İSTANBUL (AA) – HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, İstanbul Büyükşehir Belediyesindeki (İBB) toplu iş sözleşmesine değinerek, "İstanbul'u kaybedemezdik ve Allah'a çok şükür İBB ve şirketlerinde yetki tespitini aldık. Kıyameti kopardılar. Sonunda mahkeme de bizim haklılığımızı kabul etti." dedi.
Esenler Belediyesi Kültür Merkezi'nde HAK-İŞ'e bağlı HİZMET-İŞ Sendikası İstanbul 1 No'lu Şubesinin 8. Olağan Genel Kurulu'na katılan Arslan, "Türkiye'nin en büyük işçi sendikası" olma unvanını elde ettiklerini belirterek taşeronla mücadele sürecinden bahsetti.
Çalışanların kendilerinden çok şey beklediğini kaydeden Arslan, amaçlarının bu beklentileri karşılamak olduğunu, konfederasyona ve bütün sendikalara üye işçi sayısının 2 milyon 200 bin olduğunu, 14 milyona yakın işçinin ise sendikasız olduğunu vurguladı.
– "Arkadaşlarımızın işe dönmesini sağlamak tarihi bir başarıydı"
2019 yerel seçimlerinden sonra yeni göreve gelen İBB yönetiminin SMS yoluyla yaklaşık 2 bin 500 kişinin işine son verdiğini hatırlatan Arslan, şöyle devam etti:
"Büyükşehir Belediyesinin önünde 2 bin 500 arkadaşımızı eylem yapmaya ve mücadele etmeye çağırdık. 7 ay eylemleri devam etti. Evlerinden eylem yerine gelemeyen kardeşlerimizin yol parasını, yemeklerini verdik. Elektrik parasını ödeyemediği için elektriği kesilmesin diye elektrik, su paralarını ödedik. Çocuğunu hastaneye götüremediği için hastane masraflarını karşıladık. Biz vardık. Eyleme katılan bütün arkadaşlarımızı işlerine iade ettik. O mücadele sonunda bütün eyleme katılan arkadaşlarımızın işe dönmesini sağlamak tarihi bir başarıydı. Bunu biz yaptık."
Bolu Belediyesinde de yeni yönetimin görevi devralmasının ardından 90'a yakın kişinin işten çıkardığını anlatan Arslan, Bolu'dan Ankara'ya yürüyüş başlattıklarını, Ankara'da CHP'nin genel merkezi önünde 10 binden fazla kişiyle eylem gerçekleştirdiklerini anımsattı.
HAK-İŞ'ten istifa şartıyla bu işçilerin de işe geri döndürüldüğünü dile getiren Arslan, "Bu başarı öyküsü de HAK-İŞ'in, sendikamızın. Sayın İmamoğlu'yla daha sonra yaptığımız görüşmede bu işten çıkışlarla ilgili işçilerin hiçbir kusurunun olmadığını anlattık. 'Keşke bunlar olmasaydı' dedik. Sayın Kılıçdaroğlu ile görüştüğümüzde 'Keşke bu işten atılmalar olmasaydı da bu tartışmaları yapmasaydık.' dedik. Ve Sayın Kılıçdaroğlu'na aynen şunu söyledik, 'Sizinle konuştuğumuzda ne söylemişsek meydanlarda da onu söyledik. Biz kişisel bir kavga yapmıyoruz. Bir siyasi hareket değil, emek örgütüyüz.' Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da haklarımıza saygı gösteren, bize değer veren, biz de ona değer vereceğimizi bilmelerini istiyoruz." diye konuştu.
– "İstanbul'u kaybedemezdik"
İBB'deki toplu iş sözleşmesi tespitini almalarını, "Adeta aslanın pençesinden değil midesinden çekip aldık." diye nitelendiren Arslan, şunları söyledi:
"Çünkü İstanbul'u kaybetmek Türkiye'yi kaybetmekti. İstanbul'u kaybedemezdik ve Allah'a çok şükür İBB ve şirketlerinde yetki tespitini aldık. Kıyameti kopardılar. Sonunda mahkeme de bizim haklılığımızı kabul etti. İnşallah konu istinafta sonuçlanacak ve İBB'deki yetki mücadelemizi Allah'ın izniyle elde edeceğiz. Bunu hep beraber başaracağız. İBB şirketleri İETT, İSPER, Boğaziçi ve İSTAÇ'daki mücadeleden de bahseden Arslan, "2019'dan hemen sonra örgütlendiğimiz toplu sözleşme yetkisi aldığımız bu şirketlerde zorlu bir süreci yaşadık. Belediyenin işgüzar yöneticileri, bir kısım siyaset, bu konuda siyaset içinde olanlar bu birlikteliğimize kıymak istedi. Son birkaç aydır yoğun bir örgütlenme, yoğun bir sendikamızı sahiplenme mücadelesi yaptık."
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile yaptıkları görüşmeler sonunda Büyükşehir Belediyesinde hem avans hem de toplu sözleşmelere bir ek protokolle ilave zam talebinin karşılandığını da kaydeden Arslan, "Bu vesileyle Büyükşehir Belediye Başkanına da buradan teşekkür etmek istiyorum. İlçe belediyelerindeki toplu sözleşme sürecimiz bizim istikametimizde yürüyor." diye konuştu.
– "İstanbul'da yaşamanın ağır bedelleri var"
Mahmut Arslan, işverenler, belediye başkanları ve siyasetten kendilerini anlamak için çaba sarfetmelerini de istedi.
Enflasyon rakamlarına dikkati çeken Arslan, "İstanbul'da yaşamanın ağır bedelleri var. Kiraların bile… Aldığımız ücretin kiralara yetmediği bir şehirde bizden fazla fedakarlık beklenmesin." dedi.
Bugüne kadar aynı yıl içinde asgari ücretin iki kez hiç belirlenmediğine de dikkati çeken Arslan, "Sayın Cumhurbaşkanımızın mesajını Türkiye anlıyor da belediyelerimiz niye anlamasın?" ifadelerini kullandı.