Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde hastalıkları dolayısıyla eğitimlerine devam edemeyen çocuklar için oluşturulan çocuk sınıfının 2022-2023 eğitim yılının açılışı yapıldı. Koordinatör Başhekim Prof. Dr. Nurettin Yiyit, “Çok uzun süre hastanelerde kalıyorlar, bu ister istemez eğitim hayatlarından geri kalmaları anlamına geliyor. Hedef; günlük eğitimine devam eden öğrencimiz hangi aşamadaysa onunla denk tutabilmek. Sınıflar genelde maksimum 8, 4 gibi minimum gruplar halinde, sanki özel öğretmenmişçesine öğretmenlerimiz inanılmaz ilgili ve şefkatli. Biz çocuklarımıza sağlık anlamında gözümüz gibi bakıyoruz. Onlar da eğitici anlamında kendi çocuklarıymış gibi bağrına basıyor” dedi.
Onkoloji, metabolizma hastalıkları gibi çeşitli hastalıkları nedeniyle uzun soluklu tedavi görmek durumunda olan ve tedavileri sebebiyle okula gidemeyen çocuklar için başlatılan ’Öğretmenim Elimi Tut’ projesi öğrencilere büyük katkılar sağlıyor. İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ve İstanbul Sağlık Müdürlüğü iş birliğinde yürütülen proje çerçevesinde Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde geçtiğimiz yıldan bu yana hizmet veren hastane sınıflarının 2022-2023 eğitim öğretim yılının açılışı yapıldı. Bu alanda İstanbul’daki 14 hastaneden biri olan alanın açılışına Başakşehir Kaymakamı Uğur Turan, Koordinatör Başhekim Prof. Dr. Nurettin Yiyit, bağışçı Dağhan Yalçın, sağlık personeli, tedavi gören çocuklar ve aileleri katıldı. Projede çocukların eğitimlerinden geri kalmadan tedavi aldıklarına dikkat çekilirken, oluşturulan sınıflar gezildi. Hastanede tedavisi devam eden çocuklara çeşitli hediyeler verildi.
“Hedef; günlük eğitimine devam eden öğrencimiz hangi aşamadaysa onunla denk tutabilmek”
Hastane sınıflarının tedavi gören öğrenciler için çok büyük önem taşıdığına dikkat çeken Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, “Özellikle hematoloji, onkoloji, metabolizma hastalıkları gibi birimlerde yatan kardeşlerimiz çok uzun süre hastanelerde kalıyorlar. Bu uzun sürede ister istemez eğitim hayatlarından geri kalmaları anlamına geliyor. Bunun olmaması adına çok güzel birliktelik yapıldı. Milli Eğitim Müdürlüğümüz ve Sağlık Müdürlüğümüz bir araya gelip güzel bir projeye imza attılar. Hastanelerde sağlık açısından sıkıntısı olan çocuklarımızın hem tedavileri bir yandan yürürken eğitimleri de devam etsin diye hastane sınıflarına imza attılar. Burada Milli Eğitim Bakanlığımızın görevlendirdiği öğretmen arkadaşlarımız görev alıyor. Onlar bizim de desteğimizle hangi klinikte hangi kardeşimizin yattığını biliyorlar ve kendileri her gün düzenli eğitim planlamalarını yapıyorlar. Hangi öğretmenimiz hangi öğrenciden sorumlu biliniyor. Burada asıl hedef; eğitim hayatlarından geri kalmamanın yanında aynen okulda günlük eğitimine devam eden öğrencimiz hangi aşamadaysa hemen hemen onunla denk tutabilmek” diye konuştu.
“Sınıflar genelde maksimum 8, 4 gibi minimum gruplar halinde”
Hastane sınıfı projesinden çok sayıda öğrencinin faydalandığını anlatan Prof. Dr. Yiyit, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu sadece belirli bir grup değil, okul öncesinden lise son sınıfa kadar geniş bir yelpazede çok sayıda çocuk demek. Çoğunlukla küçük sınıflarda yürüyor bu iş ama bir de hasta başında devam eden süreci var. Bazı çocuklarımız istesek de diğer arkadaşlarıyla bir araya gelemiyorlar. Onların eğitimleri odada oluyor. Sınıflar genelde maksimum 8, 4 gibi minimum gruplar halinde kendi katında konuşlanıyor. Hastanemizde 6 tane büyük sınıf kapasitemiz var. Gelecekte çok sayıda öğrencimiz olursa 15’inci kattaki büyük sınıflarımızla bu süreç yönetilebilecek durumda. Sanki bir özel öğretmenmişçesine öğretmenlerimiz inanılmaz ilgili ve şefkatli. Biz çocuklarımıza sağlık anlamında gözümüz gibi bakıyoruz. Onlar da eğitici anlamında kendi çocuklarıymış gibi bağrına basıyor. Ülkemizin geleceği olan çocuklara güzel bir dokunuş oldu. Güzel bir süreç, emin adımlarla ilerliyor. Muhtemelen bu dalga dalga ülkemizin bütün hastanelerinde yerini bulacak” ifadelerini kullandı.
“Sabah uyanıyorum önce doktorlar, sonra öğretmenler”
Yeme bozukluğu nedeniyle 2,5 aydır hastanede yatan ve burada ders alan 7’nci sınıf öğrencisi Ecrin Tuana Karakılıç, “Derslerimden geri kalmıyorum hastanede olmama rağmen, bence güzel bir şey. Buraya gelip eğitim vermeleri, gönüllü olmaları hoş bir şey. Sabah uyanıyorum önce doktorlar, sonra öğretmenlerle görüşüyorum. Önemli hissediyorum kendimi. Yaşıtlarımla görüşüyorum aynı gidiyoruz nereyse. Ben dersleri her zaman önemsiyorum, çalışıyorum” dedi.
“Geri kalmalarını istemediğimiz için konuların devamını sağlamaya çalışıyoruz”
Hasta öğrencilere ders veren öğretmenlerden Esra Hışır Terziler, “Derslerimiz daha yeni başladı zaten, konularımızla ilerlemeye devam ediyoruz. Burada her seviye öğrencinin derslerine giriyoruz. Okuldan geri kalmalarını istemediğimiz için konuların devamını sağlamaya çalışıyoruz. Öğretmen her yerde öğretmen, okulda da burada da. Bizim için öğrencilerin başarısı önemli” şeklinde konuştu.
Öğretmenim Elimi Tut Projesi; tıbbi gereksinimleri nedeniyle hastanede, evde uzun süre tedavi gören çocukların tedavileri süresince eğitim hakkından faydalanabilmeleri, hastanede ve evde eğitim hizmetlerinin kalitesinin arttırılması amacıyla İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ve İstanbul Sağlık Müdürlüğü iş birliğinde sürdürülüyor. Hastane sınıflarının yatarak tedavi gören veya uzun süreli hastalığı nedeniyle örgün eğitim kurumlarından doğrudan yararlanamayacak durumda olan okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise çağındaki bireylerin eğitimlerini kesintisiz sürdürmeleri amacıyla sayısının arttırılması planlanıyor. İstanbul genelinde çocuk servislerinde 14 hastanede toplamda bin 100 yatakta bulunan anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise çağındaki çocuklar için 50 öğretmenle proje sürdürülüyor. Yatak kapasitesinin 560’sını ise Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi oluşturuyor. Şehir Hastanesinde 3-17 yaş aralığında olan okul öncesi çağı, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevlendirilen 18 öğretmenle, 168 ders kitabıyla toplam “3 bin 486” saat ders yaptığı öğrenildi.