Göğüs Hastalıkları Uzmanı ve Türk Tabipler Birliği Pandemi çalışma grubu üyesi Yardımcı Doç. Dr. Levent Akyıldız, “Kış döneminde hem olgu sayılarımızda artış, hem de diğer solunum yolu enfeksiyonlarıyla iç içe geçmesi nedeniyle bunun oluşturacağı bir tereddüt hali gözlenebilir” dedi.
Yardımcı Doç. Dr. Levent Akyıldız, vaka sayısındaki artış özellikle halk sağlığı bütüncül bakışıyla salgını değerlendirmek yerine pandemi bitti, müsterih olun şeklinde bir yaklaşımı öne çıkarılmasına ilişkin olabilecek bütün tedbirleri hayatımızdan çıkarttığımızı değerlendirmesinde bulundu. Dr. Akyıldız, maske kuralı, toplu taşımalarda gösterilebilecek özen, toplu mekanlardan HES kodunun kullanımından vazgeçilmesi gibi yaklaşımlar, şu an günümüzdeki olgu sayısındaki artışı tetikleyen temel etmenler arasında olduğunu söyledi.
“Aşı ile tanışmamış, yeterli dozda takviyeye ulaşmamış hatırı sayılı bir nüfusumuz var”
Aşı sayısı açısından istenilen düzeyde bir toplum olmadığımızın altını çizen Dr. Akyıldız, “Aşı yaptıranlar önemli bir bölümü geçmiş aşılarına takviye ederek yola devam ederken henüz aşı ile tanışmamış, ya da yeterli dozda takviyeye ulaşmamış hatırı sayılı bir nüfusumuz olduğunu bilmek lazım. Batı toplumlarında özellikle çocukluk çağı grubunun da aşıya dahil edildiğini, şu an tüm uluslararası çalışmalarda 5-10 yaş dilimi çocuklarında aşı takvimine dahil edildiği, ama henüz bizim bu konuda bir adım atmadığımızı vurgulamak lazım. Okullar açıldığı dönemde mevsim koşulları, kapalı mekanlarda buluşma ile bu daha da önemli olacaktır” diye konuştu.
“Tedbirleri almadığınız vakit diğer solunum enfeksiyonlarıyla birlikte Kovid-19 artışı beklenebilecek bir şeydir”
Şu an yaz koşullarında bunca sıcağa rağmen özellikle düğünler, taziyeler gibi toplu buluşan mekanlarda tedbirsizlikle birlikte maske tamamen gündemden kalkmasıyla birlikte olgu sayısı artışını gözlemlediklerini ifade eden Dr. Akyıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tedbirlerin öne çıktığı dönemlerde diğer solunum enfeksiyonlarında da önemli ölçüde gerilediğini, azaldığını hepimiz gözlemledik. Tedbirlerin bütünüyle ortadan kalktığı koşullarda kış döneminde zaten solunum sistemleri enfeksiyonları bir artış eğilimi beklenen bir şey. Bizimde içinde bulunduğumuz kuzey yarım küresi için kış dönemi sonbahar başlangıcıyla birlikte bir alevlenme, dalgalanma dönemidir. Tedbirleri almadığınız vakit diğer solunum enfeksiyonlarıyla birlikte iç içe girebilecek bir Kovid-19 artışı beklenebilecek bir şeydir. Burada önemeli olan şey bizim sadece ve sadece Kovid-19 için ya da diğer etmenler için değil, günlük olgu sayısını şeffaf verme ile ilgili kaç olgumuza test yaptığımız, kaç olgumuzda pozitif göründüğünü biliyor olmamız, aşı sayısını artırmamız oluyor olmamız ve bütüncül olarak koruma önemlerini altını çiziyor olmamız bunları uyguladığımız zaman bu bizim için panik değil, ihtiyatla yaklaşılacak bir süreç olabilir.”
“Önlemleri almazsak kış döneminde hem olgu sayılarımızda artışı gözlemlenebilir”
Diyarbakır’ın aşılanma oranında listeye hep en düşük 10 il içerisinde anılarak kaydedildiğini hatırlatan Dr. Akyıldız, “Maalesef ki bu tabloda bir değişiklik yok. Diyarbakır özelinde aşılama oranlarını artıracak şekilde yaklaşımda bulunmak son derece önemli. Özelikle ülke genelinde olduğu gibi toplu taşımada, toplu mekanlarda, kapalı alanlarda, kapalı alanların havalandırılması çok dikkatli olma ihtiyacımız söz konusu. Tedbirlerimize, bu saydığımız önlemleri almazsak kış döneminde hem olgu sayılarımızda artış, hem de diğer solunum yolu enfeksiyonlarıyla iç içe geçmesi nedeniyle bunun oluşturacağı bir tereddüt hali gözlenebilir” şeklinde konuştu.