İSTANBUL (AA) – EY (Ernst & Young) Türkiye’nin düzenlediği "Finansmana Erişim ve Yeniden Yapılandırma: Sorunlar ve Çözümler" başlıklı etkinlik İstanbul'da düzenlendi.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, finansal ve operasyonel yapılandırmada sektörel odaklı yaklaşımı ve bu alandaki güçlü tecrübe ve birikimi ile hizmet veren EY Türkiye, 15 Kasım'da "Finansmana Erişim ve Yeniden Yapılandırma: Sorunlar ve Çözümler" başlıklı bir etkinlik düzenledi.
Finans sektörünün önde gelen temsilcilerinin katıldığı etkinlikte Türkiye’de ve dünyada finansmana erişim ve finansal yeniden yapılandırma işlemlerindeki güncel durum bankacılık ve hukuk perspektifleri ile ele alındı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen EY Türkiye Strateji ve Kurumsal Finansman Bölümü Şirket Ortağı İlhami Koç, etkileşimli bir tartışma ve bilgi paylaşımı platformu olarak düzenlenen etkinlikte konuyla ilgili bankacılık ve hukuk uzmanlarını bir araya getirdiklerini vurguladı.
Finansal yeniden yapılandırma faaliyetlerinin günümüzde taşıdığı kritik öneme dikkati çeken Koç, "Son dönemde şirketler için doğru finansal alternatiflere ulaşmak zorlaşmaya başladı. Özellikle, orta ya da uzun vadeli krediler neredeyse gündemden kalkmış durumda. Bu konuları, global bir perspektifle konuşmak için doğru zaman olduğunu düşünüyoruz." dedi.
– "Para, enerji ve tedarik ayaklarından oluşan bugünkü ölçüde kompleks bir sorun daha önce görülmedi"
EY-Parthenon Yeniden Yapılandırma Hizmetleri Şirket Ortağı Ben Trask etkinliğin "Avrupa ve Dünya Piyasalarında Yeniden Yapılandırma Ortamı" başlıklı oturumundaki konuşmasında Kovid-19'un devam etmekte olan etkileri, Ukrayna'daki savaş ve enflasyonun yarattığı sorunlara değindi.
Ukrayna'daki savaş ortamının makroekonomik koşulları destabilize ederek yüksek enflasyona ve tedarik zincirlerinde bozulmalara yol açtığını belirten Trask, şunları kaydetti:
"Para, enerji ve tedarik ayaklarından oluşan bugünkü ölçüde kompleks bir sorun daha önce hiç görülmedi. Sermayeye ulaşım günümüzde her zamankinden pahalı. 'Üçlem' (trilemma) olarak da tanımlanabilecek olan bu durum tüm dünyada sermaye piyasalarında ciddi belirsizliklere yol açıyor. Birçok Avrupa ülkesinin resesyona girmesinin beklendiği bu ortamda Avrupa’da özellikle tarım, gıda ve otomotiv sektörlerinin baskı altında olduğunu görüyoruz.
Finansmana erişim ve uzun vadeli finansman için plan yapmak daha önce hiç olmadığı kadar zorlaştı. EY'ın Yeniden Yapılandırma alanındaki Pulse Araştırması’na göre Orta ve Doğu Avrupa bölgesindeki bankacıların yüzde 70'i 2023'ün ilk yarısında yeniden yapılandırma işlemlerinde artış bekliyor. Katılımcıların bunu en çok enerji fiyatlarındaki artışa, Ukrayna'da devam eden savaş koşullarına ve yükselen enflasyona bağladıklarını gözlemliyoruz."
Trask, salgın sonrası dönemde dünyayı etkisi altına alan ve Türkiye’yi de yakından ilgilendiren krizlerin bazı fırsatları da ortaya çıkardığını vurgulayarak, özellikle Çin’in uyguladığı sıfır Kovid politikası nedeniyle bu ülkeden tedarik ve teslimatlarda ciddi gecikmeler yaşandığına, Türkiye’nin bu alanda kısa teslimat süresi ile Avrupa pazarları için daha öne çıktığına dikkati çekti.
Verilen bilgiye göre, etkinlikte EY Türkiye Strateji ve Kurumsal Finansman Bölümü Direktörü Emre Gökdağ da son dönemde EY Türkiye tarafından yönetilen ve başarı hikâyesi niteliği taşıyan yeniden yapılandırma işlemleri hakkında değerlendirme yaptı.
Gelecek dönemde iflasların önlenmesinin, sağlıklı nakit akışının ve güvenin sağlanmasının önemine vurgu yapılan etkinlikte finansal yeniden yapılandırmanın “operasyonel yeniden yapılandırma” ile de desteklenmesinin bu alandaki yatırımların korunmasındaki rolü de vurgulandı.
Etkinlik kapsamında EY Türkiye Strateji ve Kurumsal Finansman Bölümü Şirket Ortağı Orçun Makal’ın moderatörlüğünde düzenlenen "Bankacı Bakış Açısı" ve EY Türkiye Strateji ve Kurumsal Finansman Bölümü Direktörü Oben Seymen’in moderatörlüğünde "Hukukçu Bakış Açısı" başlıklı paneller de katılımcılar tarafından ilgiyle takip edildi.
Finans ve hukuk sektörlerinin öncü firmalarından değerli konuşmacıların yer aldığı panellerde, yeniden yapılandırma alanında dünyadaki ve Türkiye’deki gidişat, yaşanılan zorluklar, bu zorlukların aşılamamasının arkasındaki temel nedenler ve tüm bunların nasıl aşılabileceği gibi konuların yanı sıra ileriye dönük beklentiler masaya yatırıldı.