ANKARA (AA) – İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik terör soruşturmasına ilişkin, "Diyorlar ki 'Bunlar İstanbul'a çökmek istiyorlar.' Biz niye İstanbul'a çökmek isteyelim? Niye böyle bir derdimiz olsun? Biz terör örgütüne çökmek istiyoruz. Terör örgütünün kamuya sızmasını engellemeye çalışıyoruz." dedi.
Bakan Soylu, İBB'ye yönelik terör soruşturması ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun bu konudaki açıklamalarına yönelik Emniyet Genel Müdürlüğü Şehit Demet Sezen Konferans Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını da cevapladı.
İBB'de KHK'lıların işe alınmasında kimin referans olduğuna ilişkin tespitlerinin olup olmadığına yönelik soru üzerine Soylu, kanunun kendilerine belediyelerde çalışanların işe alımlarında uygulanan usullere ilişkin değerlendirme yetkisi tanıdığını söyledi.
Bu yetkiye göre değerlendirme yaptıklarını belirten Soylu, "Bunlar usulüne uygun işe alınmış insanlar değil. Yani bunların terör örgütü irtibatı ve iltisakı olduğu için kamu görevine giremezler. Biz bunun ve bunları alırken kimin sorumlu olduğunun da tespitini yaptık ve tamamını yargıya verdik." dedi.
– "Bugün yargı tehdit edilmiştir"
Soruşturmanın bundan sonraki aşamasında yargının bu kişilerin kimlerin referansıyla işe alındığının tespitini istemesi halinde bunun kolluk kuvvetlerince yerine getirileceğini kaydeden Soylu, "Bu araştırılmaya değer midir? Kesinlikle araştırmaya değerdir. Ama bu araştırmanın yapılmamasını temin etmek için bugün yargı tehdit edilmiştir." diye konuştu.
Bakan Soylu, "Nedir bu adamların vasfı? Bu dağdan gelen adamları hangi vasfıyla sen buraya almışsın? Verilen ihaleleri, HDPKK'ya sağlanan imtiyazları söylüyor değilim. Bunları ben söylemedim zaten. Kendi içlerindeki para kavgasıyla beraber ortaya saçıldılar. Biz onları da soruşturuyoruz, soruşturmak zorundayız. Bizim görevimiz bu." ifadelerini kullandı.
– "Terör örgütünün kamuya sızmasını engellemeye çalışıyoruz"
Soruşturmanın zamanlamasına ilişkin eleştiriler bulunduğu hatırlatılan Soylu, bu konularla ilgili atılan adımın zamanlamayla değil, suçun veya işlenen fiilin süreciyle ilgili olduğunu belirterek, soruşturma sürecine değindi.
Bakan Soylu, "Şunu da anlamıyorum, diyorlar ki 'Bunlar İstanbul'a çökmek istiyorlar.' Biz niye İstanbul'a çökmek isteyelim? Niye böyle bir derdimiz olsun? Biz terör örgütüne çökmek istiyoruz. Terör örgütünün kamuya sızmasını engellemeye çalışıyoruz." dedi.
Soylu, Ekrem İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanı adayı olması durumunda ise İBB Başkanını, Büyükşehir Belediye Meclisinin seçeceğine ilişkin hükmün, kanunda açıkça yazdığına dikkati çekti.
– "Terör örgütünden belediyeyi temizlemeye yönelik bir adım"
"Yargı kararı doğrultusunda görevden alma ve kayyum atama gibi bir adım atılır mı?" sorusuna ise Soylu, "Bu davanın kayyum atamayla ilgili bir tarafı söz konusu değil. Bu davanın, yani bizim araştırmamızın tarafı terör örgütünden belediyeyi temizlemeye yönelik bir adım." diye konuştu.
Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı'nın kardeşi hakkında arama kararı olduğuna ilişkin tartışmalar hatırlatılan Soylu, şunları söyledi:
"Mahkeme demiş ki 'Gel buraya ifade ver.' İfadeyi zamanında vermediği için arama kaydı çıkmış, bu kadar. Gelir ifadesini verir. Verirse verir, vermezse vermez. Vermezse gereği yerine getirilir, verirse bir suç sabitse gereği yapılır, suç sabit değilse gereği yapılır. Bu kadar basit. Orada ailevi bir durum var. 6 kardeş de Fransa'da yaşamış. Bir tanesi daha sonra buraya gelmiş. Ne yapacağız şimdi? Fransa'da yaşayan 6 kardeşi için İsmail Bey'i yargılayalım mı? Suçu yokken, bir ihbar ortadayken. Suçu varsa elbette ki o kişi onun bedelini öder, ödetilir. İsmail Bey açıklayacaktır her şeyi."
– "Bunun hesabını sen millete verirsin"
İmamoğlu'nun 1668 kişiyle ilgili bakanlığa bilgi sorduklarını ancak yanıt alamadıklarını söylediği anımsatılan Soylu, soruşturma sürerken soruşturmaya konu isimlerin bildirilmesinin mümkün olmayacağına dikkati çekti.
Soruşturma yürürken Mülkiye müfettişlerinin sadece 505 kişinin dosyasını istediğini anımsatan Soylu, "Bu şu demektir, 'Benim hedef kitlem bu 505 kişi. Diğerleri de terörle irtibat ve iltisaklı. Ha bunları sen almışsın, PKK'ya yakın, belli. O senin tercihin. PKK'ya yakın olduğunu tercih ettiğin bir kişiyi almak istiyorsun, al. Bunun hesabını sen millete verirsin ama 505 kişi 'işe giremez' diyor. 'Bunun 21'ini de çıkardım 484. Bunların işe girebilme yetkisi yoktur.' diyor ve bunu senden istiyor, yani İstanbul Büyükşehir Belediyesinden istiyor. Senin elemanların, senin yöneticilerin 'Biz 120 kişi de çıkardık' diyorlar, sizden sonra, sizin uyarılarınızdan sonra." ifadelerini kullandı.
(Bitti)