz"
Dörtlü Güvenlik Diyaloğu (QSD) ya da "Quad" olarak bilinen, ABD, Avustralya, Hindistan ve Japonya arasında 2007'de başlatılan diyalog forumu vizyonuna da değinen Akbar, "Quad, temelde dünyaya denizlerde serbest dolaşımın entelektüel ticaret için mutlak bir temel gereklilik olduğunu hatırlatma girişimidir." dedi.
Akbar, BM reformuna işaret ederek, "denizlerin kanunlarının olmadığı" ve gelecekte bu durumun herkes için zorluklara sebebiyet vereceği değerlendirmesinde bulundu.
Eski Hindistan Dışişleri Bakanı Akbar, karşılıklı yarar sağlayan düzenlemelerin alanını genişletmek amacıyla iş birliği yapmanın yaşam, barış ve refah için önemli olduğunu dile getirdi.
Akbar, Hindistan'ın, Rusya'dan S400 füze savunma sistemleri alması nedeniyle ABD'nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşılık Verme Yasası (CAATSA) kapsamındaki yaptırımlardan etkilenip etkilenmeyeceğine ilişkin soruya da "(Bu konuda) çok rahat olduğumuzu düşünüyorum çünkü bunu dostlarımıza açıkça belirttik. Amerikalılar bizim dostumuz. Amerikalılar NATO'daki müttefikimiz ve bizim için çok iyi bir dost ancak biz bunu çok net bir şekilde ifade ettik. Başbakan (Narendra) Modi, Hindistan'ın güvenliği ve Hindistan'ın savunması söz konusu olduğunda hiçbir taviz verilmeyeceği konusunda ön saflarda yer aldı." yanıtını verdi.
– "Sınırın ötesine tek bir kurşun atılmamasına yönelik bir anlayış var"
Hindistan-Çin sınır sorununa da değinen Akbar, "Hindistan sınır sorunu konusunda anlaşma yapılmadı ancak çok önemli olan şey, olgun uluslar olarak farklılıkların ihtilafa dönüşmesine izin vermeyeceğimize ve ihtilafın çatışmaya dönüşmemesi için elimizden gelenin en iyisini yapacağımıza karar vermiş olmamızdır. Sınırın ötesine tek bir kurşun atılmamasına yönelik bir anlayış var ve bu, on yıllardır sürdürülüyor." değerlendirmesinde bulundu.
Akbar, öte yandan bu durumun iki ülke sınırı konusunda gerilimin yaşanmadığı anlamına gelmediğini ve her iki tarafta da kayıplar olduğunu söyledi.
Bununla birlikte genel olarak prensiplerin korunduğunu belirten Akbar, sınırdaki mevcut durumun yol ve hatta sınır çatışmasının yönetimine örnek olabileceğini dile getirdi.
– "Birleşmiş Milletler hayatta kalmak zorundaysa reform şart"
Hindistan'ın BM reformlarını destekleyip desteklemediğinin sorulması üzerine Akbar, "Birleşmiş Milletler, hayatta kalmak zorundaysa reform şarttır. Birleşmiş Milletlerde yalnızca İkinci Dünya Savaşı'nın galiplerinden oluşan bir Güvenlik Konseyi olamaz. O dünya çoktan gitti." dedi.
Akbar, BM Güvenlik Konseyinin artık gerçek dünyayı temsil etmediğini belirterek, dünyada daha birçok ulusun etkili olabilmesi için Güvenlik Konseyinde yer alması gerektiğini vurguladı.