DİYARBAKIR (AA) – Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "Bütçemiz, kamu maliyemiz güçlü. Ülkenin tamamı üretiyor, ihraç ediyor ve istihdamı da en üst seviyeye getirmiş durumda. Yıl sonu hedefimiz 250 milyar. Ulaşacak mıyız? Daha erken ulaşacağız. Niye ulaşacağız çünkü her ay istisnasız rekorlar kırarak ilerliyoruz. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında 2023'te 300 milyar dolarlık bir ihracatı inşallah geçmiş olacağız." dedi.
Bakan Nebati, kentteki bir otelde düzenlenen, "Diyarbakır İş Dünyası Buluşması"nda, az önce Diyarbakır annelerini ziyaret ettiklerini belirterek, onların duruşu, duası ve güçlü tavırlarının Türkiye'deki bin yıllık kardeşliği perçinleyeceğini söyledi.
Ailelerin bu oturma eylemiyle dünyaya seslendiğini anlatan Nebati, dünyadaki bütün çocukların hakları olduğunu vurguladı.
Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Diyarbakırlı Kürt bir çocuğun, 12 yaşındaki bir çocuğun hakları vardır. Türkiye'deki, dünyadaki çocukların hakları vardır. Kürt, Türk, Arap bu topraklarda hiçbir zaman, hiçbirisini ötekileştirmedi. Bu topraklar kardeşlik, şefkat, birliktelik, dayanışma, bayrak, devlet, millet için var olan insanları yetiştiren bir medeniyetin merkezi. Bu merkezde annelerimiz oradan sesleniyor. Kürt, Türk, Arap, herkesin canı can. Aile bütünlüğü varsa Kürt kardeşlerimizin de aile bütünlüğü sağlansın diye feryat ediyorlar. Allah hiçbir anneyi hiçbir babayı evlatları ile imtihan etmesin. Devlet, millet olarak kardeşlik hukukumuzun en derin şekilde hissettirildiği Anadolu medeniyetinin merkezinde olan bu kadim şehirde sesleniyoruz; biriz, beraberiz, kardeşiz, birlikte Türkiye'yiz. Kimse bizim kodlarımızla oynamasın. Oynayanlar da hep kaybediyor. Bu milletle uğraşanlar görecekler ki ötekileştirenler öteki olarak kalmaya mahkumlar. Birlik ve beraberliğimiz, kardeşlik hukukumuz perçinlenerek devam ediyor. Bundan sonra da Allah'ın izniyle devam edecek. Çünkü bir ülkenin kalkınması sadece ekonomi sadece fabrika değildir. Bir ülkenin kalkınması birlikte hareket etmekle ve dayanışma gücünün en üst seviyeye çıkarıldığı bir alanda gerçekleşir."
– "Silvan Barajı inşaatının yıl sonuna kadar tamamlanması için çalışmalar devam ediyor"
Yaklaşık bir yıl önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yatırım bedeli 2,5 milyar lirayı bulan çok sayıda eser ve hizmetin açılışını kentte gerçekleştirdiğini dile getiren Nebati, önümüzdeki dönemin de Diyarbakır'ın şahlanma dönemi olacağını belirtti.
Nebati, Diyarbakır'ın tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra tarım kenti de olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Ülkemizin kırmızı mercimek üretiminin yüzde 21'ini gerçekleştiren Diyarbakır, ipek böceğinde yaklaşık 43 ton koza üretimi ile Türkiye'de birinci sırada. Bu bereketli topraklarda üretimin daha da artması için Diyarbakırlı çiftçilerimize destek olmaya devam ediyoruz. Üreticilerimize Ziraat Bankamızdan uygun koşullarla kredi imkanı sunuyoruz. 2021 yılında Ziraat Bankası üzerinden 6 bin 436 üreticimize yaklaşık 1,4 milyar lira kredi kullandırdık. Bu yılın ilk 5 ayında 3 bin 371 tarımsal üreticimiz 978 milyon lira tutarında kredi kullandı. Tarımda modern sulamanın son derece önemli olduğunu biliyoruz. Bu sebeple DSİ vasıtasıyla yürüttüğümüz modern sulama projelerine büyük önem veriyoruz. Bölgemizde Atatürk Barajı'ndan sonra en büyük ikinci sulama projesi olan ve 2 milyon 350 bin dekar arazinin sulanmasını sağlayacak Silvan Barajı inşaatının bu yılın sonuna kadar tamamlanabilmesi için tüm çalışmalar devam ediyor. Silvan Barajı'nın bir an önce bitirilerek hayata geçirilmesiyle yaklaşık 305 bin kişiye iş imkanı sağlanacak, ekonomimize yılda 5,4 milyar lira katkıda bulunulacak."
– "Elektrik maliyetlerinin zamanla sıfırlanması konusunda tarihi bir adım atmış durumdayız"
Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamında ilde hayvansal ve bitkisel ürün işleme tesisleri, toplu basınçlı sulama tesisleri, alternatif enerjili seralar, soğuk depolar başta olmak üzere birçok alanda 181 tesisi 2021 yılı sonu itibarıyla tamamladıklarını anlatan Nebati, son zamanlarda Diyarbakır OSB'de faaliyet yürüten fabrikalardan bazılarının enerji maliyetini düşürmek için güneş enerjisi santrali kurmaya başladıklarını ve üretimlerini de temiz enerjiyle gerçekleştirdiklerine şahit olduklarını, bundan memnuniyet duyduklarını aktardı.
Nebati, sanayide başlayan bu dönüşümün tarıma da yansıması için tarımsal sulamada "Güneş Enerjisi Santralleri" projesini başlattıklarını ifade ederek, bu projenin tanıtımını da mart ayında Şanlıurfa'da yaptıklarını anımsattı.
GES'e yönelik destekler kapsamında çiftçilere Ziraat Bankasıyla ilk bir yılı geri ödemesiz 84 ay vadeli kredi imkanı sunduklarını dile getiren Nebati, şunları kaydetti:
"Tarım arazisinin en fazla yüzde 1,5'una kadar GES kurulumuna ve aylık mahsuplaşmaya imkan getirdik. Böylelikle bölge insanımızın tarımdaki en önemli sorunlarından biri olan elektrik maliyetlerinin zamanla sıfırlanması konusunda tarihi bir adım atmış durumdayız. Ancak anlaşılan bazıları bizim icraatlarımızın hızına yetişip, takip edememiş. Vadetmiyoruz, net olarak söylüyorum; 830 bin hektarlık alanda bitmiş baraj ve göletlerdeki suyun toprağa kavuşturulmasıyla ilgili bir çalışma artı 12 milyar liralık bir GES yatırımıyla da Türk tarımını destekliyoruz. Böylelikle özelikle GES üretiminde bulunan çiftçilerimiz sadece mahsuplaşma imkanına değil fazladan üretmiş olduğu elektriği satma imkanına da kavuşmuş olacak."
– "Son 19 yılda Diyarbakır adeta bir yatırım cenneti"
Nebati, Diyarbakır'da ekonominin ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılığa dayandığını ancak sanayi sektörünün de giderek geliştiğini ve çeşitlendiğini söyledi.
Ülkede ilk Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesinin kurulduğu Diyarbakır'da 4 OSB ve 7 sanayi sitesinin yer aldığına işaret ederek, Diyarbakır'da sanayinin ve üretim kapasitesinin daha da gelişmesini arzu ettiklerini, bu doğrultuda yatırımcıların her daim yanında olmaya devam ettiklerini belirtti.
Nebati, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Son 19 yılda Diyarbakır adeta bir yatırım cenneti. Diyarbakır'a yatırım yapmak isteyen firmalar için düzenlediğimiz 1800 teşvik belgesinde öngörülen yatırımların 850'den fazlası tamamlanmış. Hayata geçen bu yatırımlar sayesinde Diyarbakır'ımızda 40 bin kişinin istihdam edilmesi de sağlanmış durumda. 2021 yılında Diyarbakır'da yatırım yapmak isteyen müteşebbislere verdiğimiz 408 teşvik belgesiyle toplam 3 milyar lira sabit yatırım yapılmasını, böylelikle yaklaşık 24 bin kişiye istihdam oluşturulmasını da destekledik. Diyarbakır'ın kalkınmasına katkı sağlamak için hükümet olarak birçok işletmemizi destekliyoruz. Tarım ve sanayiye ek olarak, Diyarbakır'ın ihracatta da yükselişini gözlemliyoruz. Diyarbakır'ın ihracatı 2002'de yıllık bazda 6,8 milyon dolar düzeyinden 2022 yılı nisan ayı sonu itibarıyla yıllık olarak 58 kat artışla 394 milyon dolar seviyesine gelmiş. Diyarbakır 20 yıl önce yıllık yaptığı ihracatın şu anda daha fazlasını bir ayda yapıyor. Bölgenin önemli bir ihracat üssü olmaya aday bir şehrimiz. Bu artış göğsümüzü kabartsa da Diyarbakır'ımızın çok daha fazlasına ulaşacak potansiyeli olduğuna inanıyoruz."
– "Diyarbakır gibi bir şehre en az 1 milyar dolarlık ihracat yapması yakışır"
Nebati, şu anda uygulanan kredi politikasıyla iş insanlarının şehirlerine, işletmelerine katkı sağlama noktasında en geniş imkanların bulunduğu dönemde olduklarını aktararak, burada iş insanlarına çok iş düştüğünü vurguladı.
"Siz isteyeceksiniz biz zaten veriyoruz. Kim hızlı davranırsa şehrine o kadar hızlı yatırım yapar. Çok açık ve netiz. İhracatı, üretimi artırıcı istihdam sağlayacak bütün işletmeler için sonuna kadar kapılarımız açık. Bu artış eğilimini sürdürmemiz lazım. İhracat çünkü önemli bir kapı. Ve bunu sürdükçe milyar dolarlık ihracat rakamlarını Diyarbakır'ın bulması çok kolay." diyen Nebati, iş insanlarından bu konuda gayret göstermelerini istedi.
Nebati, illeri ziyaret ederek, iş insanlarının taleplerini dinlediklerini anlatarak, iş insanlarından bu ziyaretlerinin istihdamı artırmaya katkı sağlaması konusunda gayret beklediklerini söyledi.
Diyarbakır'ı hak ettiği yere iş insanlarının gayretleriyle getireceklerini aktaran Nebati, şöyle konuştu:
"İş insanın görevi iş üretmek. Ne kadar çok iş üretirsek ne kadar çok çalışırsak, az önce ziyaretlerinden geldiğimiz annelerin yüreğine o kadar su serpmiş oluruz. Çocuklarımız piknikten götürülmesin bir yere. Çocuklarımız piknikten okula, evine, ailesine gelsin. Onun için çok çalışmalıyız. Bu ülkeye çok çalışmak düşer. Diyarbakırlıya çok daha fazlasını.. 2002 yılında dış ticaret açığı veren Diyarbakır, çok şükür şu anda fazla veriyor. Bir çaba var, attığımız adımların karşılığını bulduğumuz bir yapı var. Buna bir ivme kazandıracağız. Diyarbakır gibi bir şehre en az 1 milyar dolarlık ihracat yapması yakışır. Onun için Diyarbakır bu işi inşallah gerçekleştirecek. Çünkü lojistik konumunda da çok kuvvetli. Asya ile Avrupa arasındaki tarihsel İpek Yolu ticaret ağının kesişim noktasında bulunan ilimiz bugün de lojistik bir merkez olma yolunda hızla ilerliyor. Hava, kara ve demiryolu Orta Doğu ülkelerine yakın olması Diyarbakır'ımızın büyük bir avantajı. Güneydoğu'da bir ilk olan demiryolu bağlantısıyla bölgesinde ön plana çıkan Diyarbakır Lojistik Merkezi küresel tedarik zincirlerinin yeniden şekillendiği günümüzde hem şehrimize hem de ülkemize çok ciddi bir rekabet avantajı sağlayacaktır."
– "Halkımızın alım gücünü ve refahını korumak amacıyla pek çok tedbiri hayata geçirdik"
Nebati, son iki yıldır dünya gibi Türkiye'yi de etkileyen salgınla karşı karşıya kalındığına işaret ederek, salgınla en iyi mücadele eden ülkelerin başında Türkiye'nin geldiğini aktardı.
Bu konuda "iddialıyız" demenin yeterli olmayacağına dikkati çeken Nebati, her türlü rakam her türlü ekonomik gösterge ve en önemlisi yaşananların Türkiye'nin dünyada salgınla mücadele eden en başarılı ülke olduğunun kanıtı olduğunu vurguladı.
Nebati, gelişmiş ülkelerin ekonomide tökezlediği, sağlık hizmetleri açısından sınıfta kaldığı salgın döneminden Türkiye'nin alnının akıyla, güçlenerek çıktığını anlatarak, "2020 yılında bütün dünya küçülürken Çin'den sonra büyüyen ikinci ülkeyiz. Bu bir başarıdır. Herkesin olmaz dediği bir dönemde yani geçen yıl yüzde 11 büyüdük. Bu başarı sadece hükümetin başarısı değil, hepimizin başarısı. Biz yol açtık siz koşar adım iş, ticaret yaptınız. Büyüme devam ediyor. Bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,3 oranında, dengeli bir büyümeyi yakaladık. Net dış ticaret talebimizle içerdeki talep nerdeyse at başı gidiyor. Tam dengeli bir büyümeyi yakalamış durumdayız." diye konuştu.
İmalat sanayinde kilit konumda olan ve birçok sektörü doğrudan etkileyen makine teçhizat yatırımlarının da 2019 yılının son çeyreğinden bu yana kesintisiz büyüdüğünü dile getiren Nebati, geride kalan iki yılda güçlü büyüme ve yatırımların istihdamda da karşılık bulmasını sağladıklarını belirtti.
Nebati, nisan ayı itibarıyla toplam istihdamı 30,4 milyona çıkardıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Onun için bütçemiz, kamu maliyemiz güçlü. Ülkenin tamamı üretiyor, ihraç ediyor ve istihdamı da en üst seviyeye getirmiş durumda. Yıl sonu hedefimiz 250 milyar. Ulaşacak mıyız? Daha erken ulaşacağız. Niye ulaşacağız, çünkü her ay istisnasız rekorlar kırarak ilerliyoruz. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında 2023'te, 300 milyar dolarlık bir ihracatı inşallah geçmiş olacağız. Diğer yandan Kovid-19 salgını sonrasında ortaya çıkan Rusya-Ukrayna savaşı, toparlanma eğiliminde olan arz ve tedarik zincirlerini olumsuz yönde etkilerken, küresel emtia fiyatlarının önemli ölçüde artmasına neden olmuş, enflasyonun tüm dünyada son 40 yılın en yüksek seviyelerine ulaşmasına yol açmıştır. Bu durumun bize de yansıması sonrasında ülkemizde de enflasyonda yükseliş meydana geldi. Hükümet olarak halkımızın alım gücünü ve refahını korumak amacıyla pek çok tedbiri hayata geçirdik. Vatandaşlarımızın tüketiminde önemli yer tutan gıda ve temizlik ürünleri, temel ihtiyaç maddeleri, yeme-içme hizmetleriyle meskenlerde kullanılan elektrik gibi pek çok alanda vergi oranlarını düşürdük. Sağlanan sübvansiyonlar yoluyla dünya genelinde artış gösteren doğal gaz fiyatlarının faturalara yansımasını sınırlandırdık. Bakın yılın ilk 5 ayında meskenlerde kullanılan doğal gazı yüzde 81 oranında sübvanse ettik. Temmuz 2023'e kadar yenilenecek kira sözleşmelerindeki artışları yasal zemin çerçevesinde yüzde 25 ile sınırladık. Böylece vatandaşlarımızı yüksek fiyat artışlarından koruma yönünde önemli bir adım daha attık. Bazı stratejik tarım ve gıda ürünlerine yönelik dış ticaret tedbirlerini devreye aldık. Saydığım tüm bu adımlar kapsamında enflasyonla mücadeleyi desteklemek üzere devlet olarak 2022 yılında 241 milyar lira vergi gelirinden vazgeçiyoruz."
(Sürecek)