Pandemi döneminde hız kesmeden büyümeye devam eden yeni nesil kolonya markası Golonya, Avrupa’ya açılıyor.
2020 yılında tüm dünyayı etkisi alan pandemi çok sayıda sektörü olumsuz yönde etkilerken, kolonya sektörü bu süreçte pozitif yönde etkilendi.
Koronavirüse karşı Türk halkının en koruyucu silahlarının başında kolonya gelirken, bu talep başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünya genelinde kolonyanın tanınırlığını ve kullanımını artırdı.
Pandemi döneminde hızla büyüyen Golonya, korona virüsle mücadele de Türklerin gizli silahı olarak adlandırılan kolonyayı Avrupalılarla buluşturmak için alt yapı çalışmalarına hız verdi.
’15 ülkede kuracağımız distribütörlüklerle Avrupa’ya açılacağız’
Golonya Kozmetik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ali İlker Tosun, firma olarak Avrupa’da yapılanmaya gittiklerini belirterek, “Fransa’nın Strazburg kentindeki iş ortağımızla Avrupa ülkelerindeki yapılanmamızı gerçekleştireceğiz. Hollanda’da mevcut bir distribütörümüz var. Almanya’da ve İngiltere’de distribütörlük görüşmelerimiz devam etmekte. 15 ülkede kuracağımız distribütörlüklerle Avrupa’ya açılacağız. Bölgesel olarak büyük olan ülkelerde birden fazla distribütörlüğümüz olacak. Avrupa’da kendimiz bir altyapı oluşturuyoruz. Avrupa’ya yönelik bir internet sitesi oluşturduk. Avrupa ülkelerinde alışveriş yapılan tüm internet sitelerinde alt yapı çalışmaları tamamlandı. Avrupa’da yaşayan herkes alışveriş siteleri üzerinden ürünlerimize bakarak satın alabilecekler. Geçtiğimiz haftalarda Amerika’ya deneme ihracatı gerçekleştirdik. Amerika’da da ihracat ayağımızı başlatmış olacağız” dedi.
’Hedef ilk yıl 1.5 milyon Euroluk ihracat’
İlk yıl hedeflerinin Avrupa’ya 1.5 milyon Euro’luk bir ihracat gerçekleştirmek olduğunu açıklayan Tosun, “Avrupa’nın potansiyeli yüksek. Kolonyanın ana vatanı Almanya. İlk hedefimiz yurt dışında yaşayan gurbetçilerimiz. Sonrasında da Avrupalılar. Çünkü kolonya parfüm gibi Avrupa’da herkes tarafından bilinen tercih edilen bir ürün değil. Amacımız kokulu kolonyaları dezenfektan gibi Avrupalılarla buluşturarak onlara kolonya kültürünü aşılamak. Şuan üretimini yaptığımız 8 çeşit kolonyamız var. Avrupa’da da aynı şekilde satışta olacak” dedi.
’Pandemi Türklere kolonyayı hatırlattı, Avrupa’ya ise öğretti’
Pandemi öncesinde kolonya kültürünün dünyada ve Avrupa’da bilinen bir yapısının olmadığına dikkat çeken Ali İlker Tosun, “Kolonya Türklerde gelenekselleşmiş bir ürün. Pandemiyle beraber bizimde hatırladığımız bir ürün haline geldi. Onlarda dezenfektan daha revaçta olan bir ürün. Pandemi döneminde biz kolonyayı çok güzel kullandık. Avrupa basınında o dönemde Türklerin pandemiyle mücadaledeki gizli silahı kolonya diye haberler yaptı. Kolonya dünya genelinde tanınmaya başlayınca insanlar kolonyaya yönelmeye başladı. Kullanıldıktan sonra kokulu türevdeki kolonyalar daha çok tercih edilmeye başlandı. Biz insanların günlük yaşamda da kullanabilecekleri, günün her anında yanlarında taşıyabilecekleri, parfüm gibi de kullanabilecekleri bir ürün üretiyoruz. Bu bizim için bir avantaj. Parfüm gibi kullanıldığı halde ayrıca parfümlere göre daha ekonomik bir ürün olması daha avantaj sağlıyor. İnsanlar ürettiğimiz kolonyayı parfüm gibi de kullanabiliyor. Uzun vadede tüm dünyaya kolonyayı tanıtarak bu kültürü aşılayacağımızı düşünüyorum. Pandemi Türklere kolonyayı hatırlattı. Avrupa ise öğreniyor” ifadelerini kullandı.
’Hedef kitlemiz Y, Z ve Alfa kuşağı’
Tüm kuşaklara hitap edeceklerini anlatan Ali İlker Tosun, “Bizim farklarımızdan bir tanesi de şu. Z kuşağı diye adlandığımız Z kuşağı ile Y kuşağı hatta Alfa kuşağına hitap eden parfümlü tarzda ürün segmenti üretmeye çalışıyoruz. Klasikleşen, Türklerin alışılagelmiş limon ve tütün gibi kokularının yanı sıra içerisinde farklı aromaların bulunduğu, birkaç tane aromanın bir araya gelerek farklı bir nota çıkardığımız ürün üretiyoruz. Hedeflerimiz arasında Y, Z ve Alfa kuşağı var. Şuan dünya nüfusunun 3’te 1’i Z kuşağı. Uzun vadede tam anlamıyla bu Z kuşağını yakalayacağımızı düşünüyoruz” diye konuştu.