HAKKARİ (İHA) – Ege Üniversitesi Bilimsel Araştırma Biriminin yaklaşık iki yıldır yürüttüğü proje çerçevesinde Türkiye geneli arı ürünlerinde bal, polen, arı sütü, propolis ve arı zehri üzerinde yapılan incelemeler sonucunda Hakkari bölgesinin arı zehrinde birinci kalite ve ilk sırada yer aldığı tespit edildi.
Türkiye Merkez Arıcılar Birliğinin desteğiyle Ege Üniversitesi Zooteknik Bölümü Biyomühendislik Bölümü ile Berlin Teknik Üniversitesi ve Berlin Freie Üniversitesi Hakkari bölgesinde arı ürünleri üzerinde yürütülen çalışmalar tamamlandı. Araştırma Görevlisi Ekin Varol, öğretim görevlisi Dila Çağlar ile Prof. Dr. Roderich Sussmuth, Dr. Benjamin Florian Hampel ve doktora öğrencisi Maik Damm’in yer aldığı ekibin çalışmalarıyla ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Ayşe Nalbantsoy, Türkiye’nin 55 noktasından arı zehri örnekleri aldıklarını, hemen hemen tüm bölgeleri taradıklarını söyledi. Ülke geneli yaklaşık 15 bin kilometre yol yaptıklarını ifade eden Nalbantsoy, “Çalışmalarda harita oluşturulduk. Bu bölgelerden aldığımız arı zehri, analizlerimiz sonucunda Türkiye’nin en iyileri içerisinde Kırklareli ve Macahel bölgeleri yer alırken, özellikle Hakkari ve Şırnak arasında bulunan Feraşin Yaylası ve Yüksekova bölgesinden aldığımız arı zehri en iyi kalitede ve ilk sırada olduğunu tespit ettik. Bizler de bu bağlamda Hakkari içerisindeki alanlarda araştırmalarımızı yoğunlaştırarak önce Bay köyü yaylasından örnekler aldık. Bay köyü yaylasından alınan örneklerin de Hakkari’nin diğer bölgelerinden farklı olamayacağını düşünüyoruz. Hakkari’nin çeşitli bölgelerinden aldığımız örneklerin analizleri devam etmektedir. Aynı zamanda arı zehrinin özellikle biyolojik aktivitelerini, zehrin kanser araştırmaları ve epiterapotik kullanımına yönelik biyolojik çalışmalar yürütmekteyiz. Bu projenin ayrıca ülke ekonomisine ve arı ırkının çeşitliliğine de büyük katkısı olacaktır” dedi.
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zooteknik Bölümü Araştırma Görevlisi Ekin Varol ise arı ürünleri ve özellikle de arı zehri projesinde iki yıldır bölgede araştırmalar sürdürdüklerini söyledi. Varol, Hakkari bölgesinin özellikle arı ürünleri noktasında çok yüksek kalitede olduğunu belirtti. Varol, “Yaptığımız alan çalışmalarında Hakkari’den, Yüksekova’dan ve Beytüşşebap’ın Feraşin Yaylası’ndan arı zehri örneklerini aldık. Bu örneklerin yüksek kalitede çıkması üzerine Hakkari ve bölgesi üzerine araştırmalarımızı geliştirdik. Hakkari merkez Bay köyü yaylasından yeni örnekler aldık. Bu örneklerin de aynı kalitede olduğunu düşünüyoruz. Arı zehri aynı zamanda tıpta, ilaç sanayisinde ve kozmetik alanlarda kullanılmaktadır. Bu çalışmalarımız sonucunda bölgeye yeni bir katma değer saylanacağını düşünüyoruz. Hakkari ve bölgesinin arı ürünlerinin (bal, polen, propolis, arı sütü, arı zehri) yüksek kalitede, hatta birinci sırada yer almasının önemli sebebi, ürünlerin yetiştirildiği bölgelerin sanayi ve çeşitli kirliliklerden uzak olması, bölgenin bitki çeşitliliği ve endemik türlerin büyük oranda varlığından kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.
Arıcılık alanında uzman olan Prof. Dr. Banu Yücel ve proje ekibi de, proje çerçevesinde en iyi kalite arı zehri potansiyeline sahip bölgeleri, flora ve arı ırkını belirleyerek yüksek kalitede prototip zehir üretimini yapıp ülkede arı zehri üretimini yükselterek ticarileştirilmesine öncülük etme noktasında büyük katkı sağlayacağını ifade ettiler.