“Esasında son dönemde aslında fiilen bitmiş olan bir meseleden bahsediyoruz” diyen Kurtulmuş, “Fiilen böylesine bir kısıtlamanın söz konusu olmadığı, kadınların başörtülü ya da başı açık kamuda ya da özel sektörde istedikleri her yerde rahatlıkla yer alabildikleri, eğitimlerini sürdürebildikleri, devlet memuru olarak kariyerlerini sürdürebildikleri ve bu konudaki bütün yasaklamaların geride bırakıldığı bir dönemi yaşıyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu konuyla ilgili yasal düzenlemeyi içeren teklifini sosyal medya vasıtasıyla Türkiye kamuoyuyla paylaştığını hatırlatan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“Şu anda bunu engelleyen bir yasa olmamasına rağmen rahmetli Özal zamanında da engelleyen bir yasa olmamasına rağmen başlayan bu yasak fiili zorlamalarla, yüksek yargının vermiş olduğu bazı kararların şerhleri, yasa ittihaz edilerek uygulanmış. Dolayısıyla bunun için haddizatında bir yasaya dahi gerek yoktu ama madem böyle bir teklifte bulunuyorsunuz. Haydi gelin bunu en üst hukuk normu olan anayasa değişikliğiyle gerçekleştirelim. Herhangi bir uygulayıcının anlayışına, herhangi bir siyasi iktidarın yönelimine bakmaksızın Türkiye'de kadınlarımız başörtülü ya da başı açık, özelde ya da kamuda herhangi bir şekilde bir ayrımcılığa asla tabi tutulamayacağı bir anayasal düzenlemeyle birlikte Türkiye bu ayıptan ilanihaye kurtulsun. Bir daha gündemimizde hiçbir şekilde gelmesin. Kadınlarımızın hak ve özgürlük alanları siyasetin malzemesi haline getirilmesin.”
Tüm partilere bu konuda çağrıda bulunan Kurtulmuş, “Bütün siyasi partiler buraya omuz versin. Türkiye'de hak ve özgürlükleri genişleten yeni bir anayasa değişikliğiyle birlikte şu andaki mevcut parlamento Türk siyasi tarihinde önemli bir imza atmış olsun. Bu aynı zamanda bütün partilerin samimiyet sınavından da geçeceği bir dönem olacak.” ifadelerini kullandı.
Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin son dönemde etkili bir dış politika yürüttüğünün altını çizerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da küresel lider olarak hemen hemen dünyanın bütün uluslararası siyaset mahfillerinde takdirle izlenen bir siyasi lider durumuna geldiğini anlattı.
AK Parti'nin dış politikanın yanı sıra içeride de Türkiye'yi ileriye taşıma kararlılığını sürdürdüğünü anlatan Kurtulmuş, TOKİ'nin yürüttüğü konut, iş yeri ve arsa projesi ile Türkiye'nin gurur tablolarından Togg'un vatandaşlara güven ve huzur verdiğini ifade etti.
Kurtulmuş, muhalefet partilerine de değinerek, şunları dile getirdi:
“Altı artılı masanın bırakın ortak aday çıkarabilmeyi, ortak bir fikir etrafında dahi toparlanabilmesinin mümkün olmadığı anlaşılıyor. Her gün biraz daha kavga, biraz daha iç mücadele, biraz daha kim nasıl olacak tartışmalarının içerisine giriyorlar. Karşı taraftaki ittifakı, masayı ben 'altı artı' diyorum. Üstünde kaç olduğunu bilmiyoruz. Buradaki temel sorun adayın kimin olacağının tespit edilmemesi sorunu değil. Ortak bir paradigmanın, ortak bir programın, ortak bir siyasi fikir çerçevesinin kurulamamış olmasıdır. İnanın her toplantılısından sonra bütün millet şunu bekliyor. Ya bu toplantıda masadan ne çıkacak? Örneğin Türkiye'nin milli savunma sanayinde nasıl bir program icra edecekler? Örneğin Mavi Vatan'ın korunması ve Akdeniz'deki hak ve hukuklarımızın geliştirilmesi konusunda nasıl mücadele verecekler? Örneğin Türkiye'nin terörle mücadelesinde ve özellikle sınır ötesi operasyonlarında ortak hangi fikirlere sahiptirler. Türkiye'de eğer iktidara gelirlerse, hangi ekonomi programını uygulayarak, Türkiye ekonomisinde adımlar atacaklar? Bütün bunların üzerinde öyle görünüyor ki ortak bir fikirleri, müşterek hareket ettikleri bir paradigmaları olmadığı görülüyor. Böyle oldukça da sürekli olarak adaylar üzerinden karşılıklı atışmalar içerisindeler. Her gün birisi bir şey söylüyor.”
Siyasetin yarış işi olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Yarış da en az iki kişinin olduğu bir ortamda gerçekleşir. Bizim adayımız bellidir. Ne yaptığı bellidir. Vizyonu bellidir. Türkiye vizyonuyla, Türkiye'yi getirmek istediği yer bellidir. Karşı tarafın adayı belli olmadığı gibi vizyonu hiç ortada yoktur. Eseri dahi yoktur, vizyon anlamında. Dolayısıyla biz karşımızda güçlü ve gerçekten fikirleri de güçlü bir şekilde ifade edebilen bir muhalefet isteriz.” ifadesini kullandı.
– Gazetecilerin sorularını yanıtladı
Kurtulmuş, bir gazetecinin İstiklal Caddesi'ndeki saldırıya ilişkin, “Sınırlarımızda bir güvenlik sorunu mu söz konusu?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Bakın bomba patladı, birkaç saat içerisinde terörist bulundu. Hem de İstanbul gibi çok kalabalık bir şehirde. Dolayısıyla güvenlik kuvvetlerimiz terörle içeride ve dışarıda bütün imkanlarıyla mücadele ediyorlar. Hiçbir eksiklik bırakmaksızın Türkiye'nin tam manasıyla sınır güvenliğinin sağlanması da temin edilmeye çalışılıyor. Karşımızda sadece birkaç bin kişiden müteşekkil bir örgütten bahsetmiyoruz. Arkasındaki birtakım güçlü desteklerden bahsediyoruz. Mesele Türkiye sınırlarını öyle çok abartılı, yanlış ve böylesine önemli bir konuyu iç politika malzemesi yapmak isteyen ucuz bir yaklaşımdır. Bunu bazıları yapmaya çalışıyorlar. Türkiye sınırları olabildiğince güvenliklidir.”
Kurtulmuş, asgari ücrete ilişkin ise “Asgari ücretle ilgili sayın Çalışma Bakanımızın başkanlığında Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanacak. İnşallah milleti tatmin edecek bir asgari ücret açıklaması gerçekleşecektir.” dedi.
Toplantıda Kurtulmuş'a AK Parti Eskişehir milletvekilleri Nabi Avcı, Harun Karacan ve Emine Nur Günay ile AK Parti Eskişehir İl Başkanı Zihni Çalışkan ve partililer eşlik etti.
Kurtulmuş, daha sonra Eskişehir Organize Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli ile TEI fabrikasını ziyaret etti.