İSTANBUL (AA) – EY'ın PE (özel sermaye fonları) Pulse araştırmasına göre, özel sermaye fonları sektörü, "küresel enflasyon yılı" olarak da kabul edilebilecek 2022’yi daha az yatırım iştahıyla ve daha yüksek nakit rezervle geçiriyor.
Uluslararası alanda danışmanlık, denetim, vergi, strateji ve kurumsal finansman hizmetleri sunan EY, özel sermaye fonları sektörünün nabzını küresel çapta çok yakından izleyen PE Pulse araştırmasının en güncel versiyonunu yayınladı.
PE Pulse’ta yer alan çıktılara göre, özel sermaye fonları (PE) sektöründe, gerçekleşen işlem sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre küresel olarak yüzde 18 düşüş kaydederken başarılı şekilde toplanan yeni fon tutarında da bir azalma görüldü. 2022 yılının ilk yarısında toplanan yeni fon tutarı yaklaşık 257 milyar dolar oldu. Özel sermaye fonlarının yaptığı şirket satış tutarında da düşüş yaşanırken küresel özel sermaye fonları sektörü, 2022’nin ikinci yarısına 1,4 trilyon dolar gibi yüksek bir yeni yatırımlar için kullanılabilecek fon büyüklüğüne ulaştı.
Raporda bu tablonun başlıca nedenleri olarak piyasadaki yüksek dalgalanma, enflasyonist baskılar ve artan faiz oranları öne çıkıyor. EY raporu için görüş bildiren özel sermaye fonu yöneticileri, geçen yıla göre şartların çok daha zorlu hale geldiği 2022’de özel stratejiler ve yatırım temaları arayışında olduklarını ifade ediyor.
EY tarafından hazırlanan PE Pulse raporunda özel sermaye fonları sektöründeki hareketlilik 2021 yılındaki rekor seviyelerden gerilemiş olsa da bu hareketliliğin salgın öncesindeki ortalamaların üzerinde kalmayı başardığına dikkat çekiliyor. 2022’nin ilk yarısında özel sermaye fonları tarafından toplam 486 milyar dolar değerinde yeni yatırım anlaşmaları imzalandı. Bu, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18’lik ve 2021’in ikinci yarısına göre ise yüzde 9’luk bir düşüşü temsil ediyor. Bununla birlikte, 2021’in tamamındaki 1,2 trilyon dolar değerinde anlaşmalar özel sermaye fonları sektörü için bir rekor anlamına geliyor.
Yapılan anlaşmaların değerlerindeki değişiklik ise dikkati çeken bir başka nokta olarak görüldü. 2021’de bir ayda değeri 100 milyon dolar veya daha fazla olan 70 civarında yeni işlem imzalanmıştı. 2022’nin ilk yarısında ise bu sayı 53’e geriledi. Diğer yandan salgın öncesindeki 40-45 adedin üzerine çıkılması da öne çıkan bir değer olarak ortaya çıktı.
Küresel çapta özel sermaye fonlarının odağındaki sektörlerde ise ciddi bir farklılık yaşanmadı. Teknoloji, sağlık hizmetleri, gayrimenkul ön planda kalmaya devam etti. 2022’nin ilk yarısında bu üç sektör tüm PE (Özel sermaye fonları) anlaşmalarının yaklaşık yarısını oluşturdu.
Yaşanan düşüşün kilit faktörleri arasında, dalgalanmaların yüksek olduğu dönemlerde yaşanan satıcı ve alıcılar arasındaki beklenti farklılığı bulunuyor. Pek çok örnek, 2022 yılı sonları ya da 2023 yılı başlarında bir resesyonun fiyatlandığını gösteriyor.
– Yeni toplanan fon tutarları sert rüzgarlara rağmen güçlü kalmayı sürdürüyor
Açıklamaya göre, işlemlerdeki azalmanın bir benzeri, özel sermaye fonları sektörünün yeni fon toplama sürecinde de yaşanıyor. Sektördeki şirketler, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15 düşüşle 257 milyar dolar yeni fon toplayabildi.
Çıkışlardaki (exit) düşüşün dikkati çeken bir yanı da satın alma işlemlerine oranla daha keskin bir hareket göstermesi oldu. Çıkış hacmi 2022’nin ilk yarısında yüzde 35 düşüşle 363 milyar dolara geriledi.
Ciddi oranda düşüş yaşanan bir diğer alan ise özel sermaye fonları tarafından desteklenen halka arzlar oldu. Halka arz penceresinin yeni ihraçlara etkin bir şekilde kapanmasıyla yılın ilk yarısında yüzde 93 gibi ciddi bir düşüş yaşandı. Borsada işlem gören özel amaçlı satın alma şirketlerine (SPAC) yapılan satışlar ise daha sert düştü. Bu tür anlaşmalar geçen yıl neredeyse her beş çıkıştan birini temsil ederken, pazardaki güçlü ters rüzgarlar nedeniyle özel sermaye fonu şirketlerinin SPAC şirketlerine satış yapma kabiliyeti ciddi şekilde sınırlandı.
– "Kolları sıvama zamanı"
Açıklamada konuya ilişkin değerlendirmesine yer verilen EY Türkiye Özel Sermaye Fonları Sektör Lideri Musa Gezer, şunları kaydetti:
"Özel sermaye fonları (Private Equity) sektörü, son 10 yıllık dönemde ağırlıklı olarak büyüme odaklı yatırımlara yönelmişti. Ancak yükselen faiz oranları, 'her ne pahasına olursa olsun büyüme' odağına dayalı yatırım stratejilerini, 'değer odaklı yatırımlara' doğru yönlendirebileceğini düşünüyoruz. Bununla birlikte, ekosistemin daha önce hiç olmadığı kadar hazır durumda olduğunu da söyleyebiliriz. Şirketlerin yatırımlarını yaptığını, operasyonel yeteneklerini geliştirdiği ve karşılarına çıkacak zorluk ve değişimlere yanıt vermek için doğru kaynaklara sahip olduklarını görüyoruz. Raporumuzda piyasadaki yüksek dalgalanma, enflasyonist baskılar ve artan faiz oranları detaylı bir şekilde analiz edildi. Özel sermaye fonları sektörü tarafında dikkat çekilen değerlerin ve bakış açılarındaki değişikliklerin ardından, en önemli konu ise 'katma değer' olacak gibi görünüyor. Mevcut piyasa koşulları işletmeleri buna yöneltirken, tedarik zinciri yönetimi, fiyatlandırma optimizasyonu, dijital dönüşüm, işletme sermayesi ve benzeri konular için şimdi 'kolları sıvama zamanı' diyebiliriz."