PEKİN (AA) – Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi Baş Yöneticisi John Lee Ka-chiu, yıllık çalışma raporunu sunmak üzere geldiği başkent Pekin'de Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüştü.
Görüşmede Şi, Hong Kong lideri Lee ve hükümetinin temmuzda göreve başlamasından itibaren "sorumluklarını layıkıyla yerine getirdiğini" ve "pragmatik bir tavırla icraatlarda bulunduğunu" belirterek, Lee'ye güvenini dile getirdi.
Hükümetin bölgedeki farklı sosyal kesimleri birleştirdiğini, ulusal güvenliği kararlılıkla koruduğu, ekonomiyi canlandırmaya yönelik çabalara hız verdiğini, halkın kaygılarına hızla yanıt verdiğini kaydeden Şi, "Hong Kong, 'yurtseverlerin yönetimi' ilkesi altında yeni bir atmosfer sergiliyor, 'tek ülke, iki sistem' doğrultusunda sağlam adımlar atıyor. Merkezi otorite, Baş Yönetici John Lee ve Hong Kong hükümetinin çalışmasını takdirle karşılıyor." ifadelerini kullandı.
Şi, "tek ülke, iki sistem" anlayışının, Hong Kong ve Makau'nun ana vatana iadesinin ardından refahın ve istikrarının sürdürülmesi açısından en iyi kurumsal düzenleme olduğunun kanıtladığını vurguladı.
Hong Kong'da daha önce İç Güvenlik Sekreterliği ve Baş Sekreterlik görevlerini yürüten polis kökenli John Lee Ka-chiu, 8 Mayıs'ta yapılan baş yönetici seçimini, Seçim Komitesi üyelerinin kullandığı bin 424 geçerli oyun bin 416'sını alarak kazanmıştı.
– ABD'nin yaptırım listesinde
Çin merkezi yönetimine yakın bir isim olarak bilinen Lee, Yasama Meclisi, meslek grupları ve iş dünyasından temsilcilerin yer aldığı Komitenin, büyük bölümü Çin yanlısı üyelerinden 786'sının desteğiyle aday olmuştu.
Görevi 1 Temmuz'da devralan Lee, ABD'nin, muhalefete yönelik baskılar nedeniyle yaptırım uyguladığı Hong Konglu yetkililer arasında yer alıyor.
Hong Kong, Çin'e bağlı olmasına rağmen kendisine ait para birimi, dil, hukuk sistemi ve kimlik kullanıyor. Özerk yapılı bölgenin sadece savunma ve dış politika gibi konularda Pekin'e bağlı olduğu bu yönetim modeli, "bir ülke, iki sistem" olarak adlandırılıyor.
Pekin yönetimi, son yıllarda Ulusal Güvenlik Yasası gibi yasal değişikliklerle bölgenin özerk yönetim yapısını aşındırdığına yönelik eleştirilere hedef oluyor.